"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Camiler ve Risale-i Nur

Fatih Yokuş
16 Ekim 2018, Salı
Çalışan bir imam-hatip olarak, 2000 yıllarında Bediüzaman için okutulan Van mevlidine gitmiştim. Orada tanıştığım Yeni Asya gazetesinden Mehmet Kutlular abi elimi tutarak “Hocam Risale-i Nuru en fazla sizin bilmeniz, öğrenmeniz ve sahip çıkmanız gerekir…” demişti.

Emekli imam olduktan yıllar sonra ilk kez müftülük tarafından bir etkinliğe davet edilmiştim. Hatırlanmak yıllar sonra da olsa güzel bir duygu idi. Bu duyguyu yaşamak ve eski çalışma arkadaşlarımı görmek için, Diyarbakır İl Müftülüğünün Hz. Ali Cami konferansa salonundaki ‘Din görevlileri ve Camiler Haftası’ programına katıldım.

İl müftüsü ve diğer konuşmacılar mükemmel konuşmalarında, “İmamlığın öneminin cami ve cemaatten daha önde…”, “fedakârlık gerektiren bir meslek…”, “haftanın 7 gün ve 24 saat mesailerinin” olduğunu, günün mana ve önemini salonda bulunan dinleyicilere detaylı biçimde anlattılar.

Her şeyi ile hoş ve güzeldi bir toplantı idi. Ancak benim dikkatimi “Camiye gelen cemaatin azalması, gençler arasındaki dinden uzaklaşma ve ahlaki çöküntünün artığı” tesbitini dile getirmeleri idi.

Daha önceki bir tarihte ilçe Milli Eğitimi Müdürü ziyaretimde de, yetkilinin; “İmam Hatiplere tercihlerin çok az olması, milli ve manevi bozukluğun giderek arttığı” söylemesi dikkat çekmişti.

Yine İHL ziyaretimde de bir okul müdürünün “Hani o eski öğrenciler, idealist, ahlâklı, milli ve mânevi değerlere önem öğrenciler nerede? Ah be hocam eski İHL lileri mumla arıyoruz?” diye iç geçirmişti.

Benim gördüğüm, başını örtüp tesettüre riayet etmeyen, hacca gidip kul hakkını yiyen, yeni bir ahlak ve din anlayışını varlığı. Mehmet KUTLULAR Ağabey’in bana söylediklerini üzerinde on yıldan fazla geçmesine rağmen ne kadar da haklı bir tespit olduğunu anlıyorum.

Konferansta konuşmacı, eski dönemlerdeki Kur’ân eğitiminin zorlukları, ezanın Türkçe okunması, kolluk kuvvetlerinin hocalar ve din üzerindeki baskılarını; “Günümüzde bu kadar imkânlara rağmen…” ahlaki çöküntü, milli ve mânevi değerlere önem verilmemesi yani manevi hastalığın arttığı gerçeği idi.

Bilinen hastalığın tedavi edilmesi için alınan tedbirlerin fayda etmediği ve hastalığın giderek artığı bir gerçekti. Demek ki tedavi yöntemi yanlış olduğudur.

Oysa yıllar önce Ustad Bediüzzaman hastalığı bilmiş tedavi için uygun reçeteyi Risale-i Nur Külliyatında yazmıştı: “Bilirsiniz ki, eğer delalet cehaletten gelirse, izalesi kolaydır. Fakat dalalet fenden ve ilimden gelse, izalesi müşküldür. Eski zamanda ikincisi binde bir bulunuyordu. Bulunanlarda binde biri irşadla yola gelebiliyordu.” (Metubat, Beşinci Mektup)

“Madem hakikat böyledir. Ben tahmin ediyorum ki, eğer Şeyh Abdülkadir Geylanı(r.a.) ve Şah-ı Nakşebendi(r.a.) ve İmam-ı Rabbani (r.a.) gibi zatlar bu zamanda olsaydılar, bütün himmetlerini, hakaik-i imaniyenin ve akaid-i İslamiyenin takviyesine sarf edeceklerdi.” (Mektubat, Beşinci Mektup)

Şu bir gerçektir ki günümüzde eski klasik metotlarla İslamı yeni nesillere anlatmak doğru olsa da yeterli değildir. Allah’a inanmayan birisine Hz. Musab B. Umeyr, Hz. Ali (ra), Bedrin aslanlarını, Mekke dönemini, Hicreti, Hz. Bilal, Hz. Ebubekir, Hz. Sümeyye’yi ve nicelerini anlatmanın bir önemi yoktur.

Okullarda, öğrenciye her şeyden önce hakaik-i imaniye anlatılmalı ve tahkiki bir imana sahip olması için de tüm eğitim kurumlarında Risale-i Nur okutulmalıdır.

“Sizin okuduğunuz fenlerden her fen, kendi lisan-ı mahsusuyla mütemadiyen Allah’tan bahsedip Halıkı tanıttırıyorlar.” (Asa-yı Musa)

Selam ve dua ile.

Okunma Sayısı: 2290
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı