"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İsrafın faturasını ödemek istemiyoruz!

Faruk ÇAKIR
01 Ekim 2015, Perşembe
Türkiye’nin en büyük dertlerinden biri de israftır. Çeşitli vesilelerle ifade edilmeye çalışıldığı üzere, devletteki israf önlenebilse çok büyük işler yapılır.

Tabiî ki, ‘devletteki israf’ sadece bugünün derdi değil. Geçmişten gelen bir hastalık. 600 sene dünyaya hükmeten Osmanlı Devletinin dağılması da, başka sebeplerin yanında israf sebebiyledir. En güçlü olduğu yıllarda ‘saray’lara itibar etmeyen Osmanlı yöneticileri, devlet zayıfladıkça ve dağılmaya yüz tuttukça ‘saray’lara itibar göstermiş. Saraylar yükseldikçe, itibar ve kuvvet azalmış.

Ülkemizde, hele hele son yıllardaki israfın haddi ve hesabı yok. Hangi konuya el atılsa, içinden bir israf tablosu çıkıyor. Devletteki israfı anlatmakla bitirmek mümkün değil. Kaldırımlardaki israfı hatırlayalım, yeter. 

Çok yeni, bir hadise: Geçen günlerde mahallemizin kaldırımları tahmini olarak 5 cm kadar yükseltildi! Sebebini, hikmetini anlayamadık. Kaldırımlardaki taşlar söküldü, altına biraz kum serildi ve yeniden döşendi. Güya, tamir edildi! Allah bilir bu ‘hizmet’ sebebiyle devletin, milletin ve tabiî ki bizim ‘kasa’mızdan kaç lira çıktı? Yine de, taşları toplayıp çöpe atmadıkları ve ‘az israf’ ettikleri için sevindik. Öyle ya, taşların tamamını değiştirseler ne yapabilirdik ki! İtirazı dinleyen var mı? Millete hesap veren var mı? Şikâyetleri dikkate alan var mı? “Var” diyenler izah etsin, anlayalım.

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir de, devlet kurumlarındaki ‘lüks hayat’ı eleştirip, idarecilerin Katma Değer Vergisi ve Özel Tüketim Vergisi artışı düşündüğünü hatırlatmış. 

Özdebir, tepkisini dile getirirken şöyle demiş: “Ankara’daki lüks binaların çoğu bakanlık binası oldu. Kamuda tasarruf sağlamak için araba alımlarına kısıtlamalar getirilmişti. Kamu kurumları ise artık araba almak yerine en lüks arabaları kiralamaya başladılar. Biz, bu lüksü karşılayacak kadar zengin değiliz. Kamudaki bu lükse son verilmeli.’’ 

“Kamuda bu lükse son verilmeli, harcamalar disiplin altına alınarak vatandaşın üzerindeki vergi yükünü azaltmak için çaba gösterilmelidir’’ diyen ASO Başkanı Nurettin Özdebir, ‘tablo’yu şöyle resmetmiş: 

“Çevremizde savaşlar ve siyasî istikrarsızlık devam etmektedir. AB’deki ülkelerin neredeyse yarısı resesyona girmiştir. Dış pazarlarımızdaki bu olumsuz görünüm ihracatta daha bir süre sorun yaşayacağımızı göstermektedir. Bu nedenle iç pazarda canlanma doğuracak tedbirler üzerinde odaklanmalıyız.’’

Bakınız, ortada müşahhas bir bilgi var: İdareci ve bürokratlar için lüks araba satın alımına sınırlama getirilmiş, ama bu defa daha hile yapılarak aynı araçlar kiralama yoluyla ‘alınmış’ ve devlet zarara uğratılmıştır. Elbette israf sadece araç satın alma ya da kiralama konusunda yaşanmıyor. Bu, herkesin gördüğü ve bildiği konu olduğu için misal veriliyor. Türkiye’deki israfa can dayanmadığı gibi bütçe ve hazine de dayanmaz. Ne yapıp etmeli, bu israfa bir son verilmelidir.

Elbette fert olarak hepimiz israftan uzak durmalıyız, ancak ‘tüyü bitmedik yetimlerin parasını harcayan devlet idarecileri’ çok daha titiz ve dikkatli olmalıdır. İsbat edemesem de iddia ederim ki, devletteki israf gerçekten önlenebilse enflasyon düşer, ekonomideki sıkıntılar bile hafifler.

Hem, devletteki israfın ağır faturasını niçin biz ödeyelim? Hakkım varsa ve benim ‘hissem’ israf ediliyorsa, davacıyım!

Okunma Sayısı: 1603
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı