"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kimyon

Feyzullah ERGÜN
06 Eylül 2016, Salı
Asırlar boyunca insanlara deva, şifa ve lezzet kaynağı olarak, ilahî rahmetin hazinelerinden, destek gıdalar kesintisiz bir şekilde ihsan edilmektedir.

İlmî araştırmaların başlamasından çok önceleri, bu nimetlerin gıda ve deva olarak kullanılmaları ancak ilhâm-ı Rabbanî ile mümkün olabilmiştir. Bu nimetler tıp ve eczacılık ilimlerinin gelişmesiyle yapılan analizler sonucunda ihtiva ettikleri kimyasal hazineler detaylarıyla öğrenilip, etki mekanizmaları deneylerle ortaya konduğunda, insanlığın hayat standardını ve konforunu yükselten buluşlara imza atıldı. İnsan sağlığına destek veren bu ilahî nimetlerden birisi de kimyondur. Kimyon 30-50 cm. boyunda, Mayıs-Haziran aylarında beyaz ve pembe renkli çiçekler açan, esmer sarı meyveleri olan, maydanozgiller familyasından bir bitkidir. Anavatanı Mısır olmakla beraber, Türkiye’de Orta Anadolu Bölgesi’nde bol miktarda üretilmektedir. Genelde baharat olarak kullanılan kimyon, başta CUMİNAL gibi uçucu yağ ile sabit yağ ve kimyasalları ihtiva eder. Olgun meyveler kurutulup toz haline getirilerek, ilaç ve baharat olarak tüketime hazırlanır.

Şâfi isminin, kimyonun bir taneciğinde tecellisi ile hâsıl olan fayda ve devaları belirtmeye çalışarak, kullanma şekillerini araştıracağız. Geleneksel tıpta, kimyonun sindirim sistemindeki gaz sancılarına, hazımsızlık ve geğirmelerine rahatlatıcı etkisi bilinmektedir. Ağız kokularını da gidermektedir. Sinir sistemini dinlendirir, baş dönmelerini önler, yüksek tansiyonu düşürür. Aynı zamanda kanı sulandırma özelliği vardır. El ve ayak parmaklarında meydana gelen karıncalanmaları geçirir. İdrar söktürücü olup, mesanedeki tortuları temizler. Kimyonun ayrıca antibakteryel (mikrop öldürücü) özelliği vardır. Yapılan klinik ve laboratuvar araştırmalarda “kimyon tüketmenin kolesterol, kan şekeri ve trigliserit oranlarında düşüşe etkili olduğu gözlenmiştir. Diyetlere eklenen kimyonun, kolon kanseri hücrelerinin oluşumunu durdurduğu, ayrıca mide ülserine neden olduğu bilinen Halicobacter Pylori bakterisinin öldürülmesinde etkin olduğu görülmüştür.”1 

Kimyon tam bir demir deposu olduğundan, kansızlık (ANEMİ) hastalarına güçlü bir destek sağlar. Kimyonun en önemli faydalarından birisi de, süt emziren anne ve süt emen bebeklere olan mucizevî desteğidir. “Çeşitli psikolojik, fizyolojik ya da patolojik etkenler sonucu annede yeterli süt meydana gelmesi engellenebilmektedir. Bu durumlarda süt arttırıcı (GALAKTAGOG) ilaçlar kullanılarak, anne sütünün arttırılmasına çalışılmaktadır. Bu amaçla kullanılan bazı kimyasal ilaçların kan-beyin engelini geçerek, santral sinir sisteminde hasar yaptığı bilinmektedir. Dolayısıyla halk arasında bitkisel kaynaklı süt arttırıcılar tercih edilmektedir. Rezene ve kimyon meyveleri anne sütünü arttırıcı özelliğinin yanı sıra, yatıştırıcı ve rahatlatıcı, anne ve bebekteki gaz, şişkinlik, iştah kaybı gibi, önemli sindirim sorunları üzerinde de etkilidir. Bu bitkiler anne ve bebeği, soğuk algınlığı enfeksiyonları, öksürük, bronşit gibi hastalıklardan koruyucu rol oynamaktadır.”2 Böylece Rahmet-i İlâhiye, kemal-i rahmetinden, annelerin azalan sütü ve tıkanan süt kanallarını, kimyon bitkisini kudretine perde ederek açıp, bereketlendirerek akıtır, şefkatli anneleri bebekleriyle birlikte huzura kavuşturur.

Kimyonun kullanma şekillerine gelince, vücudun halsizlik ve yorgunlukları için, kimyon, karabiber, bal karışımı etkili olmaktadır. Çünkü kimyon, uçucu yağları ve kokusunu hemen kaybedeceğinden, tohum halinde alınıp, ihtiyaca göre toz haline getirilir. Kimyon et yemekleri, bakliyat, pilavlar ve sindiriminde zorluk çekilen meyve ve sebzelere serpilebilir. Bir bardak kaynar suya, bir tatlı kaşığı toz kimyon konur, 10 dakika bekletilir. Günde 2-3 bardak içilebilir. Toz halinde bal veya zeytinyağına karıştırılarak da tüketilebilir. Kimyon kaynatılır, suyu ile yüz yıkanırsa, cilde tonik etkisi göstererek güzellik verir. Tıbb-ı Nebevî tavsiyelerinde Hazret-i Peygamber’in (a.s.m.) bir hadisinde şöyle denir: “Sizlere SANNUT’u (tereyağı, bal, kimyon karışımı) tavsiye ederim. Ölüm hariç her derde devadır.”3 Sarı kantaron ile birlikte kullanıldığında, psikolojik gerginlik, panik atak ve depresyonları rahatlatıcı etkisi vardır. Bunun için, bir tatlı kaşığı toz kimyon, bir tatlı kaşığı sarı kantaron, bir bardak kaynar suda demlenir, sabah akşam olmak üzere birer bardak içilir. Bunlardan anlaşılacağı üzere, kimyonun mutfaklarımızda geniş bir kullanım alanıyla bulundurulması gereken ve birçok derdin devası olan mucize bir nimettir.

Rahmet-i ilâhiye’nin bir hediyesi olarak gönderilen bu nimetin mana-i harfiyle tefekküründe, bu hazinede ne kadar güzel cevherler bulunduğunu, hayalen görüp anlayabiliriz. “Nasıl bir dest-i keremle yeşillenen yaprakların dili ile ve bir neşe-i lütufla tebessüm eden çiçeklerin lisanıyla ve bir cilve-i rahmetle gülen meyvelerin kelimatı ile ifade edilen hikmetli nizam içindeki adilli mizan; ve adli gösteren mizan içinde bulunan dikkatli sanatlar, nakışlar; ve maharetli nakışlar ve zinetler içinde rahmet ve ihsanı gösteren ayrı ayrı tatlı tatmaklar; ve ayrı ayrı güzel kokular ve hoş tatmaklar içinde birer mu’cize-i kudret olan tohumlar ve çekirdekler gayet zahir bir surette, bir Sâni-i Hakîm, Kerîm, Rahîm, Muhsin, Mün’im, Mücemmil, Mufaddıl’ın vücub-u vücuduna ve vahdetini ve cemal-i rahmetini ve kemal-i rububiyetini gösterir. İşte, eğer bütün rûy-i zemindeki ağaçların lisan-ı hâllerini birden dinleyebilsen, ‘Yusebbihu lillahi ma fissemavati vema fil ard’ ‘Göklerde ne var, yerde ne varsa, Allah’ı tesbih eder.” (Cum’a, 1) hazinesinde ne kadar güzel cevherler bulunduğunu göreceksin, anlayacaksın.”4

SAĞLICAKLA KALIN.

Dipnotlar:

1. Dr. David GROTTO, Hayat Kurtaran 101 Yiyecek, s.211, Martı Yayıncılık

2. Prof. Dr. Erdem YEŞİLADA, İyileştiren Bitkiler, s.266, Hayykitap 2015

3. El BEYRUNÎ, Kitab-us Saydana fi’t- TIB, s.311, Çev. Prof. Dr. Esin Kahya, Kültür Bakanlığı Yayınları 2011

4. Bediüzzaman Said NURSÎ, Sözler, s.1091-92, Yeni Asya Neşriyat 2013

Okunma Sayısı: 5776
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı