"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Reform olmadan asla

Faruk ÇAKIR
29 Temmuz 2017, Cumartesi
Türkiye sağa da baksa, sola da baksa ertelemeyi tercih etse de yapması gereken iş bellidir: Ayak bağı olan hukuksuz uygulamaları bırakıp reform yapmalı.

Kimse, “Geçen yıllarda reform yaptık, yetmez mi?” dememeli. Evet belli nisbette reform yapıldı, arka arkaya ‘AB’ye uyum paketleri’ açıklandı, ama ihtiyaçlar da yenilendiği için yapılan reformlar yetmedi. Ayrıca yapılması icap eden ve millete de ilân edilen reformların bir kısmı ve belki de büyük kısmı zaten yapılmadı. Türkiye en başta “Kopenhag Kriterleri”ne uyacağını ilân etmemiş miydi? Peki, bu sözler yerine getirildi mi? “Hadi, reform yapılsın” denildiğinde idareciler; “Bize Ankara Kriterleri yeter” diyerek asfalt yol yerine patika yolda ilerlemeyi tercih etti.

Gel zaman, git zaman bu günlere geldik ve Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de “reform yapılmadan olmaz” anlamına gelen haklı tesbitlerde bulunmuş. Şimşek, A Haber’de katıldığı bir programda gündemdeki konuları yorumlarken “bu sene muhtemelen daha fazla borçlanacağız” da demiş. (AA, 26 Temmuz 2017)

Büyüme rakamlarını da değerlendiren Şimşek, şöyle devam etmiş: “Bir şok yaşamazsak veya Almanya gibi

ülkelerle yaşadığımız sıkıntılar ekonomide önemli bir yansıma bulmazsa, (...) iç talepte de göreceli bir ivme söz konusu. Tabiî ki Türkiye çok rahat bir şekilde önümüzdeki 10-15 yılda tekrar yüzde 5-6 büyüme patikasına oturabilir, ama bunun ön koşulu var. Bizim gerek rekabet gücümüzü arttıracak ve yatırım ortamını daha da iyileştirecek gerekse hukuk sistemimize olan güveni pekiştirecek ilâve reformlara ihtiyacımız var. (...) Türkiye, gerek performansıyla gerekse yapacağı ilâve reformlarla adalet, hukuk sistemine ilişkin algıyı da iyileştirerek, daha fazla küresel yatırım ve dışarıdan daha fazla kalıcı uzun vadeli kaynak çekerek, içerideki kaynakları da makine-teçhizata, yazılıma, Ar-Ge’ye yönlendirecek yeni bir sistem oluşturması lâzım.”      

Şimşek, faizlerde indirimin söz konusu olup olmadığına yönelik bir soru üzerine de şunları kaydetmiş: “Bu tavuk-yumurta gibi bir konu. Prensip olarak Merkez Bankası’nın ne yapması gerektiği konusunda ben yorumda bulunmuyorum. Şu bir gerçek mi, Türkiye’de faizler yüksek mi? Evet. Nasıl düşürülür faizler? Tasarrufları arttırarak, katma değeri yükselterek, Türkiye’nin yatırım ortamını iyileştirerek, ülkeye uzun vadeli fonu çekerek. Yoksa Merkez Bankası üzerinden yapacağımız tartışmalarla, önlendirmeyle kalıcı bir şekilde faizi aşağıya çekemeyiz.”

Uzun sözün kısası, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in de ifade ettiği üzere “Hukuk sistemimize olan güveni pekiştirecek ilâve reformlara ihtiyacımız var.”

Ayrıca faizlerin emirle inmesinin mümkün olmadığını ifade edilmiş olması da dikkat çekici. Faizlerin yüksek olmasını netice veren israf denizinde yüzerek “faizler insin” demek bir anlam ifade eder mi?

Bazıları ilgi ve bağ kurmak istemese de Türkiye’nin ekonomisinin düzelmesi için de hukukun iyi işlemesi icap eder. Hak, hukuk ve adalet sisteminin arızalı olduğu bir yerde ekonomi de düzelmez, faizler de inmez.

Tabiî ki bunu bilmek ve ifade etmek için uzman olmak da şart değil. Görünen köy klâvuz istemez: Türkiye millet menfaatine olan reform adımlarını atmaktan geri durmamalı.

Okunma Sayısı: 2068
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı