Geride kalan yarım asra yakın zaman, hem Türkiye için hem de Yeni Asya için zor günler anlamına gelir. Bu yarım asırlık zaman diliminde askerî darbeler ve inişli çıkışlı siyasî hadiseler de var. Allah’a şükürler olsun ki Yeni Asya, okuyucularının da duâsıyla bu çetin günleri aşabilmiştir.

Yarım asra yaklaşan bu yayın döneminde hemen her yılın kendine göre zorlukları olmuştur. Geride bıraktığımız 2017 yılı, bu çetin yıllardan biridir. Siyasî ve sosyal şartların değiştiği bu yılda Yeni Asya’nın ortaya koyduğu tavır, başka zor dönemlerde olduğu gibi hak, hukuk ve adalete dikkat çekmek olmuştur. Yeni Asya’nın son bir yılının muhasebesini yapmak için 2017’nin sadece ‘manşet’lerine bakmak bile yeterli olabilir. 49. yıla adım attığımız 21 Şubat 2018 tarihli gazetemizle her okuyucumuza hediye edilen 80 sayfalık “Manşetlerle 2017 Sağduyunun ve Vicdanın Sesi” eki bu bakımdan önemlidir. 2017 yılının 365 gününün ilk sayfalarının yer aldığı bu ek, Yeni Asya’yı tanıtmak için de güzel bir vesile.

2017 yılındaki ‘manşet’lerden bazılarını hatırlatmakta fayda var: 1 Ocak 2017 tarihli manşetimizde “Bu yılı da kaybetmeyelim” demişiz. Devamında, “Hak ve özgürlük ihlâllerinin ve terör olaylarının sona erdiği, ülkenin ve bölgenin barışa kavuştuğu bir yıl olsun” temennisinde bulunulmuş. Peki, 2017 yılı geride kaldığına göre bu yıl için ‘kazanıldı’ diyebilir miyiz?

2017’deki manşetlerimizden bir kısmını şöylece hatırlayabiliriz: “Meclis zayfılatılıyor” (13 Ocak 2017). “Meclisi güçlendirelim” (19 Ocak). “Bölünmüş İslâm dünyası fırsatçıların işine yarıyor” (23 Ocak). “Eyvah çocuklarımız” (2 Şubat) “Hiç kimse hukuktan üstün değildir” (6 Şubat). “Adaletsizlik örtülemeyecek kadar büyük” (11 Şubat). “Rotayı demokratikleşmeye çevirelim” (16 Şubat). “Bu nasıl birlik çağrısı” (23 Şubat). “Çözüm hukuka dönmek” (26 Şubat). “Allah, hâkimleri hakikî adalete muvaffak etsin.” (9 Mart). “Kriz hamasetle değil, diplomasi ile çözülür” (14 Mart). “Adalet gecikmesin” (22 Mart) “Kimse yargılanmadan suçlu ilân edilemez” (24 Mart). “Cemaatler itibarsızlaştırılmasın” (27 Mart). “Böyle adalet olur mu?” (1 Nisan) “Olan barışa oluyor.” (8 Nisan). “Trump’a deste yanlış” (9 Nisan) “En büyük endişemiz adalet” (13 Nisan). “Adalet peygamberinden mesajlar” (20 Nisan). “Olağan hukuk devletine dönelim” (22 Nisan). “Dünyadan kopuyoruz” (26 Nisan). “Hukuk yoksa zulüm olur” (30 Nisan). “Suriye ikiyüzlülüğe kurban edilmesin” (6 Mayıs). “Ne yazık ki adalet yok” (10 Mayıs). “67 yıllık demokrasi birikimi heder edildi” (15 Mayıs). “Gençliğim eyvah!” (19 Mayıs). “OHAL, AB üyeliğini güçleştiriyor” (27 Mayıs). “Cemaatlerden elinizi çekin” (31 Mayıs). “Krizin çözümü diplomaside” (10 Haziran). “Mahkemeleri rahat bırakın” (15 Haziran). “Çarklar borçla dönüyor” (24 Haziran). “AB’den kopuş ağır hasara yol açar” (27 Haziran). “Adalet olmazsa insanlık olmaz” (9 Temmuz). “İntikamla demokrasi olmaz” (18 Temmuz). “Büyükler duysun çocuklar tehlikede” (2 Ağustos). “Kutuplaşma bir numaralı meselemiz” (5 Eylül). “Ortak düşmanımız cehalet, nefret fitne” (1 Ekim). “Kurunun yanında yaşı da yaktılar” (22 Ekim). “Dindarlar dünyevîleşti” (30 Ekim). “Siyaset yapan hâkime de, yargıya karışan siyasete de hayır” (17 Kasım). “Filistin’i İslâm birliği kurtarır” (13 Aralık). Ve 2017’nin son manşeti: “Keyfiliğin faturasını masumlar ödüyor” (31 Aralık).

Haberlerin ve yorumların ayrıntılarına bakılmasa bile sadece manşetteki ifadeler dahi Yeni Asya’nın isabetli bir çizgi ortaya koyduğunu ve devamlı surette millet ve memleket menfaatine olan meseleleri gündemine taşıdığını göstermez mi?

İnşallah ‘gerçek’ten haber veren Yeni Asya’nın bu mesajlarını çok daha geniş kitlelere ulaştırmak nasip olur.