"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Salgına farklı yorum

Faruk ÇAKIR
14 Mayıs 2020, Perşembe
Virüs salgını bazı ülkelerde kısmen kontrol altına alındıysa da henüz kalıcı çarenin bulunmadığı belli.

İşin ehli olanlar, bunun ancak etkili aşı üretilerek mümkün olacağını söylüyorlar. Koronavirüse karşı etkili aşı bulunması ve uygulanmasının da bir iki yılı alabileceği, hatta buna rağmen bu tehlikenin tamamen sona ermeyeceği ifade ediliyor. Nasıl ki ‘depremle yaşamaya alışalım’ deniliyorsa, yakın bir zamanda ‘koronavirüsle yaşamaya alışalım’ denilmeye başlanabilir.

Bütün dünyayı etkisi altına alan bu salgın hakkında çok konuşuluyor, ama bu durum virüs hakkında çok bilgi olduğu anlamına gelmiyor. Bunca konuşma, araştırma ve tartışmaya rağmen bu husustaki bilgilerin yeterli olmadığı yine uzmanlarca ifade ediliyor.

Virüsle mücadele noktasında ülkelerin farklı uygulamalar yapması da ayrı bir konu. Çin gibi bazı ülkeler çok sıkı kontrollerle, uygulamalarla bu salgını yenmeyi denerken, bazı ülkeler daha esnek kararlar alıyor. Farklı uygulamalar yapan ülkelerden biri de İsveç olmuş. 

Kuzey Avrupa ülkesi olan İsveç, diğer İskandinav ülkeleri gibi sağlık hizmetleri ve üniversite eğitimi ücretsizmiş. Salgınla mücadele ise şöyle: İsveç’te sokağa çıkma yasağı yok; kafeler, restoranlar hiç kapanmamış. İlk ve ortaokullar açık. Ama liseler ve üniversiteler internet üzerinden eğitim varmış. Sadece 50’den fazla kişinin bir araya geleceği faaliyetler yasaklanmış.

İsveç’teki salgın tablosunu aktaran Işın Eliçin’in aktardığına göre, bu ülkede bilhassa yaşlı ölümleri fazla. Hatta, ‘Yaşlıları korunamadı’ eleştirisini onlar da kabul ediyormuş.

Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nin (ECDC) 2004-2015 yılları arasındaki ilk baş bilimcisi ve halen Dünya Sağlık Örgütü’nün Starejik ve Teknik Danışma Kurulu üyeliği devam eden Johan Giesecke’nin “İsveç modeli”yle ilgili açıklamalar dikkat çekici. Eliçin’in aktardığına göre Giesecke şöyle diyormuş: “Bu salgınla mücadelede, hastalığın bulaşmasını önlemede işe yaradıkları bilimsel olarak ispatlanmış sadece iki yöntem var: Biri, 176 yıldır bilinen yöntem olan el yıkamak; ikinci, fizikî mesafeyi korumak. Diğer herşey, seyahat yasakları, ekonomik faaliyetleri askıya almak vs. o tedbirler şu aşamada deneysel, yüzde yüz garantisi yok, sürdürülebilir de değil. Yani bu yasakları kaldırdığınızda yahut gevşettiğinizde salgın yeniden alevlenecek, virüs yine insandan insana bulaşıp toplum içinde yayılacak ve yine ölümler olacak; ve salgını önleyeceğiz bahanesiyle insanları aylarca, bir yıl, bir buçuk yıl evlerine kapatamazsınız. En azından bunu demokratik ülkelerde yapamazsınız, yapmamalısınız.” (medyascope.tv, 12 Mayıs 2020)

Dünya Sağlık Örgütü mensubu Giesecke, salgınla mücadelede uygulanan yöntemleri siyasî açıdan da eleştirmiş: “İnsanlar aptal değil, onlara gerçeği, bilimin ışığında hastalıkla ilgili bilebildiklerinizi, bilemediklerinizi, kendilerini, sevdiklerini ve toplumu korumak için ne yapmaları gerektiğini anlaşılır ve şeffaf bir dille anlatırsanız, insanlar durumu anlar ve büyük çoğunluğu da gerekeni yapar.”

Bakınız, salgınla mücadelede bile iş gelip ‘açıklık ve şeffaflık’ noktasında düğümleniyor. Türkiye’de tartışmaların alevlenmesi biraz da ‘açıklık ve şeffaflık’ konusundaki yetersizlik değil mi?

Salgına karşı ispatlanmış uygulamalar akılda kalsın: Eller yıkanacak ve fizikî mesafe korunacak. 

Okunma Sayısı: 2400
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı