"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Unutulmaz doktor Sadullah Nutku Ağabey hatırasına (2)

Feyzullah ERGÜN
28 Ağustos 2017, Pazartesi
Varlığını, ruh ve nefsini, nurun ihlâs havuzunda eriten, Risale-i Nur ile müşerref olduktan sonra, adeta Hastalar Risalesi’ni tedavi ve şifa dünyasına tanıtıp, dağıtarak ilân eden Dr. Sadullah Nutku Ağabeyin, henüz otuz yaşında genç bir hekim iken yazıp, neşrettiği ve mevcudu bulunmayan, ikinci kitabını tanıtmaya çalışacağız.

Bu kitap, kapağındaki tarihe göre 1939, iç kapağına göre ise 1938 yılında, İstanbul’da Sinan Basımevinde basılmıştır. ‘Türk Dahiliye Kliniği Özleri’ üst başlığıyla, ‘Hazım Cihazı Hastalıkları ve Tedavileri‘ adıyla 172 sahifeden ibaret, klinik araştırmalara dayanarak hazırlanmış bir eserdir. O yıllarda henüz Risale-i Nurlar’ı tanımayan genç doktor Sadullah Nutku Ağabey, kitabının önsözünde “Her Türk gibi yalnızca sözle değil, iş sahasında da yürümek maksadiyle mecmuu takriben yedi yüz, sekiz yüz sahife kadar tutacak olan, iç hastalıklarına ait en esaslı, en ruhlu noktaları toplamaya çalıştım; ve bunları en yeni bilgilerle süsleyerek bahis, bahis çıkarmaya uğraşacağım; meslektaşlarımın seve seve okuması benim için en büyük sevinç ve vicdan rahatlığı olacak” diyerek, tıp dünyasına hizmet idealini azimle gerçekleştirmeye, genç yaşına rağmen büyük gayret ve emek sarf etmiştir. Yazımızı, yayınlandığı zamanın en son bilgilerini ihtiva eden kitabının ve o bilgilerden günümüze de hitap eden, mide ülseri ile ilgili bölümün bir kısmından, tadımlık bir iktibasla süsleyelim.

“Peptik karha’nın (ülser) bütün mide karhalarının 4/5’ini teşkil etmekte olduğu söylenebilecektir. Karhalar toplu iğne başından, mercimek büyüklüğüne kadar olur. Sathi olursa buna, erozyon denir. Hususî olarak karha CRUVEİLHİER’ye göre bir madde ziyaı (kaybı) olup, submüköz müskülaris yahut seroza tabakasına kadar uzanır. Müdevver (yuvarlak) karha, devran (dolaşım) bozukluğu ve ihtişa (aşırı dolgunluk) teşekkülü ile husûle gelir. Mide karhası ekseriya pilor (midenin on iki parmak bağırsağına açılan kapısı) nahiyesinde tercihen küçük inhinada (son kısım) mide sokağında (magenstrasse) bulunup, bu midenin ön ve arka cidarına nüfuz eder. Karha husûlü: Midedeki kıvrıkların, karha husûlüne mani tesiri olduğu ve küçük inhinada bütün mide sokağında bu kıvrıkların az olmasıyla karha husûle geleceği görülmektedir. Karha husûle getiren sebepler; BERGMANN’ın spazm nazariyesi, karhayı husûle getirmek için vejetatif asap (sindirim sistemini tanzim eden sinirler topluluğu) cümlesindeki ahenksizliğin (dysharmonie) rolü vardır. Bilhassa pilor’a yakın olan karhalar asiditeyi ve ağrıyı mucib olur ki buna (SYNDROME PYLORİQE) denir. Bu ağrı, geç ağrı, gece ve açlık ağrısı olmakla vasfidir. Karha hastalarında kabız, asidite şikâyetleri zamanında artar. Mide karhası husûlünde ayrıca midedeki şiryanların arteryosklerozu (mide damarlarının sertleşmesi), ağır travmalar bundan başka her ne kadar kâfi değilse de, kandaki antipepsin’in kâfi olmayışı ve ASKANAZY’ye göre, pamukçuk mantarının karha jenezinde rol oynadığı söylenmektedir. Karha husûlü buharlı, çok kaba, çok sıcak ve çok soğuk gıdalar, çok sür’atli ve kaba yemekler yemekle, gastrit olmadan dahi görülebilir. Ayrıca karha husûle geldikten sonra, mideyi doldurmakla mide cidarını germek de, defekt’in (açılan yara çukuru) kapanmasına mani olur. Astenik (uzun boylu, zayıf hastalar) şahıslardaki uzun balık oltası şeklindeki midelerde, mide karhası çok görüldüğü halde kuvvetli, karnı yağlı şahıslarda öküz boynuzu (şeklindeki) midelerde ise, isna aşer (on iki parmak bağırsağı) karhası çok görülür. Bu şişman şahıslar, mebzul yemekle beraber, çok buharlı (sıcak) yemekler yemekten hoşlanırlar. Sahife: 26-27” (Parantez içindeki açıklamalar metin harici olup, tarafımızdan eklenmiştir.) Dr. Sadullah Nutku Ağabeyin bu değerli kitabından da zaman zaman, iktibaslar yaparak istifade edeceğiz.

Dr. Sadullah Nutku Ağabey, Üstad Bediüzzaman Hazretleri ve Risale-i Nurlar’la müşerref olduktan sonra, hekimliğin zirvesine zül-cenâheyn mükemmeliyetinde inkişâf ederek ulaşmıştır. Kendi hastalığını teşhis ederek, başka insanlara da faydalı olmanın, hayata hizmet ederek en hayırlı hizmet ve faaliyetin yapılacağını öğrenmiş ve “İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır” hakikatini, bizzat yaşayarak, ayinedârlık etmiştir. Hastalar Risalesi’ne hayranlığı ve başta hastaları olmak üzere herkese dağıttığı meşhurdur. Hastalarına hep şefkatle muamele ettiği, ancak zarurî hallerde ilâç yazarken, imanî telkinlerde bulunurdu. Hiçbirinden ücret istemez, verdikleri ile kanaat etti. Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin kendisine verdiği “Kardeşim sen gül bahçesindesin, gübrelere fazla bakma, çiçeklere, güllere bak, iyiliklere, güzelliklere bak. Bu dünyada tam istediğin gibi bir yer bulamazsın” hayat dersini kendine rehber edin. Dr. Sadullah Nutku Ağabeyle Konya Cezaevinde, mebus olacakken mahbus olan Serdengeçti Osman Yüksel, bir hatırasında “Doktor, yaşlı gözlerle hapishanenin penceresinden göklere, göklerdeki bulutlara bakar, Kur’ân-ı Kerîm’den gökler ve bulutlarla ilgili, o temaşaya şairane âyetler okur, hapishanenin bahçesindeki ağaca bakar, Said Nursî’nin tohum ve ağaç teşbihlerini, nisbetlerini dile getirirdi. Dr. Sadullah Nutku’ya bakınca nutkum tutulurdu. Onda söz yoktu, öz vardı. Susmak, susmak, tezekkür, tefekkür, temaşâ!” diyerek, medrese-i Yusufiye’deki huzur derslerini talim etmiştir.

Son bir arzusu vardı, yana yana duâ ediyor, duâ istiyordu. “Resulullah (asm), altmış üç yaşında vefat etmiş. Bunda da hikmet var. Demek ki, altmış üç yaşından sonra ‘Erzel-i Ömür’, devresi başlıyor” diyerek, bekâ âlemine olan özlemi tam vaktinde tahakkuk etmiş, Âyet-ül Kübra seyyahı ile gayb âlemlerine olan yolculuğa çıkmıştır. Rahmetullah-i aleyhi ebeden daimen. Bu vesileyle Yeni Asya’da yayınlanan “Hekim Gözüyle” köşesi yazılarının, elden geçirilerek, kitap haline getirilmesinin güzel bir hizmet olacağı, kanaatimizi de belirtmiş olalım.

SAĞLICAKLA KALIN

Okunma Sayısı: 3441
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı