"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Küresel yanıltma

Faruk ÇAKIR
05 Mayıs 2020, Salı
Bazen bir kelime, bazen bir harf bütün dünyayı yanıltmaya yetebiliyor.

Son yıllarda artan çevre tahribi sebebiyle dünyanın ısındığı ve bunun da pek çok zararları olduğu ve hatta dünyadaki hayatı sona erdirme ihtimali dahi olduğu hep konuşuluyor.

Hatırlanacağı üzere virüs salgını sonrası bu meseleler yeniden gündeme geldi. Artık daha fazla kişi çevrenin korunması noktasında hassas davranıyor. Salgınların en büyük sebebinin çevrenin tahrip edilmesi olduğu ittifakla kabul edilmiş durumda. Ormanların tahrip edilmesi dolayısıyla oralarda yaşayan diğer canlıların hayat sahalarının sınırlanması virüslerin insanlara bulaşmasına yol açıyor. Şu an için koronavirüs gündemde olsa da başka virüslerin de insanlığı tehdit etme ihtimali var. Meselâ, Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi Sağlık Politikası Direktörü Benjamin Djoudalbaye, kıt’anın yeni tip koronavirüse hazırlıklı yakalandığını belirterek, Afrika’da sadece geçen yıl 105 farklı salgın görüldüğünü söylemiş. (trthaber.com, 30 Nisan 2020)

Virüs salgını sonrasında ortaya çıkan tablo, bu salgından en fazla havayolu firmalarının etkileneceğini düşündürüyor. George Monbiot’un The Guardian’daki yazısında şu tesbit var: “‘Hayat öpücüğüne hayır.’ Petrol, havacılık ve otomotiv endüstrisinde kullanılmalı bu slogan. Hükümetler darbe alan şirketlerin çalışanlarını finansal olarak desteklemeli. Ama buna paralel olarak başka sektörlerde de istihdam sağlamalı. (...) Devletler sadece, gezegende insanlığın ve diğer canlıların hayatta kalmasını sağlayacak ekonomik sektörleri desteklemeli. Hükümetler çevreye zarar veren branşları ya satın almalı ve iklim dostu teknolojilerle donatmalı ya da hep dile getirip aslında pek istemedikleri bir şeyi yaparak, kararı piyasaların vermesine, başka bir deyişle, bu şirketlerin batmasına izin vermeliler.”

“Devletler sadece, gezegende insanlığın ve diğer canlıların hayatta kalmasını sağlayacak ekonomik sektörleri desteklemeli” prensibi uygulanabilse dünya bugünkü gibi mi olurdu? Esasında bu kuralı hayata geçirmek, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere bütün uluslar arası kuruluşların temel hedefi olmalı. Dünyayı yaşanmaz hale getiren, ama bazılarını zengin eden işler, yatırımlar desteklenmese netice olarak savaşlar dahi sona ermez mi? Nasıl ki insanları tehdit eden virüslerin laboratuvarlarda üretilmesi ‘yasak’ ise benzer şekilde ‘atom bombaları’ ve benzerlerini üretmek de yasak olmalı değil mi?

Bütün dünya “küresel ısınma” tabirini kullanırken, The Guardian gazetesi ilk defa “küresel ısıtma” tabirini kullanmış. Bir harfın değişmesiyle dünyaların değişebileceğini gösteren güzel bir örnek. “Küresel ısınma” denildiğinde, elde olmayan, insanın dahli olmadığı bir ‘ısınma’ akla gelir. Fakat bir harf değişikliği ile “küresel ısıtma” denildiğinde birilerinin dünyayı bilerek ve isteyerek ‘ısıttığını’ ve bir bakıma ‘ateşe verdiği’ akla gelir. 

Evet, görülmek istenmese de dünyayı yaşanmaz hâle getiren, yeryüzünü ‘ateşe veren’ onu ateşini yükseltmek suretiyle ‘hasta eden’ insanlardır. ‘Zalim ve cahil olan insan’ın yapamayacağı bir kötülük yok maalesef. 

“Küresel yanıltma” tuzağını bozmak için ‘küresel ısınma’ değil ‘ısıtma’ ile karşı karşıya olduğumuzu görmeliyiz.

Okunma Sayısı: 1838
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı