Donald Trump’ın Amerika’ya 45. Başkanı olarak seçilmesi dünya için sürpriz olmuştu. Anketler ve tahminler Hillary Clinton’un kazanacağını gösteriyordu, ama daha az oy almasına rağmen ipi göğüsleyen Trump oldu.
Trump’ın seçilmesi ilk günden itibaren tartışmalara sebep olmuştu ve bu tartışmalar devam ediyor. Bu seçim neticesi bütün dünyayı ilgilendirdiği gibi Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. En azından haberler yorumlar bu yönde.
Koltuğa oturduktan sonra seçim dönemindeki sözlerini unutur mu bilemeyiz, ama vaatlerini yerine getirmeye çalışırsa dünyayı zor günler bekliyor. Trump’un Müslümanlar hakkında iyi sözler söylemediğini herkes biliyor. Aynı şekilde Filistin aleyhinde kararlar alması da mümkün. Hele, ABD Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma kararı uygulanırsa yıllar sürecek yeni bir kavga başlayabilir. Nitekim Filistinli yöneticiler böyle bir kararı, haksız olarak İsrail’in kurulmasına yol açacak Balfour Kararına benzetiyorlar ki haksız da sayılmazlar. (Balfour Deklarasyonu, İngiliz dışişleri bakanı olan Arthur Balfour’un girişimiyle başlatılan ve sonuçta Filistin’de bir Yahudi devletinin -İsrail- kurulmasıyla sonuçlanan girişimdir. 1917 yılındaki bu deklarasyon, ilk Balfour Deklarasyonudur. Balfour girişimiyle 1926 yılında, İngiliz sömürgeleri konusunda ikinci bir Balfour Deklarasyonu yapılmıştır. wikipedia.org)
Özetle, “Müslümanları ABD’den uzaklaştıracağım” anlamında görüşler beyan eden Amerika’nın 45. Başkanı Donald Trump’a en anlamlı tepki yemin töreninden bir gün önce ünlü sanatçılar tarafından gösterilmiş. Amerika’nın tanınan muhalif yönetmeni Michael Moore ve aktör Mark Ruffalo’nun organize ettiği protestoya birçok ünlü isim katılmış. New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, oyuncular Robert de Niro, Alec Baldwin, Rosie Perez, Al Sharpton’ın yanı sıra birçok sivil toplum örgütünün lideri de protestoya katılmış.
Michael Moore ve Robert de Niro, Trump yönetimine karşı birleşme çağrısında da bulunmuşlar. Moore toplanan kalabalığa sadece protesto etmemelerini, 100 gün boyunca sistematik bir şekilde Washington’daki temsilcilerini arayarak yönetimin yaptıklarını kontrol etmelerini teklif etmiş. Moore, Trump’ın seçim döneminde Meksika ve Müslümanlar ile ilgili söylemlerine atıfta bulunarak “hepimiz Meksikalıyız, hepimiz Müslümanız” ifadelerini kullanmış. New York Belediye Başkanı De Blasio da “İnsanları, çevreyi, demokrasimizi ve değerlerimizi korumak için birleşmemiz gerekecek” demiş. (http://www.amerikaninsesi.com, erişim: 20 Ocak 2016)
“Başkan”lıkla idare edilen Amerika’da sanatçı ve meşhur isimlerin ciddî eleştirilerle protesto gösterileri yapması ve bunun engellenmemesi ayrıca dikkat çekici. Olması gereken de zaten bu. Malûm olduğu üzere iktidar her yerde, muhalefet sadece ‘insan’a ve fikirlerine değer veren ülkelerde olur.
Amerika’nın 45. Başkanı olan Donald Trump’a yüzlerce tepki ve protesto edilmiş ya da edilecek de olsa kanaatimizce en anlamlı tepki bu olmuştur: “Hepimiz Meksikalıyız, hepimiz Müslümanız.”
Bakalım hadiseler Trump’ı da yola getirecek mi? Yoksa dünya ateşe mi atılacak?