"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sağlıklı yaşlanma (7)

Feyzullah ERGÜN
23 Ocak 2017, Pazartesi
Huzurlu bir hayat yaşayarak, sağlıklı yaşlanmanın gerçekleşmesi için beden sağlığı kadar, psikolojik denge, zihin faaliyetleri ve canlı aktif bir sosyal çevre aktivitesinin olumlu şekilde sürdürülmesi de gerekmektedir.

Bu faaliyetleri hayat tarzı haline getirdiğimizde, kendimizle ve yaşadığımız sosyal çevre ile barış halinde, stresten korunarak dengeli yaşama kurallarını araştırıp öğrenmemiz, manevî dünyamıza da dinamik bir ruh enerjisi katacaktır. Bu konuda belirtilen ve uyulması gereken prensipleri tesbit etmeye çalışacağız.

Sağlıklı yaşlanmanın, aktif zihin faaliyetleri ve pozitif düşünceler ile desteklenerek sağlanacağı yapılan araştırmalarla tesbit edilmiştir. Vücutta meydana gelen hormonal fonksiyonlar, düşünce hayatımızı etkileyerek, ileri yaşlarda huzurlu ve sağlıklı performansla canlılık kazandırır. Bundan dolayı “neşe, sevgi, umut gibi zihin süreçleri diyet, bitki ve egzersizden daha önemlidir. Pozitif düşünce gücü, ne kadar yapıcı ise, karamsarlığın gücü ve negatif duygular da sağlık, mutluluk ve uzun ömür için, o denli yıkıcıdır. İyimserler daha az hastalanıyor, çabuk iyileşiyor, sakin ve mutlu oluyorlar. Daha iyi uyuyor, kaliteli rüya görüyor, uykuda onarılarak uyanıyorlar. Şeker ve tansiyonları da dengede oluyor. Onun için yeise, ümitsizliğe içinde yer verme”13 Onun için bize verilen hayat ve sıhhat nimetlerine üstün değer vererek, güzel yaşayıp, güzel ve sağlıklı yaşlanma kaidelerini günlük hayatımıza geçirmeliyiz. Bu kaidelerden birisi de vücut bakım ve temizliğinin sağlıklı yaşamak ve vücuda sağladığı motivasyon enerjisidir. Çünkü vücuda olan ilgisizlik ve bakımsızlık yıpranmayı hızlandırır. Vücudumuzun huzurlu psikolojik dengesini sağlamak için, cüz’î irademizi harekete geçirip, gayret ve çaba göstermek gerekmektedir. Hayat nimetini verimli şekilde değerlendirmek için, hayat faaliyetlerini araştıranların tecrübelerinden faydalanarak “huzurun her şeyden önce inanmak, geçmişin sıkıntılarına takılıp kalmamak ‘Bu da geçer!’ diyebilmek, şükretmeyi bilmek, olanla yetinmek (kanaat), bardağın dolu kısmını görebilmek, olumlu düşünebilmek, hoş görmek, affetmek, hayattan haz alabilmek, ruhu her dem taze tutup eskitmemek ile ilgili bir süreç, bir değerler topluluğu, bir emek ürünü olduğunu unutmayın.”14 prensiplerini hayat düsturu edinmeliyiz.

Zihin ve hafıza aktivitelerini canlı tutmak gayesiyle okuma, araştırma, tefekkür ve yazma faaliyetleri artan tempo ile devam ettirilmelidir. Farklı alanlardan okumalar yaparak, arşivleme alışkanlıkları edinmek de aktif ve hareketli beyin faaliyetleri sağlar. Huzurlu bir çevrede yaşayabilmemizin imkânları varken, en verimli zamanımızı çalan ve zarardan başka hiçbir faydası olmayan boş, malayani televizyon dizileri ve her gün bir yenisi çıkarılan diğer sosyal medya faaliyetleri, beden ve ruh sağlığımızı yıprattığından, değerli hayat dakikalarının hevâ ve heves yoluna kaydırıldığının farkına varılmalıdır.

Aile ve dost meclislerindeki canlılık kazandıran sohbet ve fikir alış verişlerine katılarak, hayalî dizilerle değil, gerçek düşüncelerle, sayılı ömür dakikalarımızın bereketlendirilmesi, birlikte kararlaştırılmalıdır. İnsanın kendisi, ailesi ve çevresiyle barışık yaşaması, vücuda enerji ve direnç kazandırdığı gibi, gergin ve sert yüz ifadesi yerine, mütebessim bir yüz, sinerji sağlayan bir enerji ve yayılan bir muhabbete vesile olur. Asık yüz ifadesi hiçbir şey kazandırmadığı gibi, çok şey kaybettirir. Tebessümde yüz kaslarının daha az kasılması, sert ve gergin yüzde ise, kaslar daha fazla kasıldığından, yüzü daha erken yaşlandırır. Zihin faaliyetlerimizi pozitife yönlendiren “insanı gam, duvarı nem yıkar. Korkularına gülmeyi öğren, sen güldükçe, küçülür, değişir kaybolur. Hayata anlam veren iyilik, doğruluk, güzellik, cömertlik, sevgi ve adalettir. İnsan mutlu değilse, dönüp kendini kontrol etmelidir. Huzur ve mutluluk, düşünme tarzına bağlıdır. “Güzel gören, güzel düşününür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır.”15 Güzel düşüncelerle zihin ve hafızalarımızı süslediğimizde, kronolojik yaşımız ilerlese de, psikolojik yaşımız gençliğini sürdürecek, ruhumuz toksinlerini atarak detokslanacaktır. 

SAĞLICAKLA KALIN

Dipnotlar: 

13) Dr. Halil İbrahim ERBIYIK, Ruhsal Detoks, s. 335 Hayat Yayınları 2014.

14) Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU, Hayatı Uzatmanın Sırları, s. 287 Hayykitap 2013.

15) Dr. H. İ. ERBIYIK, A.g.e. s. 255.

Okunma Sayısı: 1865
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı