"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Beslenmiyoruz, zehirleniyoruz (5)

Feyzullah ERGÜN
01 Mayıs 2017, Pazartesi
Gıda maddelerinin fıtrî yapılarını değiştiren GDO çalışmaları ile kimyasal emulgatör maddeler (E), insan metabolizmasını ve organların fizyolojik faaliyetlerini etkiledikleri gibi, psikolojik dünyası ile karakter, davranış, inanç ve ahlâk yapılanmasına da tesir eder.

İnsanlara abartılmış gibi gelebilecek bu çalışmalarla, ruhumuz bile duymadan gerçekleştirilmektedir. Henüz keşfedilmemiş ilimlerin kaynağı ve habercisi de olan Kur’ân-ı Mu’ciz-ül beyân, yapılacak tahribat ve tahrifatların şifrelerini ortaya koyarak deşifre etmiştir. Uygulanan bu çalışmaların, Kur’ân-ı Kerîm ve tefsir kaynaklarına dayanarak izah edilmesine gayret edeceğiz.

Kur’ân-ı Kerîm’de “O (şeytan), ancak hakimiyeti eline alır almaz yeryüzünde fesat çıkarmaya, insanın ürününü (HARS) ve neslini yok etmeye çalışır.” (Bakara Sûresi Âyet: 205) “Beyan edilen âyette geçen HARS ifadesine gelince, bunun anlamı, emek yoluyla sağlanan kazançtır. Çoğunlukla dünyevî malları ve özellikle de hem toprağın işlenmesi yoluyla elde edilen ürünü, hem de bizzat işlenmiş tarlanın kendisini gösterir, böylece mecazî olarak genelde insan davranışlarına ve özelde de toplumsal tavırlara uygulanabilir. Ürünün ve neslin yok edilmesi, aile hayatının sarsıntıya uğraması ile ve sonuçta bütün toplumsal yapının çökmesi ile eşanlamlı olur. Bu zihniyet, genel bir kabul görüp sosyal davranışları yönlendirir hale gelir gelmez kaçınılmaz bir şekilde yaygın bir ahlâkî çürüme ve sonuç olarak sosyal bir çözülme ile noktalanır.”12 

Başka bir yerde “Onları saptıracağım ve boş hevesler, özlemler ile dolduracağım; ben onlara emredeceğim, onlar da hayvanların kulaklarını kesecekler ve ben onlara emredeceğim, onlar Allah’ın mahlûkatını İFSAD edecekler! Ama Allah’ı bırakıp şeytanı kendilerine rehber edinenler, kesinlikle ziyana uğrarlar. Şeytan onlara vaadlerde bulunur ve onları boş özlemlerle doldurur. Ama şeytan’ın onlara vaad ettiği her şey sadece akıl çelmekten başka bir şeye yaramaz.” (Nisa Sûresi, Âyet 119-120) Âyetin kısa tefsirinde “Şeytan’ın insanı ‘Allah’ın mahlûkatını ifsad etmeye, değiştirmeye yöneltmesine yapılan atıf, bu yaratma ve onun tezahür biçimi, Allah’ın plânlama iradesinin bir ifadesi olduğundan, onun aslî tabiatını değiştirme teşebbüsleri, mahlûkatı ifsad etmeye ve bozmaya dönüşür.”13 Âyette geçen ‘Hayvanların kulaklarını yaracaklar’ ifadesinin ne anlama geldiğini, Genetik Mühendislik GDO faaliyetleriyle detaylı bir şekilde izah ederek, uygulamalarını yapmaktadır. “Genetik araştırmalarda gerekli olan doku, hayvanlardan, kulakları yarılarak veya enjektörle alınır. Çünkü hayvanların bütün vücudu kıllarla, tüylerle ve yünle kaplıdır. Sadece kulak içi bölgesi açıktır ve bu işleme elverişlidir. Bu âyetlerden anlaşıldığına göre TRANSGENİK teknoloji şeytanî özellikler taşımaktadır. İnsanoğlu, gerçeği idrak etmedikçe, daha birçok sorunla yüz yüze gelecek ve bunu cahillik, kazanç hırsı, aç gözlülük ve acımasızlığına borçlu olacak, ancak bu geri ödenmesi asla mümkün olmayacak bir borç olacaktır.” 14 

Gen transferlerinin, insan vücudu ve ekolojik dengeyi tanzim eden SÜNNETULLAH kanunlarını değişime uğratmalarıyla meydana gelen, İFSAD ve TAHRİFAT faaliyetleri sonucunda meydana gelecek garip olaylardan Kur’ân-ı Kerîm müteaddit âyetleriyle ikazlar yapmaktadır. Adeta ‘Ey insanoğlu haddini aşıp, yaradılışın şifreleriyle oynamaya kalkıştığında, vaad edilen kıyamet gelmeden, başını gaflet kayalarına çarpıp, acılar içinde uçurumdan aşağı yuvarlanırsın’ demektedir. Bu âyetlerden en ibret verici olanı “Hem de ki: ‘bundan daha kötüsünü ve daha fena olanları size haber vereyim mi? Onlar Allah’ı bırakıp, tağuta kulluk eden, Allah’ın gazabını çekip, lânetlediği ve arkalarından bir kısmını DOMUZ ve MAYMUN suretine çevirdiği kimselerdir. İşte bunlar doğru yoldan ayrılan ve mekânın en kötüsü olan Cehenneme gidenlerdir.” (Maide Sûresi, Âyet: 60) “Âyette işaret edildiği gibi, haddi aşanlar manevî bir MESİH (çirkin şekilde değişime uğrama) neticesinde ahlâkî düşüklük doğuran değişme, tamamı sefalet içinde tükenmeye ve sonuçsuzluğa mahkûm oldular demektir. Elemler ve belâlar içinde kıvranırlar. Maymun gibi bir insan taklitçisi, kararsız, değişken, fakat gerçekte ne yaptığını bilmez, taklit derdiyle her felâkete atılır, sevk edilir.”15 İç dünyaları, huyları ve manevî şahsiyetleri kendilerinde sembolleşen davranış biçimine göre çeşitli suretler kazanır. Günümüz insanlarında huy ve karakterlerin haşinleşmesi, merhamet, muhabbet ve uhuvvet dilinin aşınması, yaşanan örnekler silsilesiyle müşahede edilmektedir.

Zamanımızın ahvalini ukde-i hayatiyeleriyle tesbit ederek tahliller sonucunda Nurlu reçeteler tertip eden, Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri “(Mimsiz medeniyetin) cazibedar hizmeti, heva ve hevesi teşci ve arzularını tatmin ve metalibini teshildir. O heva ise, şe’ni insaniyeti derece-i melekiyeden, dereke-i kelbiyete indirmektir. İnsanın MESH-İ MANEVÎsine sebep olmaktır. Bu medenilerden çoğu, eğer içi dışına çevrilse KURT, AYI, YILAN, HINZIR, MAYMUN postu görülecek gibi hayale gelir.”16 diyerek asrımızın derin yaralarına çareler tarif etmiştir.

İnsanlığın beslenme ihtiyacını kolay ve bol miktarda karşılama teklifleriyle, ortaya konulan GDO uygulamaları ve diğer kimyasal bileşiklerle, hayatın içinden çıkılmaz problemleriyle karartılmasına sebep olacağı gibi, doymaz hırslar sebebiyle birçok bilinmeyen hastalıklara ve çökertilmiş insanlığa doğru hızla yol alacaktır. Küre-i arz sefinesinde hep birlikte bulunduğumuzu, bir kısım insanların gemideki intizamı bozmasıyla, kazananı olmayan ve MAX WEBER’in dediği gibi “Çağımızın bilgisi, mana yolunda bitkin düşmüştür. Kendi boğazını kendi kılıcı kesecektir.” Sonucu hepimizi beklemektedir.

SAĞLICAKLA KALIN

Dipnotlar:

12) Muhammed ESED, Kur’ân Mesajı, s. 110 İşaret Yayınları 2013.

13) A.g.e. s. 232.

14) Dr. Aidin SALİH, Gerçek Tıp, s. 397 Sade Hayat Yayınları 2015.

15) Elmalılı M. Hamdi YAZIR, Hak Dini- Kur’ân Dili, c. 3 s. 275.

16) Bediüzzaman Said NURSÎ, Sünûhat, s. 143, Yeni Asya Neşriyat 2007.

Okunma Sayısı: 6107
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı