"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kanayan yaranın cerrahı yok mu? (2)

Feyzullah ERGÜN
18 Eylül 2017, Pazartesi 00:12
Hayatın sağlıklı idamesi için gerekli olan gıda maddeleri sadece mantar ve mikroplar tarafından kirletilmemektedir.

Beslenmedeki kirlilik, endüstri ürünü olarak hazırlanan gıdaların, kontrolsüz şekilde kimyevî katkı maddelerinin, hayatî tehlikeler doğurmasıyla, beslenme özelliğini de kaybederek kirlenmesiyle meydana gelmektedir. Hatta mikrobik kirlenme, kimyevî katkı maddeleriyle kirlenmenin yanında daha az zararlı ve masum kalmaktadır, diyebiliriz. Endüstri ürünü ve canlılık özelliğini kaybetmiş bu gıdaların ortaya çıkardığı problemler ile organizmamıza giren bu ürünlerin çoğu, bazen çok ağır da olabilen zararlı etkilere sebep olur. Yaygın bir şekilde kullanılan bu maddeler, özellikle çocukluk devresine ait ürünlerde kullanıldığında, çok tehlikeli olabilmektedir. Ancak gelişmiş ülkelerde, uyanık kamuoyunun ısrarıyla, bu maddeler arasında çok tehlikeli olanlar, yasa dışında bırakılmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde ise, her şekilde kullanılmaları kontrol altına alınamamaktadır.

Emülgatör’lerin (E) gıda, ilâç, deterjan, kozmetik, ağız bakım ürünleri gibi birçok sektörde kullanıldığı gerçeklerini göz önünde bulundurarak, insan sağlığını tehlikeli derecede olumsuz etkileyenlerini, kısa bilgilerle sıralayarak özetlemeye çalışacağız. E 101: İki cinsi bulunmaktadır. Gıda renklendirici olarak kullanılıp, etiketlerde RİBOFLAVİN olarak yazılmaktadır. GDO’lu maddelerden sentetik yollarla elde edilir. Pastırma, bezelye konservesi ve başka gıdalara karıştırılmaktadır. E 102: Açık kimyevî adı TARTRAZİN olup, sentetik yoldan elde edilmektedir. “Maden suları, meyve suları, şerbetler ve gazozlar gibi aromalı içecekler, yenilebilir buzlar, dondurmalar, tatlılar, bisküvi, kek, pasta, çikolata, şekerlemeler, jöleler, sakız, bezelye konservesi, ilâç ve kozmetik ürünlerinin yanı sıra el jelleri ile sabunlar ve deterjanlar gibi ürünlerde yaygın olarak kullanılır. Türkiye’de organikler hariç, her türlü gıdada kullanımı serbesttir. Kullanımındaki risklerine gelince, tiroid tümörü ve kromozom hasarına sebep olabilir. E 210-E 215 kombinasyonları sonucunda, çocuklardaki hiperaktivite (ADHD sendromu) vak’alarının büyük yüzdesini oluşturur. Ayrıca çocuklarda zekâ (IQ) gerilemesine sebep olabilir. Astım benzeri belirtiler gözlenmiştir. Allerjik reaksiyonlar oluşturur. Norveç’te kullanımı yasak olup, mutlaka sakınılması gerekmektedir. Benzer yan etkiler E 110’da da görülmektedir.”4  E 104: Renklendirici olarak maden suları, meyve suları ve gazozlar gibi aromalı içecekler, dondurmalar, tatlılar, fırıncılık ürünleri, reçel, jöle, marmelatlar ve şekerlemelerde kullanılır. Zararlı etkileri ise, çocuklarda hiperaktivite, zekâ gerilemesi, astım, göz bozuklukları, uykusuzluk ve karaciğer kanserine sebep olabilir. Deri allerjisi ve burun iltihabına sebep olduğu rapor edilmiştir. E 951 (ASPARTAM) ile birlikte alındığında, sinir hücrelerini tahrip ettiği tesbit edilmiştir. Sentetik olarak elde edilen bu kimyevî maddeden mutlaka sakınılmalıdır.“ E 120: Bilinen ticarî adı KARMİN’dir. Ham ve saf olmak üzere iki şekilde kullanılmaktadır. Kaktüslere yapışarak, canlılığını sürdüren bir böceğin vücut ve yumurtalarından elde edilmektedir. Renklendirici olarak kullanılan E 120 (karmin) gıda, ilâç, yaygın olarak da dondurma, meyveli yoğurtlar, sakız, süt ürünleri, pasta ve kekler, lokumlar, şekerler, jelatinli tatlılar, çikolatalar, soslar, salam, sosis ve pastırmalar, reçel, marmelatlar, kola ve gazozlar, vişne suyu gibi meyve suları, köfteler kahvaltılıklar gibi çok sayıda yiyecek ve içecekte bulunabilir. Türkiye’de organikler hariç, her türlü gıdada kullanımı serbesttir. İnsan vücuduna verdiği zararlara gelince; astım ve allerjik reaksiyonlara sebep olduğu, bazı insanlarda allerjik reaksiyonların en şiddetlisi olan anafilaktik şok’a yol açtığı bildirilmiştir. Michigan Üniversitesi’nden Dr. BALDWİN başkanlığındaki bir heyet, Karmin Anafilaksisi olarak bilinen ciddî bir allerjik reaksiyona sebep olabileceğini ispatladı. Corinne GUEDET, karminin sebep olduğu riskleri şu şekilde sıralıyor: hiperaktivite, astım, egzama ve uykusuzluğa sebep olduğu ispatlanmıştır. Kanser gelişmesine yol açtığını ve insan bedeninde biyolojik değişime sebep olabileceğini yayınlamıştır.”5 Bu kimyevî maddeden mutlaka sakınılmalıdır. E 122- E 123- E 124 ile E 129’lar da yaklaşık olarak aynı tesir ve sonuçları meydana getirir.

Avustralya, ABD, Danimarka, Belçika, İsveç, İsviçre ve Norveç’te yasaklanan E 127, ERİTROSİN olarak bilinmektedir. Kahvaltılıklar, dondurma, buzlu içecekler, şekerleme, jöleler, aromalı içecek, sakız, pastacılık gibi birçok gıda üretiminde renklendirici olarak kullanılmaktadır. Gıda endüstrisi dışında ilâç, kozmetik, temizlik ürünlerinin renklendirilmesinde, endüstriyel madde olarak yer almakta ve gereksiz yere, bu ürünlere karıştırılıp, zararlı hale getirilmektedir. Oysa bir ilâç tabletine veya gıda maddesine renk vermenin hiçbir mantığı olmadığı gibi, ilâç ve gıdaların kullanım gayelerine de tamamen aykırıdır. Bu zararlı kimyevî katkı maddelerinin zararları ise “güneş ışığına duyarlılığından dolayı, insanlarda ışığa duyarlılığın yükselmesine sebep olur. İyot metabolizmasına zarar verir. Bazı veriler hiperaktiviteyi yükselttiğini göstermiştir. Astım, ürtiker, uykusuzluk, allerji, tiroid bozuklukları, genetik hasarlar ve kansere sebep olur. Mutlaka sakınılması gereken bir kimyevî maddedir.”6 E 131- E 132 de hemen hemen aynı amaçlarla kullanılmakta ve aynı zararlarından dolayı sakınılması gerekmektedir. On yıl öncesine kadar serbest kullanılan E 128: ABD, Avustralya, Kanada ve Japonya’da kullanımı yasaklanmış olup, 27. Temmuz. 2007’de AB ülkelerinde de yasaklanmıştır. 1. Kasım. 2007’de Türkiye’de de kullanımı yasaklanmıştır. Uzun yıllar boyu insanlara kahvaltılıklar, salam, sosis ve hamburger köftelerinde yedirilen ve sonra da yasaklanan bu maddenin tahribatından etkilenenlerin görecekleri zarar ne ile giderilecek ve nasıl izah edilecektir? İnsanlar, özellikle küçük çocukların aldığı bu maddenin zararlarını ileri bir zamanda göreceğini bekleyebiliriz. Bilerek uygulayanların, bilip te söylemeyenlerin ve geç engel olanların vicdanları sızlamalıdır.

E 133: Mavi renkteki bir sentetik gıda boyasıdır. Maden suları, meyve suları gibi aromalı içecekler, dondurmalar, tatlılar, bisküvi, kek, pasta, çikolata, şekerlemeler, sakız, bezelye konservesi, ilâç ve kozmetik ürünlerin yanı sıra el jelleri ile sabunlar ve deterjanlar gibi ürünlerde yaygın olarak kullanılır. Türkiye’de organik ürünler dışında kullanımı serbesttir. Yan etkileri ve riskleri ise, bazı kişilerde aşırı allerjik reaksiyonlara sebep olabildiği gibi hiperaktivite, astım, uykusuzluk ve kansere sebep olur. Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa, İsviçre, İsveç ve Norveç’te yasaklanmıştır. Mutlaka sakınılması gerekmektedir. Acaba neden bu kimyevîlerin zararları bilindiği halde, gıdalarımıza karıştırılmaktadır? Bilmemiz, sorgulamamız ve gereğince davranmamız en akıllı bir yol olacaktır.

SAĞLICAKLA KALIN

Okunma Sayısı: 3299
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı