"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Lezzet odaklı beslenme (3)

Feyzullah ERGÜN
02 Mayıs 2016, Pazartesi
Lezzet ve tat sarmalında çırpınan insanları aldatan ve gözden kaçırılan bilgilerden başlıcası, okunması mümkün olmayan, tüketicileri de bilgilendirmeyen etiket bilgileridir.

(Harfler ancak büyüteçle okunabildiğinden, kimse merak edip okuma zahmetine de katlanmıyor.) Ayrıca ambalajlanan bazı gıdaların “Türk Gıda Kodeksi” ne uygunluğu belirtilmekte ise de, gıda kodeksinin mahiyetini bilen ve yaptırımları hakkında fikir sahibi olanlarımız yok gibidir. “Bu yüzden, gıdaların sağlıklı olup olmadığından ziyade, kodekse uygun olup olmadığına bakılır. Sağlıksız olsa da, kodekse uygunsa mesele yoktur. Bu düzenleme Uluslararası Gıda Kodeksi Komisyonunca düzenlenir ve gerek görüldüğünde değiştirilebilir. Bu komisyon 1997’de Müslümanlara yönelik ‘Helâl Yönergesi’ yayınlamaktan geri kalmamıştır.” 

Beslenme konusunda insanların, gündem ve değişiklikleri takip ederek, katkı maddeleri ile hesapsız bollaşan ve gıda maddeleri harmanına dönen alış veriş merkezlerinde, seçici olma imkânları ellerinden alınmış durumdadır. Çeşitli oranlarda kanserojen etkili ve birçok hastalığa sebep olabilen, bazı ülkelerde yasaklanmış olup, (E) ile simgelenen emülgatörlerin ancak 1000 kadarı kodlandırıldığı halde, toplam 60 bin civarında katkı maddesi tesbit edilmiştir. Bunların bir kısmı asit düzenleyici, topaklanmayı engelleyici, renklendirici, koruyucu, kıvam arttırıcı, aroma ve koku düzenleyicilerdir.

Bu kadar karışık hale getirilmiş gıdaları seçmek, çok zor olmakla beraber, dikkatli ve titiz davranarak arayıp bulmak mecburiyetindeyiz. Zamanımızda haram ve şüpheli şeylerden uzaklaşmaya çalışmak da, manevî cihad kapsamına girdiğinden bunu göz önünde bulundurarak, midemize rastgele gıda maddelerini, ‘battı balık yan gider’ boş vermişliği ile göndermemeliyiz. Gayret edip ne kadar daha az oranda yabancı maddeyi vücudumuz faaliyetine katarsak, o derece sağlıklı ve kârlı olacağız; yeter ki bizi bağlayan zincirin bir halkasını kıralım.

Lezzete endeksli bir beslenmede insanlar şeklen tok göründükleri halde, ciddî bir açlığın içine düşmüş durumdadırlar. Bu açlık, tahribatını gizli gizli yaparak, önce genç kuşakları (şişmanlatarak) zayıf düşürerek, güçlerini yitiriyor ve daha sonra da onları bir hastalığın kucağına terk ediyor. İnsanlar da bu hastalıklarla mücadele ederken, bu derece yıkıcı olan ve adına ‘GİZLİ AÇLIK’ denilen fasit beslenme şekli tahribatını tamamlayarak, plânlayıcılarının zaferiyle sonuçlanmaktadır. Modern bir hayat sürdükleri halde, bir kısım insanlar arasında da, bilgisizlik, lezzet düşkünlüğü ve tek taraflı beslenme olayları dolayısıyla ‘GİZLİ AÇLIK’ çekenlerin sayısı, ortalıkta ‘AÇIM’ diye bağıran insanlar dolaşmamasına rağmen, açlar tok olanlardan her geçen gün daha yüksek rakamlara ulaşmaktadır. Onun içindir ki; yediğimiz gıdaların mahiyetini ve bize olan fayda-zarar gerekçelerini tanıyarak, gizli açlık tehlikesini yok edebilecek en etkili savunma, yani titiz ve dikkatli bir FARKINDALIK hisleri ile ve birbirimizi uyararak tedbirler almak gereğidir. Beslenme alışkanlığımızın zamanımızdaki durumu, insanlar hangi besinin, hangi miktarına ve üretildiği şartlara kafa yormadığından, ihtiyaçlarını bilmeden ve lezzetle kamufle edilmiş gıdaları yemekle, beslendiklerini zannederek aldatılmaktadır. Yani insanoğlu, nasıl besleneceğini gereği gibi bilemez hale getirilmiştir.

İnsanlar yiyeceklerini seçme bakımından serbest bırakılınca, alışkanlıklarının, lezzet anlayışlarının ve çeşitli reklâmların etkisi altında kalarak, yiyeceklerini seçememektedirler. Bundan dolayı çeşitli etkileyici sebeplerle kuşatılmış insanlarımızın, kimyasal lezzet maddeleri ile aldatılmalarını engellemek için, bu duyguların doğru yöne yönlendirilmesiyle, bilgilendirilip eğitilerek, kalıcı ve şuurlu bir şekilde sağlıklı istikamete yönlendirilmelidir.

İnsanları lezzet ve rahat odaklı, ekmek arası veya reklâm aracılığıyla BURGER’lere teslim olmaya sevk eden ve çok yönlerle aldatıcı bir his olan “Umum meşakkatin anası ve umum rezaletin yuvası olan MEYLÜ’R- RAHAT geliyor. Himmeti kaybeder, zindan-ı sefalete atar. Siz de, “LEYSE LİL İNSANÎ İLLE ME SAA” (İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır. (Necm Sûresi, 39) olan mücâhid-i âlicenabı o cellâd-ı sehhara gönderiniz.”5 Bu aldatıcı, kimyasal yapma lezzetlerle rahatlığa ve evde yemek yapmamaya alıştırılan anneler ve diğer aile fertleri, çıtır-çıtır, hangi şartlarda hazırlandığı bilinmeyen, sun’î  lezzetli gıdalardan kaçınarak, sade ve sağlıklı bir beslenme şuuru ile huzurlu, şâkirâne duâlı bir hayata yol almalıyız.

SAĞLICAKLA KALIN.

Okunma Sayısı: 1953
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı