"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Okullar ve mescitler

Faruk ÇAKIR
17 Kasım 2014, Pazartesi
Eğitim sistemindeki sıkıntılar ancak konuşa konuşa, tartışa tartışa çözülebilir.

Binaları, kalabalık sınıfları ya da öğretmenlere sağlanan maddî imkânları konuştuğumuz kadar; okutulan kitapların muhtevasını, sınıflarda neler anlatıldığını da tartışmalıyız, bilmeliyiz. 
Eğitimcilere sağlanan maddî imkânlar, sistemin düzelmesi için tek şart değildir; ama muallimlerin geçim sıkıntısı çektiği bir yapıda iyi ve kaliteli eğitimin olması da mümkün değildir. Öğretmenler, “Öğrenciye nasıl daha faydalı olurum?”un hesabını yapabilmeli. Yoksa, “Ay başı geliyor, kirayı nasıl ödeyeceğim?” diye düşünen bir öğretmenin verimli olabilmesi mümkün değildir. 
Camiler ve mescitler de eğitim sisteminin bir parçası olduğuna göre okul-cami-mescit beraberliğini göz önünde tutmak icap eder. Okullarda okuyan çocuklarımız sadece ‘din dersi’nde değil, normal zamanlarda da mescitlere ihtiyaç duyar. Elbette okullarda mescit olmasını isteyemeyen, bunu laikliğe aykırı bulanlar da olacak. Fakat dünya böyle düşünmüyor. Dünyanın pek çok ülkesinde, ihtiyaç olan okullarda ‘mescit’ler açılmaktadır. Tabiî ki bir oda tahsis edip kapısına “mescit” yazılması icap etmez. Namaz temiz olan her yerde kılınabileceğine göre, ihtiyaç anında bir toplantı salonu ya da laboratuvar bile ‘mescit’ olabilir. Sadece bir öğrencinin talebi üzerine kütüphanenin ya da laboratuvarın ‘mescit’ gibi kullanıldığı üniversiteler Avrupa’da dahi vardır. 
Bilindiği üzere eğitim yılı başında yayınlanan bir tebliğle okullarda mescit açılmasının önündeki engeller kalktı. Hatta bir bakıma mescit açılması ‘mecburi’ hale geldi. Buna rağmen mescit açılmayan okullarımız var. Bunun sorumlusu maalesef veliler olarak bizleriz. Niçin okul müdürlerine gidip mescit açılması gerektiğini hatırlatmıyoruz? Bu önemli vazifeyi yerine getirenleri tebrik ederiz... Sözümüz, yapmayanlara... Tabiî ki okul müdürlerine gidip, “Mescit açılmasını istiyoruz. Mescit açıldı mı?” diye sorabilmek için çocuklarımızın kulağının ezanda, gözünün namazda olması lâzım. Aksi halde okul müdürlerinin, “Açıldı, ama sizin çocuğu namazda göremedim?” deme ihtimali var, Allah muhafaza.
Geçen günlerde bir toplantıda bu meseleyi konuşuyorduk. İlahiyatçı ve eğitimci bir ağabeyimiz, “Mescit açılacak, ama namaz kılan öğrenci yok ki!” dedi. İşte asıl tehlike bu! Elbette namaz kılanlar çok sayıda öğrenci var, ama çok daha fazla olması gerekmez mi? “Okullarda mescit mi olsun, yoksa namaz kılan öğrenci mi?” sorusuna, “Namaz kılan olsun da, mescit olmasa da olur” demek mümkün. Önce namaz, önce namaz kılan öğrenci... Bunun için çalışmak, didinmek ve gayret sarfetmek durumundayız...
Bu arada, Galatasaray Lisesi’nde 1912’ye kadar mescit olduğunu, Jön Türk rejimi tarafından bu tarihte kaldırıldığını, okulun camisinin ise 1924’ten sonra kapatılıp depo yapıldığını öğreniyoruz. O günkü cami, şu anda kapalı spor salonuymuş. (Mehmet Şevket Eygi, Millî Gazete, 13 Kasım 2014)
Her okulda iki mescit olması, veli olarak talebimizdir. Elbette çocuklarımızı namaz kılma noktasında teşvik etmemiz gerektiğini unutamayız. Namaz kılan öğrenci olduktan sonra mescitler bir şekilde açılır. Şu anda okullarda mescit açılmasının önünde hukukî bir engel yok ve yine de mescitler açılmıyorsa çok ciddî bir problemle karşı karşıyayız demektir. “Mescit açılsın” derken, mescitleri dolduracak öğrencileri mi ihmal ettik?

 

Okunma Sayısı: 1404
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı