"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Orta yolda buluşmak

Faruk ÇAKIR
10 Şubat 2018, Cumartesi
Hangi siyasetçiye, hangi STK’ya sorulursa sorulsun, tamamı millet menfaati için çalıştığını söyler.

Muhtemelen büyük çoğunluğun maksadı da bu olabilir. Ancak ekseriyetinin bu hedefe ulaşmak için yanlış yollara girdikleri de inkâr edilemez. 

Kutuplaşma da Türkiye’nin önünde duran temel problemlerden biri. Herkes Türkiye’nin ve milletin menfaati  için çalışıyorsa bu kadar zıt beyanlar, bu kadar sert tartışmalar ve bu kadar uçlara savrulma nasıl meydana  geliyor?

Geçen günlerde açıklanan “Türkiye’de Kutuplaşmanın Boyutları 2017” araştırmasının neticeleri Türkiye’yi  idare edenler ve tabiî ki idare edilenleri de derinden düşündürmelidir. İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç  Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin, ‘Marshall Fonu’nun desteğiyle yürüttüğü araştırma sonuçları  kutuplaşmanın tahminlerden daha tehlikeli noktalara ulaştığını ortaya koymuş. Bu meseleye bugün hep birlikte el atmazsak maalesef yarın geç kalmış olabiliriz.

Benzer bir araştırma 2015’de yapılmış ve orada da parti taraftarlarının birbirinden uzaklaştığı sonucuna ulaşılmıştı. 2017’deki son araştırma bu uzaklaşmanın hem hızlandığını hem de daha ‘katılaştığını’ ortaya koymuş. Buna göre parti tabanları arasında sosyal mesafe varlığını koruyor ve taraftarlar diğer parti taraftarlarına kıyasla kendisini ahlâkî olarak daha üstün görüyormuş. İlâve olarak da ‘diğer parti  taraftarları’nın haklarının kısıtlanmasına itiraz etmiyormuş. Yani, “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın”  tavrı... Tabiî ki bazı ‘ortak payda’lar da varmış. Bunlar, Avrupa Birliği’yle ilişkiler hakkındaki (olumsuz) algılar ve Suriyeli mültecilere karşı (yine olumsuz) tutumlar. Ortak payda var, ama bunlar da menfiliklerde bir arada olmak şeklinde açıklanabilir. Bu menfî ‘ortak payda’nın haberi en üst seviyelere çıkmış olacak ki Suriye’den mülteci olarak gelenlerin geri gönderilmesi artık çok daha hararetli tartışılıyor.

Araştırmayı yapanlardan Doç. Dr. Emre Erdoğan şöyle demiş: “Kutuplaşmada siyasîlerin büyük etkisi olduğu da bir gerçek. Kutuplaşma tüm siyasetçilerin işini çok kolaylaştırıyor. Çünkü kutuplaşma derinleştikçe, oy almak için fazla çaba sarf etmenize gerek kalmaz. İnsanlara tercih edebilecekleri kutupları göstermeniz yeterli oluyor. (...) Tüm siyasileri kastediyorum. Kutuplaşmış bir seçmen, muhalefetin de iktidarın da işini kolaylaştırır. En azından kutuplaşmayı engelleyecek adımları atmadıkları için siyasetçilerin bu sorunda kolektif bir sorumluluğu var. (...) Medyadaki çeşitliliğin kaybolması, herkesin kendine ait bir medyasının oluşması yeni ve çok dikkat çekici nokta.”

Medyanın ve siyasetçilerin kutuplaşmayı körüklediği bir gerçek. Maalesef medya bu yolla daha çok ‘tık’  almayı hedeflerken siyasetçiler de taraftarlarını bir arada tutmaya çalışıyor. İlk bakışta bu noktada başarılı  görülseler de bu tavır uzun dönemde hem siyasetçiye hem de medyaya zarar verir. Medyanın ve  siyasetçilerin güvenilir olmaması bunun bir neticesi değil mi? Sadece taraftarına hitap eden bir medya gerçek vazifesini yapmış olur mu? Hele hele siyasetçilerin kutuplaşmayı teşvik etmesi cidden çok yanlıştır. Türkiye’nin ve milletin menfaati için kutuplaşma siyasetinden vazgeçmek ve millet menfaatine olan ortak noktada buluşmak en isabetli olandır.

Bu araştırma neticelerinin idarecileri ‘ciddî ikaz’ etmiş olmasını temenni ederiz...

Okunma Sayısı: 2992
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı