"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Reform zor, ama şart

Faruk ÇAKIR
19 Ağustos 2018, Pazar
Ülkemizde sıkıntılar sayılırken çare olarak ‘Mutlaka reform yapılması gerekir’ diyenler ekseriyettedir.

Reformdan maksat da daha iyi, daha güzel, daha doğru yönde ilerlemek olarak anlaşılmalı. Yoksa sadece yenilik ya da değişiklik olsun diye reform yapılmaz. 

Meselâ, 12 Eylül 1980 darbesinin millete zorla kabul ettirdiği “1982 Anayasası”ndan kurtulmak gerektiği ve yeni bir anayasanın şart olduğu hep konuşulur. Burada maksat, hazırlanacak yeni ve sivil anayasanın 1982 darbe anayasasından daha iyi, daha demokrat, daha adil olmasıdır. Yoksa “1982 Anayasası değişsin de ne olursa olsun” düşüncesi doğru değildir. Kötü yönde atılacak adımların ‘reform’ diye millete sunulması sadece yanıltmaktan ibarettir.

Ekonomideki dertlere çare aranırken de mutlaka reform yapılması gerektiği ifade edilir. Bu talebe karşı “Ekonomide reforma ihtiyaç yok. Her şey yolunda” diyen idareciler de olmaz. Buna rağmen belki de yarım asırdır konuşulduğu halde bir türlü arzu  edilen reformlar yapılmaz.

Türkiye ekonomisindeki son gelişmelerin ele alındığı bir toplantıda konuşan Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, gerçek olmasını istemeyecekleri bir döviz hareketliliği yaşadıklarını belirterek benzincideki numaratörde artan hızdaki rakamlar gibi dolardaki artışa şahitlik ettiklerini ifade etmiş. Yorgancılar, “Bezi ithal edilen kundaktaki bebekten, gübresini ithal alan çiftçimize kadar herkesi ilgilendiren bir durumla karşı karşıyayız. Yani, ‘dolarla işim yok’ ya da  ‘Ayşe Teyze’nin dolarla işi olmaz’, demek söz konusu değildir. Ama kuşkusuz en çok da biz sanayicileri, üreten kesimi bu durum olumsuz etkilemekte. Aslında sorunun kaynağı da, çözümün kendisi de bir cümlede gizli. 100 birim ihracatımızın 60 birimi ithalattan kaynaklanıyor. Üretmek için önce ithalat yapıp, sonra da işlemden geçirdikten sonra satıyoruz. Çok ciddî bir politika değişikliğine ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. Farkındayız, ama bir türlü tam olarak direksiyonu bu yöne kıvıramıyoruz. Kıvırıyormuş gibi yaptığımız bir anda bir bakıyoruz ki, ithalatın cazibesine kapılmış gidiyoruz. (...) Dünya yıkıcı bir dönüşüm içerisinde iken biz, geleneksel hale gelmiş enflasyon, cari açık, kur artışları gibi sorunlarla boğuşuyoruz. Ve treni kaçırmak üzereyiz. Bir sanayici olarak, ülkemizin maddî ve manevî kazanımlarımızın erime riski ile karşı karşıya olmasından ve hâlâ aynı meseleleri konuşuyor olmaktan büyük üzüntü duymaktayım” şeklinde konuşmuş. (DHA, 16 Ağustos 2018)

Türkiye’yi idare edenlerin de itiraz edemeyeceği bu gerçek tablo karşısında ‘iyi yönde reform’ adımları atılması gerektiği inkâr edilebilir mi? Kundaktaki çocuğun bezini ithal eden bir ülke dünya devletleriyle rekabet edebilir mi? Gübresini ithal eden çiftçi, tam makineleşmiş ve kendisine rakip olan diğer ülkelerin çiftçisiyle rekabet edebilir mi? İhracatının yüzde 60’ının ithalata bağlı olduğu bir sanayici, başka ülkelerin ‘sanayi devleri’yle rekabet edebilir mi?

Bu yolun yol olmadığını Türkiye’yi idare eden siyasetçiler de dahil hepimiz biliyoruz. Reform trenini kaçırmak tehlikesiyle karşı  karşıya olduğumuzu görelim ve bir gün dahi gecikmeden atılması icap eden önemli adımları atalım. Elbette reform adımlarının  atılması kolay değil, ama şarttır. Zaten kolay olanı herkes, zor olanı da ‘er olanlar’ yapmaz mı?

Hak, hukuk, adalet ve kalkınma treni mutlaka doğru rayda ilerlemek mecburiyetindedir. Aksi halde yıllar geçer ve biz “Reform  yapmak şart” demeye devam ederiz. Madem reform şart, iyi yönde adım atmakta gecikmeyelim...

Okunma Sayısı: 1249
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı