"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sandıktan çıkan mesaj

Faruk ÇAKIR
18 Nisan 2017, Salı
Kırıcı tartışmalara da sahne olan referandum süreci 16 Nisan 2017 Pazar günü yapılan oylama ile sona erdi.

Neticede millet küsüratlarıyla birlikte yüzde 51 ‘evet’ ve yüzde 49 hayır dedi. Referandum sürecinde de ifade edildiği üzere ortaya çıkan tablonun uzun dönemde hayırlara vesile olmasını temenni ederiz.

Bazı yorumcuların ifadeleriyle ortaya çıkan ‘altın oran’dan, yani yarı yarıya birbirden ayrılmış tablodan, sandığın mesajından herkesin alacağı dersler vardır ve muhtemelen bu dersler alınacaktır. Milletin verdiği mesajı almayanlar geçmişte olduğu gibi gelecekte de kaybetmeye mahkum olur.

Referandum sürecinin âdil ve dengeli olmadığı belliydi. İlâve olarak YSK’nın aldığı ‘mühürsüz oylar da geçerli sayılsın’ şeklindeki karar tartışmaları daha da alevlendirdi. Acaba böyle bir karar alma ihtiyacı niçin hissedildi? Seçimin, referandum neticelerinin tartışılmasına sebep olan böyle bir karar alınması isabetli olmamıştır. Kimler referandum sürecinde yanlış yaptıysa muhtemelen önümüzdeki yıllarda bu yanlışlar onların ‘kaşık’larına gelir. Yanlışların uzun süre devam etmesi eşyayın tabiatına aykırıdır.

Bu mesele Türkiye’nin gündemine geldiği ilk günden itibaren mümkün olan her fırsatta hak, hukuk ve adalet hatırlatması yapmaya çalışıldı. Neticenin bu şekilde tecelli etmesi bu çağrıları ortadan kaldırmış olmuyor. Sistem ve şekil ne olursa olsun aynı çağrıları, aynı doğruları hatırlatmaya devam etmek vazifemiz. Biliyoruz ki isimlerin ve resimlerin değişmesiyle hakikat değişmez. Türkiye hangi sistemle idare olursa olsun en temel mesele hak, hukuk ve adaletin tam olarak tesis edilmesi şarttır. Dün de bunlar hatırlatıldı, nasip olursa bundan sonra da bunlar hatırlatılmaya devam edilecektir. Milletimizin dertlerine çare bulmak ancak bu kavramları ülkemizde yerleştirebilmekle mümkündür.

Sandıktan çıkan mesajın tek kelime ile özetlenmesi belki mümkün olmaz ama en önemlisi ötekileştirici dilin karşılık bulmadığıdır. Getirilmek istenen sisteme itiraz edenler çok ağır ithamlara mâruz kaldı. Buna rağmen ortaya çıkan bu netici, siyasetçilerin dillerine dikkat etmesi gerektiğini ortaya koyuyor. İtiraz edenlerin gerçekçeleri birbirinden çok farklı olduğu hâlde, bilerek aynı torbaya konulmaya çalışıldı. Bu toptancı anlayışın kabul görmediği her halde bundan sonra daha iyi anlaşılacak.

Sosyal medyada yapılan yorumlara bakılırsa yeni sistemi savunanların kendi içlerinde ciddi bir tartışma yaşayacağı söylenebilir. “Her gelecek yakındır” kaidesi gereği yanlışta ısrar edenlerin yanlışlarıyla yüzleşmeleri mukadder görülüyor. Büyük şehirlerdeki tablo da milletin ikna olmadığına başka bir delil olarak görülmeli değil midir? En iddialı oldukları noktalarda umdukları neticeyi bulamayanlar, getirmek istedikleri sistemi bir daha gözden geçirmeli değil mi?

Tabii ki sandıklardan çıkan mesajları almak istemeyen de olabilir. Kim, orantısız yanıltma metodunu tercih ediyorsa son kaybeden olacağını da bilmeli.

Sandıktan çıkan mesajların bir günde özetlenmesi mümkün değil. Günler ilerledikçe çok daha farklı değerlendirmeler yapılması ihtimal dahilindedir. “Sandık mesajlarını en iyi okuyanlar, bir sonraki sandıkta kazanma ihtimali en yüksek olanlardır” desek her halde itiraz edilmez. Ortaya çıkan tablodan hepimize dersler var, okuyalım, görelim vesselam.

Okunma Sayısı: 3335
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı