"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Madenleri ne yapalım?

Faruk ÇAKIR
30 Ekim 2014, Perşembe
301 kişinin öldüğü Soma’daki maden kazası sonrasında bile gerekli tedbirleri almadığımıza göre Türkiye’yi idare edenleri ve hepimizi acaba başka hangi musîbet, hangi kaza, hangi ikaz uyandırabilir?

13 Mayıs 2014’te Manisa’nın Soma ilçesindeki kömür madeninde çıkan yangın sebebiyle 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan facia Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan iş ve madencilik kazası olarak kayıtlara geçti. Sonrasında bu kaza çok konuşuldu. İhmaller sıralandı ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiği en üst seviyede ifade edildi. Bunun için hukukî adımlar da atıldı ve kanun maddeleri hazırlandı. Millet de, alınan bu tedbirler sebebiyle benzer kazaların tekrarlanmayacağını düşündü haklı olarak. Aradan bir yıl geçmeden daha küçük çaplı olsa da benzer bir kaza ile karşılaştık.
Bu defa Karaman’ın Ermenek ilçesindeki Pamuklu Köyü yakınlarında bulunan bir kömür ocağını 28 Ekim 2014 günü öğle saatlerinde su bastı. Maden ocağında ekseriyetle yanma, çökme, patlama gibi kazalar meydana gelirdi, bu defa su kazası yaşandı. Kaza sebebiyle 18 işçi mahsur kaldı. Bu maden ocağının şöyle bir özelliği daha var: Sektördeki problemlere çözüm aranması niyetiyle hazırlandığı ifade edilen “Torba Yasa”nın yürürlüğe girmesinin ardından kapatılmış ve kazadan sadece 15 gün önce yeniden üretime başlanmış...
Önemli olan kaza meydana gelmeden önce gerekli tedbirleri almaktır. 301 kişinin vefat ettiği Soma maden kazasının bu noktada ciddî bir ikaz edici olduğu düşünülüyordu. Ermenek’teki kaza gösterdi ki iş ve işçi sağlığı noktasında önceki kazalardan gerekli dersler çıkarılmamış ve tedbirler alınmamış. 
Şunu da biliyoruz ki; ölüm birdir, değişmez. Ancak biz, önceden gerekli tedbirleri almakla mükellefiz. Tedbir almamak, kaza riski olan maden ocaklarını çalıştırmaya devam etmek hiç bir şekilde izah edilemez.
Ermenek’deki maden ocağının üretime uygun olmadığı yönünde raporlar hazırlanmış. Raporların dikkate alınmamış olması ne ile izah edilebilir? Keşke, “Bir musîbet bin nasihattan evlâdır” gerçeği hatırlansa ve hiç değilse Ermenek’de yaşanan kaza Türkiye’yi idare edenleri uyandırsa... Arka arkaya yaşanan bu kazalar bile Türkiye’yi idare edenleri ve dolayısıyla hepimizi uyandırmıyorsa; ne denilebilir ki?
Biz yine bilinenleri tekrarlayalım: Bu ve benzeri kazaların tekrarlanmaması için elden gelen her türlü tedbirin alınması ilk şarttır. En başta iş ve işçi sağlığının önemli olduğuna hepimizin inanması icap eder. “Bize bir şey olmaz” ya da “Üretim ve iş devam etsin, tedbirleri sonra alırız” tavrı çok yanlış. Üretim tesislerini denetleyen ve kontrol edenlerin hem bilgili hem de insaflı olması lâzım. Kazaların meydana geldiği işyerlerinde çalışanlar, kontrol için gelen uzmanların önceden işyeri sahiplerine haber verdiğini iddia ediyor ki akla uzak bir ihtimal değil. Böyle bir durum varsa, buna kontrol denilebilir mi?
Belki bütün bunlardan önce, maddî hırslarımızı kontrol altına almayı denemeliyiz. Her şeyi maddede, parada ve pulda görmek bir bütün olarak ülkemizi felâketlere sürüklüyor. Soma kazası sonrasında ortaya çıkan gerçek, kazaların meydana gelme sebeplerinden birinin de ‘daha çok üretim’ olduğunu ortaya koymuştu. Benzer sıkıntıların başka iş kollarında olduğu da inkâr edilemez. 
Hırslarımızı dizginleyelim ve gerekli her türlü terbiri en başta alalım. Daha az gözyaşı dökmek istiyorsak tabiî... Madenleri kapatmayı tartışmadan önce, hırsımıza dizgin vurmayı konuşalım... İnşallah bu felâketlerden ders alınır ve kazalar tekrarlanmaz...

Okunma Sayısı: 1797
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı