"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kur’ân, hafız, ders...

Faruk ÇAKIR
27 Ekim 2014, Pazartesi
Eğitim meselesini konuşup da, Kur’ân Kurslarını, hafızlık eğitimini konuşmamak mümkün mü? Okullardaki sıkıntının benzerleri maalesef Kur’ân Kurslarında da var. Yok sayarak değil, konuşa konuşa problemleri çözmek durumundayız.

Diyanet İşleri Başkanlığına mensup bir uzman, İstanbul’daki Kur’ân Kurslarında görev yapan ‘hoca’larla bir araya gelip konu hakkında görüşmeler yapmış. Yapılan tesbitler şöyle özetlenebilir: 

*Son dönemde imam hatip liselerine erkek öğrenci başvurusu sayısı azaldı. Halen İHL’lerde kız öğrenci oranı yüzde 70’lerde, erkek öğrenci yüzde 30’lar civarında. 28 Şubat sürecinden sonra bazı İHL öğrencileri ‘Fatiha Sûresi’ni bile okuyamıyordu. Uzman soruyor: “Bu çocuklarla mı biz mihrap görevini yerine getireceğiz?”
*Çocukların seviyesi ne olursa olsun eğiticiler kitap okuması lâzım. Her muallim her muallime günde yarım saat, bir saat okumuyorsa talebesine ne anlatacak? 
*Hafızlarımızın sayısı malûm süreç içerisinde o kadar azaldı ki... 2002’li yıllarda ilahiyat fakültesinde derse girdiğimizde konumuzu anlatırken, bir âyet örneği vereceğimiz zaman hemen başını okuyup ‘Hafızlar devam edin’ diyorduk. Hemen 5-6 kişi okumaya başlıyordu. 2010-2011’lerde hiç kimse kalmadı. Sınıflarda bir tane hafızı olan okul kalmadı. (Zaman, 21 Eylül 2014)
Diyanet İşleri Başkanlığı’na mensup uzmanlar hadiseyi böyle değerlendirirken, sahada çalışan, resmî görevi olmayan tecrübeli hafızlar da din eğitimi noktasında sıkıntılar olduğuna şahit. Vaktinin çoğunu ‘kuvvetli hafız’ yetiştirmek için sarfeden bir Kur’ân talebesi şöyle demişti: (Mevcut haliyle hafızlık eğitimi) Asla yeterli değil. Çünkü talim çok nakıs. Diyanet’in bunu ele alması lâzım. Kur’ân Kurslarında eğitim veren, hafızları dinleyenlerin bir kere özel olarak eğitilmesi lâzım. Kur’ân okutanların, imam olanların çoğu yanlış ve eksik okuyor. Şu anda olan mevcut imamlar, —hepsi değil— genelde talim dersi almaya muhtaçtır. Eğitim veren hocalar da nakıs. Diyanet mutlaka bu hususta bir çalışma yapması lâzım. (Selahattin Şerifoğlu, Yeni Asya, 9 Eylül 2014)
Din eğitimi ya da hafızlık noktasındaki sıkıntılarda mütedeyyin insanların ciddî sorumluluğu vardır. Elbette milletten kopuk yöneticilerin uzun yıllar insanların dinini ve diyanetini öğrenmesine engeller çıkardığının farkındayız. Ancak bu baskılar kısmen sona erdikten sonra da, İslâm’ı doğru öğrenme gayretleri arzu edilen seviyede olamadı. Bugün görünüşte öğrenmenin önünde engel yok, ama fena bir hastalık olan tembellik var...
Elbette mesele sadece Kur’ân’ın lâfzını ezberlemek de değil. Bir yönden bu yapılırken, öte yandan da Kur’ân’ın insanlığa getirdiği mesajlar çok iyi ve doğru bir şekilde anlaşılmalı ve anlatılmalı. Bu çalışmaların yapılması gereken ilk yerler de elbette Kur’ân Kursları olmalı. Uzun yıllar Kur’ân Kurslarında okuduğu halde camiden ve cemaatten uzak kalan binlerce öğrenci var. Bu tabloya bakıp ciddî bir muhakeme yapmak icap etmez mi?
En başarılı olunması gereken Kur’ân öğrenimi ve hayata yansıtılması konusunda geri kalmak “Müslüman Türkiye”ye yakışır mı?
Tenbelliği bir yana atıp bu meseleler ile ilgilenmek durumundayız. Gerek Diyanet ve gerekse bu konuda çalışan sivil toplum kuruluşları, dernek ve vakıflar ciddî bir muhasebe yapmalı. Eksikliği ve aksaklığı tesbit edip, tez elden tedaviye başlanmalı. 
Din eğitimindeki sıkıntıyı görelim ve çare arayalım...

Okunma Sayısı: 1813
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı