"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kabahat gençlerde mi?

Faruk ÇAKIR
17 Temmuz 2018, Salı
Kimi dinlesek gençlerden ve gençlikten yana şikâyetler duyarız. Daha çok ‘saygı’ öne çıkarılarak “Bizimzamanımızda gençler şöyleydi, böyleydi... Şimdi nerde o günler?” diyenler çoktur. Bu noktada belki merhum Nasreddin Hoca’nın tavrı ile orta yol bulunabilir: Gençlere de ihtiyarlara da; ‘Sen de haklısın!’ demek mümkün.

İslâm tarihçisi ve yazar Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma da bir programda yaptığı konuşmada gençlerden yana şikâyetçi olmuş ve “Zamanımızda gençler Türkçe bilmiyor. Üniversitede yazılı yapıyoruz Türkçeyi yanlış yazıyorlar. Neden, çünkü bizim gençler kitap okumuyor, kitap okumadıkları için de güzel Türkçe konuşamıyor ve yazamıyorlar” demiş. (AA, 13 Temmuz 2018)

Kitap okumanın Türkçe’nin iyi kullanılması için önemine dikkati çeken Prof. Dr. Sırma, akademik hayatından bahsederken de şöyle demiş: “Benim ömrüm geçti Abdülhamid ile doktoram, doçentliğim ve profesörlüğüm onun üzerine. (...) Bir defa o kardeşlerini öldürtmedi. İkincisi dünya siyasetini çok iyi biliyordu. Üçüncüsü onun bir derdi vardı. Ben hep öğrencilerime söylüyorum. Feridüddin-i Attar’ın ‘Pendname’ diye Farsça bir kitabı var. Öğüt kitabı olarak tercüme edilmiş. Orada diyor ki, ‘dostum pazara git kendine bir dert satın al, bulamazsan gel benden ödünç al’ vermiyor, ona da lâzım. Ama günümüzün Müslümanının derdi yok.”      

Gençlerimizin başında ‘kitap okumama’ gibi bir problem olduğunu mutlaka kabul edeceğiz, ama bunun için acaba gençlerimizi suçlayabilir miyiz? Gençlerimiz okumuyor da biz, ‘ihtiyarlar’ okuyor muyuz? Biz okuyarak güzel örnek olsak çocuklarımız ve gençlerimiz de ‘kitap dostu’ olmaz mı?

Geçmiş yıllardaki ‘saygı’ misallerinden yola çıkarak gençleri tenkit etmeye itiraz edebiliriz. Ancak mesele kitap okuma alışkanlığına gelince kim olursa olsun kitap, dergi ya da gazete okumuyorsa tenkidi hak eder. Bu noktada okuma alışkanlığının çok erken yaşlarda kazanılması gerektiğini hatırlamalı ve gözlerimizi eğitim sistemine, okullara, sınıflara ve öğretmenlerimize çevirmeliyiz. Her fırsatta ifade etmeye çalışıldığı üzere çocuklarımıza kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için çok daha fazla gayret gerekir. Kitap dostu gençlere ve çocuklara mutlak surette ‘pozitif ayrımcılık’ yapmak şarttır. Türkçe’yi iyi konuşamayan, yazamayan öğrencilerin varlığı eğitim sistemi için kötü bir puan anlamına gelmez mi?

Bu önemli alışkanlığı kazanmak ve kalıcı hale getirmek için acaba büyük bir kitap okuma kampanyası başlatılamaz mı? Bunun için Millî Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu bir araya gelebilir. Halen devam eden ‘yaz Kur’ân kursları’ belki de buna iyi bir vesile olur. Kitap ve dergi yayınlayan yayınevleri de bu kampanyaya destek verebilir. Nitekim Yeni Asya Nerşiyat yaz aylarında kitap okumayı teşvik için çok isabetli bir kitap kampanyası başlatmış bulunuyor. Diğer yayınevleri de benzer kampanyalar açabilir.

Tabiî ki kitap, dergi ve okuma gündeme geldiğinde mecburen medyanın tavrı da önem kazanıyor. Bu noktada en büyük destek medyadan beklenir. Televizyonlar başta olmak üzere her türlü vasıta ile kitap 

okumanın teşvik edilmesi Türkiye’nin menfaatinedir. Hiç kimseye faydası olmayan bazı haberleri 21 defa tekrarlayan televizyon kanalları bunun yerine her gün yeni çıkan kitapları tanıtsa, yazarlarından bahsetse, dikkat çekici ‘kitap okuma notları’nı izleyicileriyle paylaşsa çok daha iyi etmiş olmaz mı?

Çocuklarımız, gençlerimiz ve öğrencilerimiz kitap dostu değilse kabahatin büyüğü bizdedir, bilelim...

Okunma Sayısı: 7569
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı