"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Silâha değil, adalete para

Faruk ÇAKIR
12 Kasım 2017, Pazar
Dünyanın büyük bir silâhlanma yarışının içine girdiğini hepimiz görüyoruz. Üzücü olan, bu yarışta İslâm ülkelerinin de ön sırada yer alması.

Bilhassa Ortadoğu’daki İslâm ülkeleri hemen her yıl milyarlarca doları ABD başta olmak üzere silâh üreten ülkelere aktarıyor ve karşılığında silâh alıyorlar. Bununla da kalmıyor, bir anlamda beraberinde fakirlik, yoksulluk ve ihtilâf da almış oluyorlar.

Bu mesele zaman zaman dünyanın gündemine gelir ve tartışılır. Silâha en çok para ayıran ülkeler bile “Bu kadar silâh dünya barışına hizmet etmez” der, ama maalesef silâhlanma yarışı devam eder. Kişilerin silâh sahibi olması nasıl ki cemiyet için tehlike sebebidir, ülkelerin aşırı silâhlanması da aynı ölçüde dünya barışına darbe vurur ve vuruyor. “Bireysel silâhlanmaya hayır” diyenlerin “Ülkelerin, devletlerin silâhlanmasına evet” demesi isabetli bir tavır olmaz.

Vatikan Şehir Devleti Başkanı ve Katoliklerin ruhanî lideri Papa Fracesco’nun isteği üzerine yapılan “Nükleer Silâhlardan Arınmış ve Silâhsız Bir Dünya İçin Öneriler” başlıklı, yüksek profilli uluslar arası sempozyum Vatikan’da yapılımış ve konu bir defa daha gündeme gelmiş. Sempozyuma, Nobel Barış Ödülü sahibi 11 kişinin yanı sıra, Birleşmiş Milletler (BM) ve NATO’dan temsilciler ile aralarında ABD, Rusya, Güney Kore ve İran’ın da bulunduğu bazı ülkelerin diplomatları ile silâhlanma konusunda uzman kişiler katılmış. 

Haberlere göre Papa, sempozyumun katılımcılarını basına kapalı bir ortamda kabul etmiş ve nükleer silâh bulunduran ülkelerin hükümetlerini kınayıp şöyle demiş: “Nükleer silâh kullanımının insanî ve çevresel yıkımlarını düşününce aşırı bir huzursuzluk hissetmemek mümkün değil. Bu nedenle, bu tür silâhların kazara patlama riskini de göz önüne alınca, bunları kullanmakla tehdit edenleri ve bunları bulunduranları kararlılıkla kınamalıyız. Çünkü işlevselliği bakımından korku salan o silâhların varlığı, sadece çatışma içerisindeki tarafları değil, tüm insanlığı etkilemekte. (...) Silâhların modernizasyonu ve geliştirilmesi, ulusların harcamalarında hatırı sayılır bir yer teşkil ediyor ve bu, acı çeken insanlığın öncelikleri ikinci plana atılarak yapılıyor: yoksullukla mücadele, barışın sağlanması, eğitim, ekoloji ve sağlık projeleri ve insan haklarının geliştirilmesi. Kitle imha silâhları, özellikle de atom bombaları, sadece aldatıcı bir güvenlik hissi yaratmakla kalmaz, insanlık ailesi üyeleri arasında barış içerisinde bir arada yaşamanın temelini de oluşturamazlar.” (ntv.com.tr, 10 Kasım 2017)

Ülkelerin daha çok silâhlanarak dünya barışını temin etmesi mümkün değil. Keşke bu yöndeki açıklamalar ve çalışmalar İslâm İşbirliği Teşkilâtı gibi temsil görevi olan kuruluşlardan da gelse. Silâhlanma yarışının doğru olmadığını mümkün olan her yerde ifade etmek gerekir.

Bilhasa İslâm dünyası konuyu masaya yatırmalı ve silâha ayırdığı parayı adaleti temin edici çalışmalara aktarmalı. Müslümanların yaşadığı ülkeler ve coğrafyalar ‘silâha en çok para ayıran ülke’ olarak değil de ‘en adil, en huzurlu ülke’ler olarak hatırlanmayı hak ediyor.

Mütedeyyin idarecilerin silâhlanma yarışına katılması ve bununla da övünmesi bir bakıma kıyamet alâmeti olarak da görülebilir. Asıl silâh; hak, hukuk ve adalet noktasında en önde olmaktır. Çünkü hakkın, hukukun ve adaletin olmadığı bir yerde silâh depoları da işe yaramaz. Tarih buna şahit değil mi?

Okunma Sayısı: 2584
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı