KETEN TOHUMU: Keten tohumları ve onlardan çıkarılan yağ, sağlığın korunması ve hastalıkların tedavisinde, çok eskiden beri bilinmektedir. Tohumlar toz haline getirildikten sonra, balmumu ile birlikte, sıcak suda bekletilip, iyice karıştırılırsa; vücutta meydana gelen şiş ve ödemleri dağıtır. Müzmin (kronik) ağrıları dindirir. Keten tohumu toz haline getirilir, su ile yoğurulduktan sonra, yüzü kaplayacak şekilde maske olarak sürülürse, cildi besler ve rengini canlandırır. Saç sağlığını destekler. Kaynatılarak, çay gibi içilirse akciğer, karaciğer ve dalaktaki ödemleri alır. Bal ile karıştırılıp yenirse, daha etkili olur. Vücudu, biriken atık maddelerden temizler. Keten tohumunun kaynatılmasıyla elde edilen çay, bağırsakları yumuşatarak, çalışmalarını hızlandırır. Vücuda sürülürse, kaşıntı ve yaralara fayda sağlar. Hazırlanan bu çay, idrar yolları hastalıklarına, özellikle idrar yaparken meydana gelebilen zorluk, yanma ve kanlı idrar şikâyetlerine devadır. Keten tohumu yağı, yumurta akı ile karışımından elde edilecek merhem, yanıklara faydalı ve şifalıdır. Üşütmelerden kaynaklanan, öksürük nöbetlerini dindirir. 

Keten tohumu, bağırsaklardaki ülser ve yaralara fayda sağlar. Safra kesesi ve böbreklerdeki, küçük taşlardan meydana gelen sancılara ve idrar yollarındaki sıkıntılara (spazm ve koliklere) şifalıdır. Bu durumlarda, günde 1-2 bardak keten tohumu çayı içilir. 

Çayın hazırlanışı: Bir yemek kaşığı dolusu keten tohumu, ¼ litre sıcak suya konur ve üç dakika kaynatılır. Kaynadıktan sonra, 10 dakika bekletildikten sonra içilir. Bağırsak fonksiyonlarını düzenlemek için de, toz haline getirilmiş keten tohumundan 1-2 tatlı kaşığı, ılık su ile bir defada içilir. Günde, sabah akşam birer tatlı kaşığı olmak üzere, işlem görmemiş keten tohumları ağıza alınarak, bir bardak ılık su ile içilir. Toz halinde alınacağında, bir tatlı kaşığı bal karıştırılabilir. Keten tohumu yağı, safra kesesi taşlarının sebep olduğu sancı nöbetlerinde fayda sağlar. Şayet taşlar küçük hacimli ise, günde 4 kaşık keten tohumu yağı,  içilerek, düşürülmeleri mümkündür. Günde, bir defada 3 kaşık keten tohumu yağı içilmesiyle, bağırsaktaki ülser ve yaraların şifasına vesile olur. 

KEBABİYE: Çin kebabiyesi olarak da bilinmektedir. Hindistan, Cava Adası ve Orta Afrika ülkelerinde yetişmektedir. Küçük meyveleri, tıp ve eczacılıkta kullanılmaktadır. Taneleri karabibere benzemekle beraber, daha büyükçedir. Tadı ve kokusu, karabiberden daha kuvvetli olup, her tanesinde küçük bir çıkıntı bulunmaktadır. Vücutta uyarıcı bir etki yapar. 6-12 adet çiğnenirse, sindirim sistemine uyarıcı etki yapar. İştah açıcı olarak fayda sağlar. Sindirime fayda ve kolaylık sağlar. Mide faaliyetlerini güçlendirir. Bağırsak gazlarının atılmasını sağlar. Bademcik ve boğaz enfeksiyonlarına karşı faydalı olup, fazla miktarda alınırsa, sindirim fizyolojisini yavaşlatarak, sancı ve ishal yapabilir. Ağız, boğaz akıntıları ve ses kısıklığında, güçlü etki sağlar. Toz haline getirilerek alınabileceği gibi, bir miktar bal ile de karıştırılarak, alınabilir. 

KİŞNİŞ: Taze veya kurusundan elde edilecek suyu, ev sirkesi ve gülyağı ile karıştırılırsa, ciltteki şiş, yanma ve alerjilere fayda sağlar. Elde edilen suyu ile, gargara yapılırsa veya tozu ile ağız, diş etleri ve dil, iyice masaj yapılırsa, mantar ve yaralara fayda sağlar. Soğan veya sarımsak yendikten sonra, açığa çıkan kokular, yaş veya kuru olarak kişniş çiğnenirse, tamamen giderir. Mide faaliyetini güçlendirir. İshal durumunda fayda sağlar. 

Vücudu serinleterek, susuzluk hissini azaltır. Kişniş yemek veya suyu vücuda sürülmekle, kaşıntıları dindirir. Kuru kişniş, kalbi kuvvetlendirir, kalp çarpıntılarını da, düzenleyerek, dinlendirir. Kuru kişniş, bir miktar kekik ve nebat şekeri ile toz haline getirilirse, baş ağrılarını dindirir. Hazırlanacak suyu içilirse, psikolojik sıkıntıları rahatlatır. Şeker hastalığına fayda sağlar. Bir litre suyun içine 25-30 gram kuru kişniş konarak, 3 saat bekletilip sıkıldıktan sonra süzülüp içilir. Bu şekilde tüketmekle, sindirimi kolaylaştırır. Ağız kokularını gidermek için, 50 gram kuru kişniş, 40 gram nebat şekeri ile toz haline getirilir. Yemeklerden bir saat sonra, bir çay kaşığı miktarında alınır. Bir süre sonra birkaç yudum su ile ağız çalkalanır. 

ARMUT:  Sağlıklı vücut gelişiminde çok önemli ve faydalı güzel bir meyvedir. İbn-i Sina, El Kanun Fi-t Tıb adlı kitabında, armudun faydalarından söz ederken; yara ve çıbanların iyileşmesine destek sağladığını, midenin iç yüzeyini kuvvetlendirdiğini, susuzluğu giderdiğini, safra salgısının akışını düzenlediğini ve kurutularak tüketildiğinde, sindirim sistemi faaliyetlerini düzenlediğini yazmaktadır. Yüksek oranda şeker ihtiva eder. Sindirimi kolay olan bu şeker, diyabet hastalarına zarar vermemektedir. Armut, mide ve bağırsakları çalıştırır ve temizler. İleri yaşlardaki stres ve sinirsel kaynaklı yüksek tansiyonda (ZAĞT ÜD DEM) fayda sağlar. Damar sertliğine (TASLİB EŞ ŞİRYAN), böbrek hastalıklarına, kalp ve karaciğer hastalıklarına sebep olan zararlı atıkların temizlenerek, sağlıklı şekilde fonksiyonlarını sürdürebilmelerinde, önemli rol alır. Böyle hastaların, haftada 2-3 defa, günde 1 kg. armut, soyularak suyu çıkarılır. Gün içinde aralıklarla tüketilir. Genel olarak armut, idrar söktürücü olup, safra salgısını da arttırır. Bağırsakları çalıştırarak, hafif müshil etkisi gösterir. Sıkıntı ve stresi rahatlatır. Vücudu besleyici bir gıdadır. 

Armudun çiçeklerinin suda kaynatılıp, çay olarak içilmesi, idrar yolları hastalıklarına ve özellikle mesane iltihaplarına devadır.                   

SAĞLICAKLA KALIN