"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Vesvesenin manevi reçetesi - 1

Feyzullah ERGÜN
20 Nisan 2015, Pazartesi
“Maraz-ı vesveseden muzdarip kardeşlerime ithafen”

Vesvese ve onun neticesinde oluşan stres çağımızın en büyük problemlerinden, birçok hastalığın zeminini hazırlayan ruhî bir durumdur. Günümüzde yapılacak işlerin çoğalması, kendimize ayırdığımız zamanın azalması, maddî değerlere daha çok yönelme ve manevî değerleri ihmal etme gibi durumlardan kaynaklanan özel bir haldir. İnsanların hayat kalitesini bozan vesveseyi manevî ve psikolojik yönleri ile ele almaya çalışacağız.

Vesvese, çeşitli lügatlerde fısıltı, kuruntu, gizli ses, gönülden geçen ve tekrar edilen gizli söz, fiskos, avcının ve av köpeklerinin avı ürkütüp kaçırmamak için fısıltı ile haberleşmeleri, vehim, şeytanın ve şeytan yolunda olanların zayıf kalplere ilka ettikleri şeyler, yanılmalar, kalplerde doğurdukları kuşkular, huzursuzluk verici düşünceler, buhran duyguları, saptıran huzursuzluklara düşüren zihinsel bir haldir. Bu vesvese fikirlerini işletenler ise, insan ve cin şeytanları olan vesvaslardır. Kur’ân-ı Kerîm’de vesvese, “Sinsice, kalplere vesvese ve şüphe düşürüp duran vesvesecinin şerrinden ki, o, insanların göğüslerine vesvese verir (içlerine kuşku, kuruntu fısıldar); gerek cinler gerekse insanlardan (olan her vesvas- hannastan Allah’a sığınırım.) (Nas, 4-6)1 diye anlatılır. 

Vesvese verenlerin en belirgin özelliği “Hannas” olmalarıdır. Hannas, geri çekilerek, büzülüp sinerek, pusuda yatıp fırsat buldukça döneklik yapma âdeti olan, sinsi içten içe kuruntu veren gizlice vesveseler aşılayan, saptıran, su-i istimal eden, Allah’ın adı anıldığı zaman sıkılan, insan kalbine ve ruhuna karşı gizli ve sinsi saldırılar düzenleyen, sindirip ortadan kaybolan demektir.

Vesveseler, iradeye tabi olmadan geldiği ve vicdanda tasdik bulmadığı için, insana bir zararının olmayacağını müjdeleyen hadis-i şeriflerle ruhumuzu ferahlatıyor. 

Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Hz. Peygamberin (asm ashabından bir kısmı sordular: “Bazılarımızın aklından bir kısım vesveseler geçiyor, bunları söylemenin günah olacağına kaniyiz.” Hz. Peygamber (asm) “Gerçekten böyle bir korku duyuyor musunuz?” diye sordu. Oradakiler “evet” deyince, “İşte bu korku imandan gelir, vesvese zarar vermez” buyurdular. Diğer bir rivayette: “Şeytanın hilesini vesveseye dönüştüren Allah’a hamdolsun” demişlerdir. Bir başka hadislerinde “Ashab-ı Kiramdan bazıları Hz. Peygamberin huzurunda, “Ya Resulallah (asm), bizim kalbimize bazen bir takım vesveseler geliyor ki, açığa vuracak olsak dinden çıktığımıza hükmolunurdu” dediklerinde Hz. Peygamber (asm): “Boş eve hırsız girmediği gibi, imandan boş olan kalbe de şeytan girip vesveseye çalışmaz. Yani imanınız var ki, şeytan vesvese vermek istiyor. Bu sırf imandandır” buyurdu. 2

Dipnotlar: 

1. Ali Bulaç, Kur’ân- ı Kerîm ve Türkçe Anlamı, Çıra Yayınları 2010, s. 606.  2. Prof. Dr. İbrahim Canan, Kütüb-ü Sitte, Akçağ Yayınları, c.1, s. 94–95.

Okunma Sayısı: 8289
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı