"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Merhamet eğitimi

Faruk ÇAKIR
11 Ocak 2019, Cuma
Bir yerde hak, hukuk ve adalet yoksa orada merhamet de barınamaz.

İhmal ettiğimiz konulardan biri de merhamet eğitimidir. Psikiyatri hekimi, yazar Prof. Dr. Kemal Sayar isabetli bir teklifi gündeme taşımış ve merhamet eğitiminin okullarda ders olarak okutulmasını istemiş.

Günümüzdeki dertlerden biri de mutsuzluk. Prof. Dr. Sayar, “Sizce neden mutsuzuz?” sorusuna şu cevabı vermiş: “İnsanlar anlam duygusunu kaybettikleri ve neden yaşadıklarını bilmedikleri için mutsuzlar. Materyal zenginliğinin ortasında ruhlarıyla baş başa kalamadıkları için Yaratıcıyla gerçek ve içten bir iletişim kuramadıkları için mutsuzlar.” 

Modern toplumun hastalığı olduğu ifade edilen ‘anksiyete’ hakkındaki bir soruyu da cevaplandıran Sayar’ın  değerlendirmesi şöyle: “İnsanlar gelecekten emin olmadıklarında ve geleceğin neler getireceğini çok iyi tahmin edemedikleri zaman anksiyete sorunu yaşayabiliyorlar. Tabiî bir de her şeyi kontrol etmek istediğimizden kurtulmamız lâzım. Hayat kendini kolaylıkla ele veren bir durum değil, hayatta her şeyi tam manasıyla kontrol edemeyiz. Modern dünya biraz da kontrol isteği üzerine kurulmuştur. Her şeyin elimizin altında kurulmasını bekliyor ve hayatı uzaktan kumanda ile kontrol edebileceğimizi zannediyoruz. Bu yanıltıcı bir düşünce; eğer insan her şeyi kontrol edebileceği düşüncesinden sıyrılırsa, anksiyeteden kurtulur diye  düşünüyorum.” (Kitabın Ortası dergisi, Kasım 2018)

Prof. Dr. Kemal Sayar’ın ‘sosyal medya’ konusundaki tesbitleri de dikkat çekici: “Sosyal medya insanların çok kolaylıkla ‘–mış’ gibi davranabildiği bir mecra. Orada olduğumuz gibi değil, olmak istediğimiz gibi davranıyoruz. Aslında kişiliğimizde göstermek istediğimiz tarafları yansıtıyor ya da kendi kişiliğimizi cilâlatıp parlatıyoruz. Kimlik egzersizi gibi herkes kendinin ne olabileceğini biraz orada göstermeye çalışıyor.  Kendimize ait hayallerimizi, ümitlerimizi ve beklentilerimizi oraya yansıtıyoruz. Göründüğümüz kadar var olduğumuzu zannettiğimiz bir çağda yaşıyoruz. (...) Normalde yüz yüze olduğumuz ve öfkelendiğimiz insana karşı duygularımızı tutarız; hemen ifade etmeyiz, daha sakınımlı davranırız. Oysa internet ortamında çok hızlı ve dürtüsel bir şekilde ve düşünmeden fevri olarak hareket edebiliyoruz. Bu da öfke söylemlerini arttırıyor.”

“İnsanlar nasıl mutlu olabilir?” sorusunun cevabı da şöyle olmuş: “Mutluluk, yetinmeyi bilmekle olur. Mutluluk, ‘an’dan zevk almayı bilmekle olur. Mutluluk, dostlara yeterince zaman ayırmayı başarmakla olur. İnsan sevdiklerine iyi zaman ayırırsa, sevdiklerini yeterince severse, sosyal ilişkilerini derin ve geniş tutarsa, mutlu olma ihtimali artar. Mutluluk, insan bir anlam duygusuna sahip olduğunda olur. Niçin yaşadığını,  hayatını neyin aydınlattığını bilirse insan daha fazla mutlu olacaktır. Bu dünyada neden var olduğu bilinci, mutluluğa götürür.”

Sayar’dan gelen şu teklifin dikkate alınmasını arzu ederiz: “Günümüzde en temel meselenin merhamet olduğunu düşünüyorum. İnsanlar birbirine karşı çok kırıcı ve acımasız. Merhamet duygusunun ilköğretimden başlayarak okullarda bir ders olarak okutulması lâzım. Çocuklara cana kıymanın kötülüğünün en başta öğretilmesi gerekiyor. Bugün dünyada büyük bir mülteci krizi ve bununda merkezinde yine merhametsizlik var. Mülteciler gittikleri her yerde güzel karşılanmıyor. Çok acımasız muamelelere maruz kalabiliyorlar. Bütün bunlar toplumda en büyük meselemizin empati ve merhamet olduğunu düşündürüyor.”

Biz de ‘merhamet eğitimi’nin okullarda ders olarak okutulmasını hem destekliyor, hem de teklifi tekrarlıyoruz. Haydi!

Okunma Sayısı: 1631
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı