Sinirleri güçlendirerek, sakinleştirici rol oynar. Cilt sağlığına destek sağlar. Kuru üzüm hakkında İBN-İ SİNA der ki “Mide ve karaciğerin dostudur.” Besleyici ve faydalı bir gıda olup, ihtiva ettiği maddeler fıtrî olarak KARACİĞER FONKSİYONLARINI en sağlıklı seviyede destekler. Solgun yüz rengini, güzelleştirir. Sirke ile alındığında, SARILIK hastalığına şifa sağlar. Kuru üzüm süt ürünleri ile birlikte yenirse, UNUTKANLIĞA fayda sağlar. Anasonla birlikte kaynatılıp, badem yağı karıştırılarak içilirse, öksürükleri dindirir.

ZENCEFİL: Sindirim sistemine yardımcı olup, karın bölgesini gerginliklerden rahatlatarak, yumuşamasını sağlar. Çeşitli sebeplerle meydana gelen KARACİĞER TIKANMA ve fonksiyon bozukluklarına fayda sağlar. Gözün görme kabiliyetini destekler. Kalın bağırsaklarda biriken gazların atılımını rahatlatır. Yemeklerden önce çeşitli şekillerde yenmesi, GUT hastalığına fayda sağlar. Aynı zamanda ses kısıklığını da engeller. Mideyi ve kalp damarlarını kuvvetlendirir. İyi bir damar genişleticidir (vazodilatatör etki). Cilt ve saç sağlığına destek verir.

ZEYTİN: Mideyi kuvvetlendirir, daralan kanalları açar. KARACİĞER hastalıklarında ciddî faydaları bulunmaktadır. Yaprakları çiğnenirse, boğazdaki şişlikleri alır. Zeytinyağı ise hoş ve yumuşatıcı olup, safra salgılanmasını düzenler. İdrar yollarındaki kum ve taşların düşürülmesinde fayda sağlar. Şeker hastalığı (DİYABET) beslenmesinde, şifalı bir gıdadır. Bunun için sabah bir yemek kaşığı, akşam uykudan önce bir yemek kaşığı zeytinyağı içilebilir. Arzu edilirse içine az miktarda limon da sıkılabilir. Kansızlık (ANEMİ) durumunda faydalı olduğu gibi, aşırı yorgunluklarda vücut kasları, zeytinyağı masajı ile güçlendirilebilir. Romatizmal hastalıklarda, sinir ve eklem iltihaplarında 15 diş sarımsak ezilerek, 200 gram zeytinyağının içinde 2-3 gün bekletilir. Elde edilen bu merhem ile, ağrılı bölge günde birkaç defa ovularak masaj yapılır. Yüz ve boyundaki cilt hasarının önlenmesi, giderilmesi ve yenilenmesi için, bir tatlı kaşığı zeytinyağı, bir yumurta sarısı, bir tatlı kaşığı limon suyu ile elde edilen karışımdan, yüz ve boyuna sürülür. 20 dakika bekletildikten sonra, sıcak su ile yıkanır. Güneş yanıklarında ve soğuktan ellerin çatlamasında zeytinyağı cildi besleyip, tedavi eder. Saç dökülmesinde, her akşam saç dipleri zeytinyağı ile ovularak, sabaha kadar örtülür. Sabah banyo yapılır ve buna on gün devam edilir. El ve ayak çatlaklarında ise, eşit miktarda zeytinyağı ve gliserin karıştırılarak, günde 2-3 defa çatlayan yerlere sürülür.

IHLAMUR: Ihlamur yapraklarının kaynatılmasıyla elde edilen su, göğüs hastalıklarına ve öksürüklere fayda sağlar. Akciğerlerdeki ifrazatı temizler, vücut sıcaklığını normalleştirir ve solunumu rahatlatır. Nezle ve gripte ağrıları keser. Bir bardak kaynar suyun içine, bir tatlı kaşığı ıhlamur çiçeği konur. Bekletilip, süzüldükten sonra, nebat şekeri ile tatlandırılır. Ilık olarak günde 2-3 bardak içilir. Hazırlanan bu çay, sinir sistemini dinlendirerek, vücut direncini kuvvetlendirir.

KEKİK: Kekik, kimyon ile birlikte kaynatılıp, sirke karıştırılırsa boğaz ve dişlerdeki ağrıları dindirir. Bir küçük bardak kaynar suyun içine, bir tatlı kaşığı kekik konup, bekletilir. Soğuduktan sonra, günde 3-4 defa gargara yapılır. Kereviz ile birlikte kaynatılıp içilirse, idrar yollarındaki ağrılı idrarı rahatlatarak, küçük kum ve taşları da düşürür. Mide bulantı, kusma ve ekşimelerinde çok faydalıdır. Sindirim sistemini güçlendirir. Yemeklere lezzet katar. Sapları üzüm suyu ile birlikte kaynatılıp, içilirse koyulaşan kanı incelterek, akışkanlığını kolaylaştırır. Kaynatılarak, balla içilirse karın sancılarını keser ve bağırsak parazitlerini temizler. Kekik, kaynatılıp suyu ile pansuman yapılırsa, göz yaşarmalarını engeller. Zihni dinlendirir. Cildi güzelleştirir. Eşit miktarda nebat şekeri ile karıştırılıp, toz haline getirilir. Sabah-akşam birer küçük kaşık miktarında yenirse, gözün görme kabiliyetini güçlendirir. Taze peynir ile birlikte yenirse, vücuda kuvvet verir. Günde bir bardak kekik çayı içilirse kalbi, mide ve bağırsakları güçlendirir. Akciğerin iltihaplı ve öksürüklü hastalıklarında faydalıdır.

AYVA: Ayva çekirdekleri az bir suda kaynatıldığında, elde edilen jöle kıvamındaki sıvı, deri çatlaklarına ve hemoroit (basur) rahatsızlıklarına fayda sağlar. İltihaplı göz hastalıklarında, temizleyici rol oynar. İshal vak’alarında, bir bardak suya bir yemek kaşığı ayva kurusu konur. Bir tatlı kaşığı pirinç ilâve edilerek, kaynatılır. Soğuduktan sonra hastaya içirilir. Mide fonksiyonlarını güçlendirir. Bünyenin güç ve direnci azaldığında, destek sağlar. Astım nöbetlerindeki nefes darlığına ve öksürüğe, bir yemek kaşığı ayva çekirdeği, bir yemek kaşığı nebat şekeri, bir bardak suyun içine konduktan sonra, cezvede kaynatılır. Soğuduktan sonra, 10 gün süre ile günde üç defa içilir. Çocuklara sabah-akşam bir kahve fincanı kadar verilmelidir. Sindirim zorluğu ve bağırsakları güçlendirmede, kabukları soyulmadan, bir ayva ince ince dilimlenir. Bir litre suyun içinde, suyu yarılanıncaya kadar kaynatılır. Sonra içine 50 gram nabat şekeri karıştırıldıktan sonra içilir. Ayva çekirdekleri, küçük bir bardak suyun içinde bekletilir. Bu su ile 12 günlük süresince, saçlar ıslatılıp taranırsa, başta meydana gelen kepeklenmeyi ortadan kaldırır.

SAĞLICAKLA KALIN.