"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sen yokuşa hazır ol

Faruk ÇAKIR
11 Ekim 2018, Perşembe
Herkesin bildiği meşhur bir hadise vardır. Deveye sormuşlar: “Yokuşu mu seversin, inişi mi?” Deve cevap vermiş: “Bunun ‘düz’ü yok mu?”

Ekonomideki hal ve gidişe bakanlar önümüzdeki dönemde hem enflasyonun artacağından hem de ekonominin durgunluğa gireceğini söylüyorlar. Tabiî ki hem yüksek enflasyon olması hem de ekonominin çarklarının yavaşlaması Türkiye için iyi bir hal değil. Dolayısıyla “Bunun başka bir yolu yok mu?” diye sormak icap ediyor.

Eskiden beri ifade edildiği üzere idareciler “kötü senaryo”ya göre hareket etmeli ki krizler, sıkıntılar çok daha rahat aşılsın. “İyi senaryo”ya göre hareket edildiğinde ortaya çıkan “kötü senaryo”nun faturası daha ağır oluyor. Yani, hem fert hem de devlet olarak her zaman işimizi yokuş tutmalı, düz çıktığında da halimize şükretmeliyiz. Yok, yolumuzun sürekli ‘düz’ olacağını düşünüp ona göre hareket ettiğimizde önümüze çıkan ilk krizde, ilk ‘yokuş’ta tıkanabiliriz. Türkiye’nin bu günlerde karşılaştığı durum da biraz bunu hatırlatıyor. Keşke, yıllardan beri mümkün olan en iyi şekilde tasarruf etmiş olsaydık, israf denizinde yüzmeseydik de bugünkü sıkıntılarla karşılaşmasaydık. “İsraf etmeyelim, tasarruf edelim” diyenleri dinlemiş olsaydık çok  daha iyi olmaz mıydı?

Yüzde 25’e dayanan enflasyon ve 2019’daki muhtemel sıkıntıların ekonomide en kötü senaryo olarak kabul edilen “stagflasyon” tehlikesini ortaya çıkardığı konuşuluyor. Uzmanların ifadesine göre yüksek enflasyonun ve düşük büyümenin aynı anda yaşanması anlamına gelen stagflasyon herkesi olumsuz yönde etkiler, ama en başta dar gelirli olanları canından bezdirir.

Bir ülkede yüksek enflasyon meselesinin sıkı maliye politikaları ile dizginlenebileceğini, ancak stagflasyon sürecine giren bir ülkede sıkı malî politikaların bile dertleri çözmede yetersiz kalacağını kaydeden Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, “Bu tür durumlarda ülke ekonomisi, krizden çıkmak için daha ağır bir bedel ödemek zorunda kalıyor. Türkiye’de daha önceki düşük büyüme ya da  küçülme süreçlerinde fiyatlar da düşüşe geçerdi. Ama bugün hem düşük büyüme hem de giderek artan bir enflasyon var. Bu da bir yandan iş kayıpları yaşanırken, diğer yandan her türlü mal ve hizmette fiyat  artışlarına neden oluyor” demiş. (www.dw.com, 9 Ekim 2018)

Eski Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Müdürü, ekonomist Bartu Soral’a göre de, Türkiye mevcut durumda net bir şekilde “stagflasyon” sürecine girmiş bir ülke olarak adlandırılabilir. Son 10 ayda Türkiye’de ekonomik parametrelerin çok hızlı bir değişim geçirdiğine işaret eden Soral, “Son 10 ayda dolar yüzde 56 arttı, faizler yüzde 12’den yüzde 36’lara geldi, Merkez Bankası politika faizini yüzde 8’den yüzde 24’e çıkardı. Özel sektörün 372 milyar dolar olan dış borcu TL bazında yüzde 56 arttı” diye konuşmuş. (agy.)

Bugünkü tablo büyüklerimizin tecrübelerinden ders ve ibret almadığımızı da gösteriyor. Yaz aylarında kış hazırlığı yapmayanların kâr ettiği, sıkıntı yaşamadığı görülmüş müdür? Piyasada para varken bu imkânları akıllı yatırımlara yönlendirmeyen idarecilerin bu tablodan dolayı hiç mi sorumluluğu yok?

Zararın neresinden dönülse kâr olduğuna göre, hemen bugün, yarın beklenen çok ciddî bir tasarruf paketi ilân edilmeli ki sıkıntıyı en az zararla atlatabilelim. Elbette en büyük tasarrufu devletin, bürokrasinin ve ‘sistem’in yapması gerektiği bellidir. Aksi halde israf ve tedbirsizliğin bedelini hep birlikte ödüyoruz ve ödemeye devam ederiz.

Okunma Sayısı: 2584
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı