"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yarını planla

Faruk ÇAKIR
23 Ekim 2019, Çarşamba
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, “Bursa Textile Show”un açılış töreninde yaptığı konuşmada yarını planlamanın önemine dikkat çekmiş.

Terörün dolaylı olarak ekonomiye büyük darbe vurduğuna da işaret eden Gülle, “Bu illetten kurtulduğumuzda Türkiye, çok şeyden kurtulacak ve koyduğu hedeflerin hepsini rahatlıkla yakalayacak” şeklinde konuşmuş.

TİM Başkanı Gülle’nin çizdiği tablo şöyle: “Yaptığımız işe akıl, fikir, ilim, bilim koymamız gerekiyor. İşimize daha fazla bilim koymalıyız. Üniversitelerimizle birçok proje gerçekleştirmemiz gerekiyor. Biz ancak böylelikle ilerleyebiliriz. Sektör bazında hazır giyim olarak, 14 dolarlık bir katma değerimiz var. Tekstilin 4,5 dolarlık bir kilogram birim olarak katma değeri var. Burada çıkacak sonuçların endüstride uygulanmasıyla, sosyal hayata geçmesiyle, üretilmesiyle çok daha fazlasını yakalayabilecek imkânlarımız mevcut. İnanıyorum ki pek çok çıktı, endüstriye girdi. Önümüzde çok başarılı hikâyeler var. Aynı yere ısrarla vurmak, devam ettirmek gerekiyor. Önümüzü görerek uzun vadeli işler yapmalıyız. Bugünü değil, geleceği tasarlamalıyız. İhracat birim fiyatımızı 2 doların üstüne taşımalıyız.” (AA, 22 Ekim 2019)

Üniversiteler ile sanayi ve ticaretin işbirliği yapması hususu belki de yarım asırdan bu yana konuşulur, tartışılır ve bunun şart olduğu söylenir. Buna rağmen bu birliğin, yardımlaşmanın ve beraber çalışmanın bugün bile temin edilememiş olması acaba ne ile izah edilebilir? Sanayinin gelişmesi ve bilhassa ‘kalifiye eleman’ temini için üniversitelerle birlikte çalışmak gerekmiyor mu? Dünyanın ulaşabildiği bir seviyeyi Türkiye niçin yakalayamasın?

Bu meseleler gündeme geldiğinde ekseriyetle üniversiteler sorumlu tutulur. Acaba iş camiası bu noktada üzerine düşen vazifeyi yerine getiriyor mu? Sanayi ve ticaret odaları ya da yöneticileri üniversitelerin kapısına dayanıp, “Bizim şöyle bir meselemiz var. Bu derde çözüm bulabilir miyiz?” demiş midir? Daha da önemlisi üniversite ve ticarette işleyen sistem buna müsaade eder mi? Yoksa, bürokrasi ağı bu birliği, bu yardımlaşmayı engelleyecek şekilde mi tesis edilmiştir?

Sanayi ya da ihracat camiası, “Yaptığımız işe akıl, fikir, ilim, bilim koymamız gerekiyor. Üniversitelerimizle birçok proje gerçekleştirmemiz gerekiyor. Biz ancak böylelikle ilerleyebiliriz” diyorsa bunun bir anlamının da “İşlerimizde akıl, fikir, ilim ve bilim yok. Üniversitelerle beraber çalışarak proje üretemiyoruz” anlamına gelmez mi? 

Her şehrinde bir üniversite olan ve büyük, huzurlu ve müreffeh bir ülke olmak isteyen Türkiye’nin üniversitelerinden istifade edememesini kim ne ile izah edebilir? Sanayi ve üniversite beraber çalışmadan ve birbirini desteklemeden zenginlik, huzur ve ‘Büyük Türkiye’ hedefine ulaşılabilir mi?

Türkiye’yi idare ederlerin en önce bu meseleye el atmasında fayda vardır. Bu yardımlaşma ve beraber çalışmanın temini için özel toplantılar yapılmalı, yarının, önümüzdeki 10 ya da 20 yılın planlanması icap eder. Bunu yapmadıktan sonra her şehre değil, her ilçeye bir üniversite açılmış olsa maksat hasıl olmaz.

Ekonomi ve sanayinin meselelerini dahi konuşurken gelip eğitime dayandık. İlk okuldan itibaren üniversitelere kadar eğitim meselesini halletmeden düzlüğe çıkacağımızı düşünüyorsak yanılıyoruz demektir. Lütfen, ilk adım eğitim sahasında atılsın ve bu meselelerin öncelikle olduğu unutulmasın.

Okunma Sayısı: 1604
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı