"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Beslenmemiz kimyasallaşırken - 3

Feyzullah ERGÜN
27 Kasım 2018, Salı 00:26
‘Yediklerinizin İçinde N(E) Var?’

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Derneği Genel Başkanlığı’nı yürütmekte olan ve 2010 yılında Medya Etik Konseyi tarafından, gıda ve insan sağlığı üzerine yazdığı yazılar dolayısıyla, Medya Etik Ödülüne lâyık görülen, değerli araştırmacı Kemal Özer’in ‘Yediklerinizin İçinde N(E) Var?’ adlı eserinden yararlanarak takdim edilen bu bilgilerin dikkate alınması ve daha detaylı bilgilerin alınabilmesi için, adı geçen kaynak kitabın her zaman el altında bulundurulması büyük bir ihtiyaçtır. Emülgatörler konusuna bir pusula gibi yön belirleyici olduğu kesinlikle anlaşıldığından, bu bilgiler ışığında, karmaşık (E) problemini çözmeye devam ediyoruz.

“E306, E307, E308, E309 (Alfa- Gamma- Delta Tokoferoller): Vitamin E konsantresidir. Hibrit ayçiçeği yağı ve GDO’lu soya yağından, sentetik olarak elde edilir. Yağlı ürünlerde kullanılan antioksidan, özellikle hayvansal yağların acılaşmasını önlemek için eklenir. GDO’lu soya yağından elde edilmesine rağmen, Türkiye’de organik etiketli ürünlerde dahi kullanımı serbesttir. Hayvansal, bitkisel kaynaklı sıvı ve katı yağlar ile peynir ve çorbalarda kullanılır. Bundan dolayı rafine zeytinyağları yerine, sızma zeytinyağı kullanılmalıdır. Mutlaka sakınılması gereken tokoferollerin, Türkiye’de kullanımı serbesttir. Riskleri; vitaminler de aslında birer ilâçtır, asla gelişigüzel kullanılamazlar. Vitaminlerin vücutta fazlalığı da, eksikliği gibi sorunlara sebep olur. Yüksek doz A vitamini, karaciğer için toksik olmasının yanı sıra, kemik ve eklem ağrılarına, saç dökülmesine, iştahsızlığa, deride kuruluk ve kaşıntılara da sebep olurken, C vitamini fazlası böbrek taşı, sindirim problemleri ve aşırı demir emilimine sebep olur. İhtiyaçtan fazla alınan D vitamini bulantı, kusma, yorgunluk, sinirlilik ve idrar sorunlarına yol açarken, E vitamini fazlalığında ise mide bulantısı ve sürekli kusma, ya da nadiren mide ağrılarına yol açar.” 8

“E310, E311, E312 (Propil- Oktil- Dodesil Gallat grubu): Domuz yağından ve bazı bitki tanenlerinden elde edilen, kimyasal maddelerle sentezlenirler. Gıdaların yanı sıra kozmetik ürünlerinde de yaygın olarak, özellikle MARGARİNLER, hazır çorbalar, süt tozları, çerezler, patates cipsleri ve sakızlarda kullanılırlar. Türkiye’de kullanımları serbesttir. Riskleri; insanlarda kırmızı kan hücrelerinin oluşumunu engelledikleri ispat edildi. Egzama, astım, mide problemleri, hiperaktivite, uykusuzluk, bağırsak sorunları, alerji, böbrek, lenfoma ve karaciğer kanseri ile kısırlığa sebep olabilirler. Hamileler, cenin ve bebekler için çok tehlikelidirler. Mutlaka sakınılmalıdır. E320, E321 (Butil hidroksil grubu): Hayvansal yağ ve yağlı ürünlerin acılaşmasını engellemek için, kullanılan sentetik antioksidanlardır. Japonya’da yasak olup, AB ülkelerinde sınırlı kullanılan bu kimyasallar, Türkiye’de kullanımları serbesttir. Riskleri; araştırmalar hiperaktiviteye, astıma, ürtikere, uykusuzluğa, kan ve karaciğer metabolizması bozukluklarına, uyuşmaya, kansere, kolesterol artışına, karaciğerde sindirim sorununa ve migrene yol açtıklarını ispatlamıştır. Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) ise, insanlar için kanserojen olarak işaretlemiştir. Mutlaka sakınılmalıdır. 9

Gıdalara en çok karıştırılan emülgatörlerden birisi de E322 (Soya Lesitini) dir. “Ticarî olarak soyadan elde edilir. Mehdi Eker (eski Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı), 13.4.2012 de katıldığı Deşifre programında ‘Dünya’da üretilen soyanın tamamı GDO’ludur.’ demiştir. GDO’suz soya bulmak imkânsızlaştığına göre, GDO’suz LESİTİN bulmakta imkânsızdır. Soya lesitini bisküviden keke, şekerlemelerden çikolataya, tatlılardan soslara, et ürünlerinden çocuk mamalarına kadar bütün endüstriyel ürünlerde, çok yaygın kullanılır. Riskleri, son zamanlardaki verilerde, alerjilere sebep olabileceği ispat edildiğinden, ürünler üzerinde ‘ALERJEN’ olduğu belirtilir. Soyanın erkeklerde cinsiyet hormonu olan TESTOSTERON hormonu bozukluğuna sebep olduğu, mineral emilimini ve büyümeyi engellediği görülmüştür. Dünyanın en yaygın GDO’lu ürünü olmasına karşın, Türkiye’de organik etiketli ürünlerde kullanımına dahi izin veriliyor. Mutlaka sakınılmalıdır. 

E325, E326, E327 (Sodyum- Potasyum- Kalsiyum laktat grubu): Laktik asit, mayalara ve mantarlara karşı koruyucu olarak, antioksidanların kararlılığını arttırmak için ve de farklı ürünlerde kurumayı engellemek için kullanılırlar. Kullanımları çok yaygın olup, ticarî olarak nişasta ve melastan, bakterilerin genetiği değiştirilerek, fermantasyon işlemi ile elde edilirler. Riskleri; laktatlar bebeklere ve küçük çocuklara asla verilmemelidir. Genellikle zararsız oldukları varsayılsa da, bağırsak ve sindirim sorunlarına sebep olurlar. Özellikle bebek ve küçük çocukların karaciğerlerinde laktat parçalanamadığından, büyük risk oluşturur. Bu sebeple hamile ve emziren bayanlar, mutlaka uzak durmalıdırlar. Türkiye’de kullanımı serbest olan laktatlardan mutlaka sakınılmalıdır.” 10

E330, E331, E332, E333 (Sitrik asit ve Sodyum- Potasyum- Kalsiyum sitratlar grubu): Birçok fonksiyona sahip olan ve yaygın olarak kullanılan sitrik asit, ticarî olarak ipliksi bir mantar türünün küfünden, genetik yapısı değiştirilip, fermente edilmesiyle elde edilir. Gıdaların yanı sıra, kozmetikte de kullanılır. Türkiye’de organik etiketli ürünlerde dahi kullanılmalarına izin verilir. Kristalize haline LİMON TUZU denir. Riskleri; deri reaksiyonları, ağız gibi hassas bölgelerde uçuklara yol açarlar. Diş çürümesini de arttırırlar. Ayrıca böbrek sorunlarına yol açtıkları görülmüştür. Türkiye’de yaygın olarak kullanımları serbest olan, bu GDO’lu emülgatörlerden mutlaka sakınılmalıdır. 

E334, E336, E337 (Tartarik asit ve Potasyum, Sodyum tartarat grubu): Meyvelerde ve meyvemsi aromalarda lezzet arttırıcı, aynı zamanda sun’î meyvelerde ve meyve ürünlerinde renk, asit düzenleyici olarak kullanıldıkları gibi, kabartma tozu üretiminde de kullanılırlar. Ticarî olarak şarap endüstrisinin atık ürünlerinden (üzüm kabuklarından) genetik yapıları değiştirilerek elde edilirler. Türkiye’de organik etiketli ürünlerde dahi kullanılmaları serbesttir. Riskleri; böbrek ve karaciğer hastalarının bu katkı maddelerinden, sakınmaları gerekir. İshale sebep olabildiklerinden ve genetik değişim uygulaması yapıldığından mutlaka sakınılması gerekir.” 11

SAĞLICAKLA KALIN.

Dipnotlar:   

8) Kemal ÖZER, Age. s. 95.   9) Age. s. 96.

10) Age. s. 99. 11) Age. s. 101.

Okunma Sayısı: 2467
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı