"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Lütuf değil, hak

Faruk ÇAKIR
09 Mayıs 2020, Cumartesi
Gelişen hadiseler Türkiye’nin hak, hukuk ve adalet yolunda ilerlemesi icap ettiğini gösteriyor, ama idareciler nedense bunu görmek istemiyor.

Kaynağı ne olursa olsun şu anda ciddî bir ekonomik kriz yaşandığı belli. Peki, bu krizden çıkış yolu ‘hak, hukuk ve adalet yolu’ değil mi? Adaleti tesis etmeden bu sıkıntıları sona erdirmenin imkân ve ihtimali olmadığını ne zaman görüp kabul edeceğiz?

Sadece Türkiye’nin değil, bütün dünyanın krizde olduğu söylenebilir. Doğrudur, ancak başkalarının da kriz içinde olması bize bir fayda vermiyor. Ayrıca krizde olan ‘başkaları’ krizleri aşmak için hak, hukuk ve adaleti erteleme yoluna mı gidiyorlar? Muhtemelen ‘başka ülke’lerde de böyle yapmak isteyenler vardır. Ancak umumî anlayış hak, hukuk ve adalet yolunu tıkamaya değil, daha da genişletmek gerektiğini ifade ediyor.

Dünyanın her yerindeki idarecilerin bir kısmı, virüs salgınını fırsat bilerek hak ve hürriyetleri sınırlandırmak isteyebilir. Böyle kararlar alınması da muhtemeldir. Fakat uzun dönemde hak, hukuk ve adalet yolunun çıkar yol olduğu oralarda da görülür. “Daha çok ekmek” için “daha çok hürriyet” icap ettiğine yaşananlar şahittir. Sadece ekmeği düşünüp hürriyet taleplerini erteleyenler maalesef ekmeğe de kavuşamaz.

Geçen günlerde internet üzerinden düzenlenen bir programda açıklama yapan İktisadî Kalkınma Vakfı (İKV) Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas, çıkış yolunu şöyle tarif etmiş: “Türkiye’nin gelişmiş bir sanayi sektörü, hızlı ve deneyimli bir iş gücü var. Bu da AB açısından önemli bir kazanç, fırsat olabilir. Ancak burada siyasî sorunlar var. Bu tıkanıklığı açmamız gerekiyor. Bu, hem AB hem de Türkiye için önemli. Yargı, hukuk ve temel haklarla ilgili konularda adımlar atmamız gerekiyor. AB sürecinde reformları belki tekrar canlandırmamız gerekiyor. Bunları aşabilmek için daha fazla etkileşim, diplomasi, somut bazı reform adımlarının gelmesi gerekiyor.” (Yeni Asya, 7 Mayıs 2020)

Doç. Dr. Nas’ın demokrasi hatırlatması da önemli: “Türkiye’de demokrasinin önemi artık çok fazla algılanmamaya başlandı. Ancak demokrasi aslında her şeyin temelinde yatıyor. Demokrasi bir değer olmanın ötesinde aynı zamanda iyi yönetişim için bir ihtiyaç. Koronavirüs bu yaşadığımız değişimleri hızlandıracak. Bunlara hazırlıklı olabilmemiz için çok çalışmamız, siyasî kutuplaşmalarla vakit kaybetmememiz ve demokrasinin gerektiği şekilde hareket etmemiz gerekiyor. İfade özgürlüğü çok önemli. Çünkü neyi kötü yaptığımızı görmek için ifade özgürlüğüne ve medya özgürlüğüne ihtiyacımız var. Yani bunlar lüks değil, şart. Bunları hep birlikte korumaya çalışmanız gerekiyor.”

Hadiseler demokrasinin önemini daha da arttıracaksa Türkiye de buna göre adımlar atmalı. Siyasî kutuplaşmaların kimseye fayda vermediğini ayrıca ifade etmeye gerek var mı? “İfade özgürlüğü bize ne gerek?” diye düşünenler olabilir. Gerekli, çünkü idarecilerin “neyi kötü yaptığını” ancak o zaman duyabiliyor ve görebiliriz. 

Hepsinden de önemlisi hak, hukuk, adalet, demokrasi ve benzeri değerler lütuf değil hak. Bunu hem biz, hem de idarecilerimiz iyi bilmeli.

Okunma Sayısı: 2939
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said Haktan

    9.5.2020 23:03:55

    AB girmek için 1959-60 yılından beri fasıllar açılıyoruz. İstanbul sözleşmesi acaba AB nin dayatması değil mi? Şimdi ya AB yada AB mi diyeceğiz hala merak ediyorum.vesselam.

  • Yahya Evrin

    9.5.2020 05:14:09

    Doç. Dr.Nas lara kulak v0erilse durumdan söz elimez.Genede ümitvar olmamız gerek.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı