Ansiklopedik bilgilere göre tarih boyunca Büyük Selçuklulardan Akkoyunlulara, Sefevilerden Osmanlılara kadar çeşitli zamanlarda el değiştiren Musul, zengin petrol yatakları ile de 1. Dünya Savaşı’nın da hedeflerinden biri olmuş. Günümüzde 1 milyon civarında nüfusu olan Musul, petrol yatakları ile Ortadoğu’da önemli ve stratejik bir merkez olarak biliniyor.

ABD’nin Irak’ı işgalinden sonra bir bütün olarak Irak’ta huzur kalmadığı gibi Musul’da da huzur kalmamış.  Bölgemizde öyle planlar programlar yapılıyor ki şaşmamak elde değil. Bir gün bakıyorsunuz Taliban çıkıyor, başka bir gün El Kaide, bir başka gün DEAŞ en büyük ‘örgüt’ oluyor. Nitekim El Kaide sonrası ortaya çıkan ya da çıkarılan DEAŞ ya da IŞİD, Musul’u 11 Haziran 2014’te, Irak hükümetine bağlı asker ve polislerin 2  saat içerisinde kaçması sonucu tek mermi yakmadan teslim almıştı. Sonrasında Irak güçleri, yaklaşık 3 yıl sonra DEAŞ’ın kontrolünde tuttuğu Musul’u Temmuz 2017’de geri almıştı. 

Maalesef ki Musul’un içler acısı halini Oscar ödüllü oyuncu ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) İyi Niyet Elçisi Angelina Jolie’den öğreniyoruz. Yeri geldiğinde Angelina Jolie gibilere kızdılar, ama  Musul’u ziyaret edip meseleyi gündeme taşıyan bu isim olmuş. Nerede ülkemizin ya da İslâm âleminin bilinen, tanınan sanatçı ya da ‘aydın’ları? Onların da Musul’u ya da benzeri yerleri ziyaret edip yaşanan sıkıntıları gündeme getirme imkânları yok mu? Belki yoktur, bilemiyoruz...

ABD’li dünyaca ünlü oyuncu Jolie, şiddetli çatışmalara sahne olan şehrin batı kesimindeki Eski Musul bölgesinde enkaz yığınları arasında dolaşmış ve şöyle bir açıklama yapmış: “Bu, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile çalıştığım seneler içinde gördüğüm en büyük yıkım.” 

Bazı bölge sakinleri ile sohbet eden, halkın ihtiyaçları ve yeniden imar çalışmaları hakkında ‘yetkililer’den bilgi alan Jolie, ayrıca insanların her şeylerini kaybettiğini, evlerinin yıkıldığını, yoksul olduklarını, ellerinde çocukları için ilâç olmadığını ve çoğunun su dahi bulamadığını ifade etmiş. 

Halkın yardıma ihtiyacı olduğunu da hatırlatan BM İyi Niyet Elçisi Jolie ayrıca şehrin istikrarının bütün Irak’ın ve gelecekte bölgenin istikrarı için gerekli olduğunu söylemiş. (AA, 16 Haziran 2018)

O halde soralım: Oscar ödüllü oyuncu ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği İyi Niyet Elçisi Angelina Jolie’nin gördüğü tabloyu, yıkımı, problemi, insanlık dramını dünya ülkelerinin ‘büyük yöneticileri’  görmüyor mu? Görüyor ve bu drama bir çare aramıyorlarsa ne diyebiliriz?

Bu beyanıyla Musul ve dolayısıyla bütün bir Irak, Suriye ve bölgede yaşanan krizleri, dramları ve sıkıntıları gündeme taşımış olan BM İyi Niyet Elçisi Jolie’den ders alması gerekenler olmalı. Dünyanın gözü yeni kriz bölgelerinde olduğu için Irak ya da Musul’da her şeyin yerli yerinde olduğu kanaati yayılıyor. Oysa Jolie’nin hatırlattığı üzere Musul’da açılan yara kapanmış değil. Oscar ödüllü oyuncu Angelina Jolie’nin “Gördüğüm en büyük yıkım” dediği yıkımı, dramı ve trajediyi başta İslâm ülkelerinin yöneticileri olmak üzere hür dünyanın bütün yöneticileri görmeli. Görmeli ki çare bulunsun.

Acaba Irak’ın yıkımına da imza atan ABD yöneticileri de dahil olmak üzere dünya liderleri Musul’u ziyaret etse daha kısa sürede çare bulunmuş olmaz mı? Hem Musul’a gitmişken belki Suriye’ye de uğramak isterler... Çünkü yakın zamanda benzer tesbitler maalesef Suriye’nin şehirleri için yapılır hale gelecek...