Bu uygulamanın aynı zamanda hayırlı işlere de kanalize edilebileceğini ve Hizmet-i Kur’âniye ve imaniyede güzelliklere vesile olacağını düşündüm. Gerçi yazılarımızın ana teması beslenme ve gıdaların arka planı ile ilgili ise de, bu mevzu kalbin ve ruhun manevî gıdası, dolayısıyla ruh sağlığı ile de alâkalı. 

Araştırmaya Türkiye’de tanınan Subliminal telkin uzmanı ve uygulayıcısı değerli Kubilay Aktaş’ı arayarak başladım. Düşüncemi olumlu karşılayarak bunun istişare edilebileceğini, konu ile ilgili bir röportaj da yayınlayıp fikir hazırlığı yapılabileceğini söyledi. Biz de konunun uzmanlarını hizmet sahasına kavlî ve fiilî duâlarımızla dâvet ediyoruz.

Çeşitli bunalım, depresyon ve panikler ile hırpalanan insan ruhunu, ahir zamanın yaygın manevî hastalıklarını, Kur’ân, Cevşen, Celcelutiye ve Risale-i Nur’un hakikatlerinin, müsbet subliminal telkini ile tedavi etmek mümkün olabilir. Nasıl ki, birçok yayında, filmde ve alış veriş merkezlerinde çalan müziklerle menfi olarak tüketim veya sair kötü alışkanlıklar telkin ediliyor ise, bu müsbet bir tebliğ ve manevî bir tedavi yöntemi olarak da aynı ve benzeri mekânlarda uygulanabilir. Açık telkinlere bilinç üstü direnç gösterirken, subliminal telkinler bilinç üstünün herhangi bir direncine maruz kalmadan bilinçaltına aktığı için çok daha etkili olmaktadır. Bilinçaltı bu telkinleri sorgulamadan mıknatıs gibi çekmekte ve dosyalayarak arşivine koymaktadır. Bu adeta tarlaya tohum ekmek gibi bir şeydir.

Uzmanın değerlendirmesi ile konuyu bağlayalım:

“Ahir zamandaki nur döngüsü içinde, sünnetullahtan (sebeb–sonuç) ziyade emir âlemine ait işlere hem bilincimizde, hem de kollektif bilinçte şahit olacağız ve olmaktayız. Dünyadaki değişimler bunun ispatıdır. İrademizle veya gayr-ı iradi bilinçaltına ekilen tohumlar, emir kanunuyla açığa çıkacak ve biz bilinçaltı tarlamıza (kitabımıza) yazdıklarımızı okuyacağız veya okumaktayız.1 Subliminal mesaj tekniği ile yapılan bütün bu şer faaliyetlerini öğrendiğimde, aklıma bir tek şey geldi: Madem bu teknik insan üzerinde bu kadar etkili; öyleyse bu tekniği Kur’ân âyetlerine uygulasak, ses dosyalarına Kur’ân’dan âyetleri, Cevşen’den ve Celcelutiye’den  şifreleri yerleştirsek… Hatta Resulullah’ın (asm) dilinden bazı şifa duâlarını orijinal metniyle bilinçaltı tarlasına eksek… (…) Evet, bıçağı adam öldürmekte de kullanırsınız, ameliyatta da. Ses bir kavmi helâk da eder, ölmüşü diriltir de. Her şeyin müsbet ve menfi iki kısmı var. Dolayısıyla bu subliminal kayıt tekniğinin hayra kullanıldığı sahalar da var. Özellikle kişisel değişim kasetleri ve motivasyon çalışmalarında kullanıldığını da biliyoruz. Ancak bunların hepsi netice itibarıyla sınırlı alana hitap ediyor. Elbette bu telkinler, vahyin sonsuzluğunda Kur’ân, Cevşen ve Celcelutiye ile hazırlanırsa, insanın gerçek bilinç ve farkındalık sahasına çıkması mümkün olabilecektir. Ve bu telkinleri [müsbet amaçlara] uygun olarak hazırlamak da mümkün olabilmektedir.’’2

İman ve Kur’ân hizmetinde Sağlıcakla Kalın…

Dipnotlar:

1) Kubilay Aktaş, Celcelutiye (Sufilerin saklı hazinesi) shf. 73 Selis yayınları 2014.
2) Kubilay Aktaş, Gizli telkinle Kur’ân Terapisi.  Shf. 63 Selis yayınları 2014.