Bilindiği gibi virüs salgınına rağmen Tokyo 2020 olimpiyat müsabakaları yapılıyor. Türkiye’yi temsil eden sporcuların madalya alması milleti sevindirirken Tokyo’dan gelen başka bir haber daha dikkat çekti. Bazıları için dikkat çekici olmasa da örnek olması bakımından bu ‘güzel haber’i hatırlatmakta fayda var.
Tokyo 2020’ye katılan Alman kadın cimnastikçilerden bahseden haberde şu bilgiler var: “Son dönemde farklı tarzdaki kıyafetleriyle şampiyonlara katılan Almanya Kadın Cimnastik Takımı, 2020 Tokyo Olimpiyatları eleme müsabakalarında da bu tutumlarını yineledi. (Alman takımı) Tokyo 2020’de antrenmanların ardından eleme müsabakalarına da bacakların açık kaldığı mayolar yerine vücutlarının tamamını saran mayolarla çıkarak dikkati çekti. Alman basınına konuşan kariyerinde üçüncü kez oyunlara katılan (sporcu) Elisabeth Seitz, ‘Her kadının, kendi giyeceği kıyafeti kendisi seçmesi gerektiğini düşünüyoruz. Olimpiyatlarda da bunu gösterdik. Bu, alışılagelen mayo tarzındaki cimnastik kıyafetini bundan sonra giymeyeceğimiz anlamına gelmiyor. O gün nasıl hissediyorsak, istediğimiz kıyafeti giymek istiyoruz. Başka bir yarışta giyeceğimiz kıyafeti biz seçmeliyiz’ ifadelerini kullandı. İlk olarak Nisan ayında düzenlenen Avrupa Artistik Cimnastik Şampiyonası’nda söz konusu kıyafet değişikliğine giden Alman sporcular, cimnastikte cinsel nesneleştirmeye karşı duruş sergilemek amacıyla bunu gerçekleştirdiklerini duyurmuş ve dünya genelindeki meslektaşlarından birçok destek mesajı almışlardı. Son yıllarda, özellikle ABD Olimpiyat Cimnastik Takımı’nda yaşanan cinsel taciz olayları, gündemde uzun bir süre boyunca yer almıştı. Küçük yaşlardaki sporculara cinsel tacizde bulunduğu tesbit edilen takımın eski doktoru Larry Nassar ömür boyu hapis cezasına çarptırılırken, dâvâ delillerini yok etmeye çalıştığı gerekçesiyle ABD Cimnastik Federasyonu’nun eski başkanı Steve Penny, tutuklanmıştı.” (aa, 25 Temmuz 2021)
Esasında bu tavır, ‘fıtrat’ı hatırlatıyor. Elbette bu kıyafet ‘fetva’ anlamına gelmez ve öyle anlaşılmamalı. Ancak nispeten daha ‘örtülü’ giysi tercih edilmesi fıtratın gereğini hatırlatır.
Gerçekten de sporcuların illa da ‘açık saçık’ kıyafet giymesi şart mıdır? Erkek sporcular bile diyelim ki ‘şort’la değil de isteyenler ‘eşofman’la futbol oynasa kıyamet mi kopar? Kopmaması icap eder, ama oluşturulan hava kıyamet kopmasına yol açabilir.
Haberde hatırlatıldığı üzere spor dünyasında çok defa ‘cinsel taciz’ hadisesi yaşanıyor. ABD’de takım doktorunun ömür boyu hapis cezası almış olması bu durumu kesin olarak göstermiş olmuyor mu?
Sporun müstehcenliğe ve başka fenalıklara alet edilmesine kesin bir kararlılıkla itiraz etmek gerekir. Pekâlâ kapalı kıyafetlerle de spor yapılabilir. Tabiî ki en başta insan fıtratına uygun olan spor dallarını tercih etmek ve onları teşvik etmek icap eder. ‘Spor olsun’ diye spor yapmak kimseye bir fayda vermez.
Bu hususta ülkemizin yapması gereken çok işler var, ama bakalım ‘boş tartışmalar’ bitip esas meseleye; eğitim ve ahlâk olgunluğuna ne zaman sıra gelir?