"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İyilik zannıyla fenalık

Faruk ÇAKIR
28 Temmuz 2020, Salı
Sosyal medya diye adlandırdığımız dünya hepimizin en önemli meseleleri arasında yer almalıdır.

Öyle bir durumla karşı karşıyayız ki, içinde bulunduğumuz şartları “Ne onunla, ne de onsuz” şeklinde isimlendirmek mümkündür.

Mütedeyyin insanlar uzun müddet haklı olarak televizyon yayınlarından şikâyet etti. Çünkü 1980’lerden sonra “televziyonlu ev”ler ve “televizyonsuz ev”ler vardı. TV programları ve diziler bütün milleti esir almış, ziyaretler dahi dizi ve tv programlarına göre ayarlanır olmuştu. Bu durum sosyal bilimcilerin de dikkatini çekmiş ve muhtemel bir çöküşe işaret etmişlerdi. 

Aradan yıllar geçti ve artık, topluma ve aileye zarar verme noktasında TV’leri sollayan yeni vasıtalar var. Dün evlerde bir ya da iki adet TV olurken, artık herkesin cebinde fiilen bir televizyon var. Üstelik bunlar ‘duvar’da duran TV’lere nisbetle çok daha yakıcı olabiliyor.

Nasıl ki TV’lerdeki kötü ve fena yayınların aleyhinde olmak icap ediyorsa, ‘sanal âlem’deki fenalıklara da itiraz edilmeli. Bunun için gerekli düzenlemelerin yapılması da gerekir. Fakat bunları yaparken iyi niyetle, Türkiye ve dünya şartlarına uygun adımlar atılması icap eder. Tek başına yasaklamak bir çözüm olmadığı gibi, işi oluruna bırakmak da doğru değildir. Bu nokta da iş gelip yine eğitime dayanır. Aklı ikna eden, iyiyi ve kötüyü fark ettiren bir eğitim sistemimiz olsa sanal âlemdeki fena yayınların etkisinin kırılacağı kesindir. Bununla birlikte hayali isimlerle yapılan hakaret ve karalamaların engellenmesi de icap eder. Haberleşme vasıtalarının bir alet olduğu ve bunların hem iyi yolda hem de fena yolda kullanılabileceğini unutamayız. Kaliteli bir eğitimle ‘sanal âlem’deki bu vasıtalardan da istifade ederek ahlâklı ve iyi insanların yetişmesi mümkündür. 

Tedbir almak adına atıldığı ilân edilen bazı adımların ‘sansür’e yol açacağı ifade ediliyor. Dijital medya üzerinden program yapan gazeteci Yavuz Oğhan, ‘sansür’ girişimlerinin ters tepeceğini ifade edip şöyle demiş: “Ben 30 yıldır yapıyorum bu mesleği. Belli zamanlarda belli iktidarlar ve güçler medya üzerinde güç kullanmaya çalıştılar. Hiç bu kadarını yaşamadım. O zamanlarda da bir çıkış yolu vardı. Ben umutsuz olanlardan değilim hep bir çıkış yolu olacağını düşünenlerdenim. Özellikle bu dijital dünyada bu tip baskıların, sansür girişimlerinin ters tepeceğini düşünenlerdenim. Uygulamasının pek kolay olmayacağını düşünenlerdenim. Bu günler de geçecek. Birçok siyasî iktidar bir çok uygulama yaptı. Bu uygulamalar sonra değiştirildi. Dünyanın bu halinde o sansürü uygulamak isteyenler kendi siyasî amaçları için insanların düşünmesini ve ifade etmesini engellemeye çalışanlar kendileri bir düşünmeleri lâzım.” (DW Türkçe, 24 Temmuz 2020)

Evet, ‘kontrolsüz güç’ün gerçek anlamda bir güç olmadığını bilmek ve tedbir adı altında binilen dalın kesilmemesi gerek. Açıklık, şeffaflık ve hesap verebilir olmak Türkiye’nin pek çok meselesinin halledilmesine yol açar. Bu yolu tercih edelim ve eğitimi ihmal etmeyelim.

Okunma Sayısı: 2148
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    28.7.2020 17:17:10

    Sosyal medya iki tarafı keskin bıçak gibidir.Bu açıdan baktığımızda dikkatli ve doğru planla iş yapılmazzsa o zaman yasaklama veya baskı altına alma teşebbüsleri yapanlarıda sürükler önüne ve mahveder.Türkiye K.KORE asla değil.Menfaatlerine kullandıkları ölçüde ses çıkartmayanlar,gizlemek istedikleri hakikatlerin deşfre edilmesi nedeniyle düzenleme yapıyoruz altında alicengiz oyununu yapmasınlar. Samimiyet diyeceğim amma can çıkar huy çıkmaz atasözü bu idare için değişmez bir kaide olmuş o nedenle pekde beklemiyorum.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı