"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Merkez bilir mi?

Faruk ÇAKIR
28 Ocak 2015, Çarşamba
Bilindiği ve görüldüğü üzere, Türkiye’yi idare edenlerin en iddialı oldukları konulardan biri de ekonomidir. Ekonomi, sağlam bir üretim temeline dayanmadığı halde, “Dünya batsa, bize bir şey olmaz” anlayışı savunuluyor.

İfade etmeye gerek yok, ekonominin iyi olması hepimizi sevindirir. Ancak problemleri görmemek, inkâr etmek ve kendimizi kandırmak da bir işe yaramaz. Uzun süredir faiz konusu tartışılıyor. Türkiye’deki faizlerin yüksek olduğunu inkâr eden yok. Aynı zamanda faizler düşük olması ve hatta ve keşke hiç olmaması gerekir. Şunu da bilmek lâzım ki “yüksek faiz” bir neticedir. Yüksek ateş gibi... Nasıl ki insan vücudu yüksek ateşle hastalandığında ‘mikrop’ kaptığı anlaşılır. Benzer şekilde, “yüksek faiz” de ekonominin sağlıklı olmadığını gösteren bir neticedir. Samimî olarak faizlerin inmesini isteyen, ekonominin ‘hasta’lıklarını tedavi etmeye çalışmalıdır.

Türkiye’yi idare edenler zor, ama doğru olan bu yolu tercih etmek yerine, ‘yetkili’ olan ekonomi bürokratlarına yükleniyorlar. Neymiş, filanca kişi derhal faizi indirmeliymiş. Bu emirler kulağa hoş geliyor, ama işin aslı ve astarı böyle midir? Diyelim ki iş başındaki bürokrat, indirmesi icap ettiği halde faizleri yüksek tutuyor ve ekonominin büyümesini engelliyor. O halde, Türkiye’yi idare edenler o bürokratı değil bir haftada, bir günde görevden alamaz mı? Hem şikâyet edip hem de “ülkemizin büyümesini engelleyen” bürokratları görevde tutmak çelişkili değil mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “50 baz puanlık faiz indirimi oldu. (...) Bu indirimi yeterli buldunuz mu?” şeklindeki bir soruyu cevaplandırırken şöyle demiş: “Bir defa bu indirimi bizim yeterli bulmamız mümkün değil. Görünen o ki Merkez Bankası verilen mesajlardan hâlâ nasibini almış değil. (...) Burada vatandaşı aldatmanın hiçbir anlamı yok. Bir defa Türkiye’de eğer biz yatırım istiyorsak bu faizle bu yatırımları yapmak çok zor, adeta mümkün değil. Eğer biz istihdam sağlıyorsak, bu faizle bunları yapmak mümkün değil. Bu faizin inmesi lâzım ki girişimci yatırım yapabilsin, istihdam sağlayabilsin, üretim sağlayabilsin, uluslar arası rekabete girebilsin ve bu rekabetin neticesinde de bizim şu anda 158 milyar dolar ihracatımız da, 160, 165, 170’e doğru tırmansın. (...) Ben kesinlikle şu andaki açıklamayı asla kabul edilebilir bulmuyorum. (...) Şunun da bilinmesi lâzım; Merkez Bankası bu yaptıklarıyla eleştirilemez, değildir, lâ yüs’el değildir. Yanlış adımlar attıkça bu eleştirileri de alacaktır. Bu konuda şahsen ben Cumhurbaşkanı olarak bu hassasiyetimi bundan sonra da sürdüreceğim. Sürdürmeye devam edeceğim.” (http://www.tccb.gov.tr, erişim: 21 Ocak 2015)

Doğru, “Vatandaşı aldatmanın hiçbir anlamı yok” da acaba kim aldatıyor?

“Önce Merkez Bankasına sataşmalar bana şaka gibi geliyordu, medya üzerinden lâtife kabilinden atışmalar..” diyen bir yazar da, siyasî iradenin, istemesi halinde faiz indirimine direnen bürokratı çok kolayca görevden alabileceğini ifade ederek şöyle demiş: “İstenirse Pazartesinden Çarşambaya iki günlük iştir. İlgili kanuna iki satırlık ilâveden ibarettir. Yapın ilâveyi, tayin edin adamınızı faizleri istediğiniz kadar düşürsün. Nasıl olsa sorumluluk siyasî iradenin. Teknik olarak dert edecek bir şey yok.” (Ahmet Sağırlı, Türkiye, 22 Ocak 2015)

Ekonominin kronik dertlerine çare bulmadan sadece ilgili bürokratı suçlamak pek de haklı görünmüyor. Bürokratlar direniyorsa, yine onları o makamlarda tutan siyasetçiler suçludur. Bunun böyle olduğunu merkez bilmezse de, herkes bilir!

Okunma Sayısı: 1844
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı