"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sorumlusu kim?

Faruk ÇAKIR
18 Şubat 2019, Pazartesi 00:11
Her fırsatta ifade etmeye çalışıldığı üzere hem İstanbul’un hem de Türkiye’nin dertleri ve bunların çareleri biliniyor, ama sıra bu çareleri uygulamaya gelince iş şirazesinden çıkıyor.

Daha doğrusu, çareler bilinse de bunlar çeşitli sebeplerle hayata geçirilmiyor ya da geçirilemiyor.

Dünya güzeli şehirlerden biri olan İstanbul, bilhassa son yıllardaki uygulamalar sebebiyle resmen ve hükmen ölüme mahkûm edilmiş durumda. Mesele sadece trafik yoğunluğu değil. Yapılan imar değişiklikleriyle belli kesimlere büyük miktarda rant aktarılıp adaletsizliğe yol açıldı. Şimdi, ortaya çıkan bu kötü tablodan, sebep olanlar da şikâyetçi. “Bundan sonra yatay mimarî yapılacak. Gökdelenler İstanbul’u  mahvetti” mealinde sözler söyleniyor. Tabiî ki bu sözler söylendiği gün de yine uygulanmıyor ve yeni kulelerin dikilmesine yol veriliyor.

TBMM Başkanı ve aynı zamanda AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım da İstanbul’daki uygulamadan şikâyetçi olmuş. Türk Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (TÜSİAD) heyeti ile Beyoğlu Pera Palace Otel’de gerçekleşen istişare toplantısında konuşan Yıldırım, İstanbul’un önemli bir şehir olduğunu hatırlatıp şöyle konuşmuş: “Normal yapıların arasında bir tane sivri bina çıkmış. Bütün bunların sebebi, imarla ilgili karmaşadır. Türkiye’de imar hakkı olan 8 kuruluş var. Sadece belediyeler imar yapmıyor. Bakanlıklar ve karayollarına kadar herkes imar hakkına sahip. Bu da maalesef bir koordinasyon ve karmaşa sorunu doğuruyor. Bu karmaşadan da hoşumuza gitmeyen o kötü görüntüler ortaya çıkıyor. Eğer İstanbullular, beni seçerse ve desteklerse vaadim şudur, benim belediye meclislerinde plan tadilatı dosyaları ve imar revizyon planları ilk gündem maddesi olmayacak. Bu çok önemli bir taahhüt olacak. Bunlar şehrin imarını ve geleceğini yok eden faaliyetlerdir. Bunlara izin vermeyeceğiz. İmar planları günler, aylar içinde birkaç kez değişen birçok haksızlığı, mağduriyeti, haksız kazancı beraberinde getiren şeyler olmamalı. Bir sene önce tarım alanı ilânı var, bir sene sonra eğitim alanına çeviriyorsunuz, daha üzerinden 5 ay geçmeden ticarî alana, AVM alana dönüştürüyorsunuz, orada bir sürü mağduriyet, kargaşa ve haksız kazançlar oluyor. Bunların önüne geçeceğiz.” (AA, 15 Şubat 2019)

1994’den bu yana İstanbul’u ve son 15 yıldır da Türkiye’yi idare eden bir siyasî yapının bunları söylemekte çok geç kaldığı belli değil mi? Aynı zamanda başbakanlık yapmış bir siyasetçinin, “Bundan sonra İstanbul’da imar hatası yapmayacağız” anlamına gelen beyanda bulunması nasıl yorumlanır?

“Türkiye’de imar hakkı olan 8 kuruluş var”sa ve bu yanlış ise, bunu 3’e 5’e ya da 1’e indirmek (eğer bu doğru olacaksa) kimin vazifesidir? “Bunlara izin vermeyeceğiz” deniliyorsa, bu güne kadar niçin izin verildiği sorulmaz mı? “Bir sene önce tarım alanı ilânı var, bir sene sonra eğitim alanına çeviriyorsunuz, (...) orada bir sürü mağduriyet, kargaşa ve haksız kazançlar oluyor”sa bütün bunların sorumlusu kimdir?

Neredeyse çeyrek asırdır devam eden yanlışlar sonrasında, “Bunların önüne geçeceğiz” vaadi çok anlam ifade eder mi? 

Şunu da unutmayalım ki, “yeni sistem”in bütün bu hataları sona erdireceği vaadleri yapılmıştı. Seçim öncesi dile getirilen bu vaadler, gerçek anlamda bir değişikliğin olmadığını ve işlerin eski usûl ‘el yordamıyla’ sürdürüldüğünü ortaya koymuş oluyor.

Sorumlu olanlar sandıkta hesap versin, vesselâm.

Okunma Sayısı: 2351
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı