"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İşi ehline ver!

Faruk ÇAKIR
01 Eylül 2015, Salı
Kişilerden ve dönemlerden bağımsız olarak, her türlü ‘iş’in ehline verilmesi gerektiği genel kabul gören bir gerçektir.

Bununla beraber, işlerin ehline verilmediği de ayrı bir gerçek. Oysa, işlerin ehline verilmemesi ‘kıyamet alameti’ sayılmıştır. 

Hocaların sahasına girmeden şu kadarını hatırlatalım ki, Ebu Hureyre’den (ra) rivâyet edildiğine göre Allah’ın Resulü, Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm) “... İş, ehil olmayana verilince kıyameti bekle” buyurmuştur. (Buhârî, ilim 2) Tabii ki ‘işi ehil olana vermek’ sadece ilmi, dini ve siyasi sahada geçerli olan bir tesbit değildir. Hayatın bütün safhalarında işler ‘ehil’ olanlara verilmelidir. Bu hususta istisnaları çoğaltıp, “Şu konuda ehil olmasa da olur” denildiğinde felâketler ve yıkımlar kapımızı çalar.

Hopa’da ölümlere sebep olan sel felâketi sonrasında da işlerin ehil olanlara verilip verilmediği tartışıldı. Yağmur, sel, deprem ve benzeri felâketler her yerde ve her zaman meydana gelebilir. İnsana düşen, bu felâketlere karşı mümkün olan tedbirleri çok önceden alabilmektir. Tedbirleri almadan kabahati başkalarına atmak doğru olur mu?

Hatırlanacağı üzere Hopa’daki sel felâketinde 8 kişi vefat etmiş, 3 kişi de kaybolmuştu. Sebeplerin devre dışı kaldığını gösteren bir hadise ise şöyle yaşanmıştı: Bir çocuk, ailesiyle birlikte mahsur kaldığı evden itfaiye aracı vasıtasıyla kurtarıldıktan sonra, itfaiye aracı sel suları sebebiyle devrilmiş ve az önce ‘kurtarılan’ çocuk o noktada sel sularına kapılıp kaybolmuştu. İşte hayat böyle, pamuk ipliğine bile bağlı değil! “Kurtarıldı” denilen noktada başka bir hadise sebep oluyor ve ölüm gelebiliyor. 

Yine Hopalı dostlardan aldığımız bilgiye göre, selde kaybolan ve [yazının yazıldığı saat itibarıyla] henüz kendilerine ulaşılamayan 3 kişi, sel sularının evlerini tehdit ettiğini görünce, ev sele kapılacak diye düşünüp başka bir yerde olan aile büyüklerini aramışlar. Telefon görüşmesi neticesinde evi terk etmelerine karar verilmiş. Evde olan herkes evi terk ederek (diyelim ki) sağa doğru gitmeye başlamışlar. Önlerine sel çıkınca bu defa geri dönmüşler ve bu esnada 3 kişi sele kapılmış, diğerleri kurtulmuş. Sel sularına kapılmasından korkulan ev ise sapasağlam kalmış. İşte, kaderin hükmettiği hadiselerden biri daha. Birileri tam ‘kurtarıldı’ denilen noktada ölümle yüz yüze geliyor, birileri ‘çöker, yıkılır’ diye uzaklaştığı ev sağlam kaldığı halde kendileri sele kapılıyor...

Başka yer ve zamanlarda olduğu gibi Hopa’da da, “Tedbiri al, takdire karışma” dedirten hadiseler yaşanmış bu şirin Karadeniz ilçemizde... 

Bu noktada, iklim değişiklikleri konusunda yaptığı çalışmalarla tanınan meteoroloji mühendisi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nun tesbitlerini de hatırlamak lazım. Yanlış yerleşim politikalarına dikkat çeken Prof. Dr. Kadıoğlu, “Meteorolojinin başında inşaat mühendisi var. İklim değişikliği müzakerelerini yürüten kişi de inşaat mühendisi. İşte asıl afet bu” demiş. (erişim: 31 Ağustos 2015, www.radikal.com.tr)  

Her zaman ve her yerde işi ehline verelim, vesselam.

Okunma Sayısı: 2106
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı