"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İşsizliği görmemek

Faruk ÇAKIR
17 Şubat 2017, Cuma
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2016 yılı Kasım ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı.

Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı, Kasım 2016’da bir önceki yılın (2015) aynı dönemine göre 590 bin kişi artarak, 3 milyon 715 bin kişiye ulaştı. Aynı dönemde işsizlik oranı 1,6 puan artarak yüzde 12,1 seviyesinde gerçekleşti.

İşsizlik Türkiye’nin en temel problemleri arasında yer alır. Dün de öyleydi, bugün de böyle. Umalım ve temenni edelim ki yarın böyle olmasın.

Bir kişiye iş imkânı sağlamak az para ile olmaz. Bunun için yüklü miktarda sermaye lâzım. Gerek tarım ve gerek sanayi sektöründe insanların yatırım yapabilmesi için de önünü görmesi en birinci şarttır. Tedirginlik, “Yarın ne olur?” endişesi yatırımları durduran sebepler arasındadır.

Tabiî ki işsizliği, ülkemizin en önemli dertlerinden biri olan eğitimden ayrı ve bağımsız olarak düşünemeyiz. Her defasında hatırlatmaya çalışıldığı üzere bir yanda işsizlik artarken, öte yandan işveren de ‘kalifiye eleman’ bulmakta zorluk çekiyor. Gençlerimiz iyi eğitilmiş olsa daha kolay iş bulabilirler.

Dikkat çeken başka bir nokta daha var. İşsizlik nihayetinde bir dert, bir problemdir. Hepimizi ilgilendirir ve çare bulmak da yine hepimizin vazifeleri arasındadır. İşsizliğin her geçen gün artması önemli bir meseledir ve aynı zamanda dikkat çekilmesi gereken bir haberdir. Görebildiğimiz kadarıyla bazı gazeteler bu bilgiyi, bu haberi okuyucularından gizlemeyi tercih etmiş. Üşenmedik, 2 ‘çok satan gazete’ye baktık. Bu önemli haber o gazetelerin ilk sayfasında yer al(a)madığı gibi en az 2 sayfa olan ekonomi sayfalarında da yer al(a)mamış. “El insaf!” demekten başka elden ne gelir?

Aynı gazetelerin ekonomi yazarları konuya dikkat çekmiş ve çareler sunmuşlar, ama haber olarak yer bulunamamış. Bunun yanından “Turist dopingi”, “İstihdam seferlerliği son sür’at büyüyor” gibi çok ‘müjdeli’ haberler var. Elbette bunlar da önemli, fakat işsizlik rakamlarını gizlemek, yok saymak işsizliğin de yok olmasına fayda verir mi?

Şunu unutmayalım ki işsizlik bir neticedir ve emir alarak/ emir vererek azaltılamaz. Ekonomi düzeldikçe işsizlik mecburen sona erer. Çünkü her yeni yatırım işçiye ihtiyaç duyar. “Biz bir karar aldık. İşsizliği sona erdireceğiz” demekle işsizlik sona ermez. Bazı holdinglerin kampanya çerçevesinde yeni işçiler alması da yine kalıcı çözüm olarak görülmesin. Kimse kimseye karşılıksız para vermez. O holdinglerin işçiye, iş gücüne, çalışana ihtiyacı varsa zaten alır ve almalı. İhtiyacı yoksa, hatır için işe almanın uzun ömürlü olmadığı hatırlatmak dahi gerekmez. Kısa bir süre için çare olsa da uzun dönemde işsizlik yine de bir dert olarak karşımızda durur.

Bazı iş adamları da bu fırsattan istifade ile kendi reklâmlarını yapmaya çalışıyorlar. Şu kadar işçi alacağız, bu kadar yatırım yapacağız sözlerinin iyi takip edilmesi gerekir. Daha önce de TV ekranlarında yardım vaad edip sonra cayanları dahi bu millet gördü. Bu bakımdan dikkatli olmakta fayda var.

Yine de işsizliğe çare olmak için adım atan herkesi gönülden tebrik eder ve işsizliğin hızla azalmasını umarız. İşsizliğin büyük dertler arasında yer aldığını unutmayalım ve birlikte çare arayalım. Devlet de iş dünyası da üzerine düşen görevi hakkıyla yapsın.

Okunma Sayısı: 1858
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı