Burada gözle görülmeyecek hale getirilen besinler, içindeki hayatiyeti devam ettirecek duruma getirilmek üzere fizyolojik laboratuvar analiz ve sentezlemelerinden geçer. Vitamin, hormonlar ve vücuda yararlı maddeler kılcal emilimlerle kana karışır. Karmaşık kontrollerle dikkatlice ayarlanır, neyin nereye ihtiyaca göre en hassas mikron (milimetrenin binde biri) ölçülerle kan yoluyla dokulara ve hücrelere ulaştırılır. Yapılan ayıklanma ve arınma sonucu zarar maddeler kalın bağırsaklara gönderilir, orada fazla beklemeden muntazam bağırsak hareketleriyle vücut dışına atılır. Detayları akıllara hayranlıkla Allah-u Ekber dedirten bu ince mizan ve intizam ancak Hâkim, Âlim, Kadir, Rezzak, bir şeyden her şeyi, her şeyden bir şeyi yapan Hâlık-ı Küllî Şey’ olan Allah-u Âzimüşşân’ın sanatı ve eseri olabilir. Bu hassas işlemler kendi kendine veya tabiatın icadı diye anlaşılması akl-ı selim sahibi insanların ve özellikle ilim adamlarının kabul edemeyeceği bir gerçektir. Aksi halde vücudumuz bu maddelerin bazılarını atıp, uygun gördüğü diğerlerini kullanarak besinlerdeki kimyasallardan bulundukları şekilde nasıl yararlanabileceklerini nereden öğrenmiştir? Sorusuna cevap vermelidir. (Bir lokma ıspanakta yapılan analiz sonucu elliden fazla hayati değerde makro besin maddesi tespit edilmiş.) olduğunu hatırlatalım.

Ayrıca sindirim sistemi organlarının çok düşündüren, hassas bir faaliyeti de, mide ve bağırsakların içindeki muhteviyatın buralarda bulundukları sürece vücuda hiçbir zarar vermeden hayatî fonksiyonlarını sürdürmesidir. Oysa mide ve bağırsak delinmeleri (perforasyonu) sonucu karın boşluğuna sızmalarının ölümle sonuçlanması incecik bir zarın geçirgenliğinin düzenlenmesiyle, hayat ve ölüm arasına ilahi kudret tarafından konulan engel, nihayetsiz bir ilimle vazedilmiştir. Hiç şüphesiz vücudumuzun bunun gibi hassas dengelerini araştırıp tefekkür etmenin marifetullaha pencereler açacağı unutulmamalıdır.

Sağlıklı hayat nimetinin kilit ve anahtar noktasını teşkil eden sindirim sisteminin, fıtrata uygun çalışması, bizlere huzurlu, hastalıklardan uzak, manevî performansı da olumlu bir beden faaliyetini sağlar. Dengeli beslenme ve sağlıklı destek gıdalarla çalıştırılmayan, ezberlenmiş yanlış damak zevkleriyle, fonksiyonları bozguna uğratılan sindirim sistemi değişik hastalık ve sıkıntılarla bizi hastahane ve eczahane yollarında dolaştırır. Her cihazın kullanma klavuzu olduğu gibi, vücudumuzun da kullanma klavuzuna uymamız, huzurumuz için şarttır.

En çok karşılaşacağımız sistem rahatsızlıkları; sindirim bozukluğu, gaz sancıları, gastrit, ülser, reflü, kabızlık ve sonucunda hemoroid (basur) sıkıntılarıdır. Bunlardan korunma ve rahatlama yolları bitkiler âleminden seçme tariflerle faydalanmanız için takdim edilecektir.

ÇOK ÖNEMLİ BİR NOT: Prof. Dr. Osman Müftüoğlu 14 Eylül 2015 tarihli Hürriyet gazetesinde “Dikkat Aldatılıyoruz” başlığıyla yayınlanan yazılarında “Ve gelelim neticeye: Terörün çok can aldığı kesin ama gıda terörünün aldığı canlar da az değil anlaşılan. Değerli okur, saygıdeğer yöneticiler, muhterem gıda üreticileri, gıda güvenliği günümüzün en önemli sağlık tehditlerinden biri. Yiyip içtiklerimizin her birini adeta pimi çekilmiş birer kimyasal bombaya çeviren bu teröre sadece devletin değil, tüketiciler ve güvenilir üreticiler olarak hepimizin “DUR” deme vakti çoktan geldi, geçiyor. Bunun için de gıda güvenliği konusunda ülke çapında platformlar oluşturmanın bir yolunu bulmalıyız. Bulmalıyız çünkü bunu yapamazsak oluşabilecek genetik hasarlar nedeniyle sadece bizim değil, bizden sonraki nesillerin de sağlığı tehdit altında olacak. Yapamazsak her türlü hastalık, özellikle de kronik hastalıklar ve öncelikle de KANSER sorunu büyüyerek devam edecek.” Diyerek yüksek dereceden ikazını yapmıştır. Değerli hocamızın bu tür yazılarına çok ihtiyacımızın olduğunu belirtirken devam edeceğini ümit ediyoruz. Başlatabilecekleri “ Gıda sağlığı platformuna” başta bizler olmak üzere, birçok destek geleceğine inanıyoruz. (Devam edecek…)