"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

48. yıl coşkusu: Doğrunun adresi, hakkın sesidir Yeni Asya

27 Şubat 2017, Pazartesi
48. yıla giren Yeni Asya, okuyucularıyla coşkulu bir kutlama yaptı. Gazetemiz Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yavuzyiğitoğlu, “Yeni Asya, zaman değişti zannedenlerin, hakikat başkalaştı diyerek savrulanların karşısında doğrunun adresi, hakkın sesidir” dedi.

Güneşli Yeni Asya Tesisleri’nde yapılan programa yüzlerce okuyucumuzun yanı sıra ilk Yazıişleri Müdürümüz Sabahattin Aksakal, Muhammed Nur Sungur, Prof. Dr. Vedat Demir de katıldı.

Bir sinevizyon gösterisiyle geçmişten günümüze Yeni Asya’nın duruşu ve ses getiren manşetleri anlatıldı.

Türkiye’nin birçok ilinden gelen çok sayıda okuyucumuz ve periscope yayınıyla programımıza katılan dünyanın her yerinden Yeni Asya gönüllülerinin coşkusu görülmeye değerdi.

Hanım okuyucularımızın ikramı olan 48. yıl pastasını Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz keserken, “Yeni Asya bir ailedir” dedi.

Yeni Asya Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yavuzyiğitoğlu: Yeni Asya vicdanın sesidir

Matbuat âlemi dediğimiz medyada geçen tam kırk sekiz yıl… Şüphesiz yarım asra yaklaşan bu köklü çınarın tarihî bir derinliği ve arka planı da vardır.

Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî’nin İman hakikatlerini matbuat lisaniyle neşretmek arzusu, Risale-i Nur prensiplerini gazete diliyle muhtaçlara ulaştırmak, İslâm âlemine bir pusula olabilmek sevdası elhamdülillah 48 yıldır Yeni Asya ile gerçekleşmektedir ve kıyamete kadar da bu ulvî vazife Allah’ın izniyle devam edecektir.

Gün geçmiyor ki ülkemizi ve İslâm âlemini derinden sarsan bir olayla karşılaşmayalım. Gün geçmiyor ki vicdanları sızlatan, yürekleri dağlayan elim bir haber duymayalım, gözyaşlarına boğulmayalım.

Böyle zor zamanlar büyük dâvâ adamları ister. Büyük dâvâlar da büyük adamların omuzunda yükselir. Allah’a şükürler olsun ki, bu çatının ifade ettiği yüce dâvânın altında yek vücut olan dâvâ erlerine; mukaddes bir dâvânın sesi olmayı ahdetmiş bir gazeteye sahibiz.

Ne kadar şükretsek azdır. Herkesin köşe bucak bir birinden kaçtığı, hak ve hakikati söylemenin zorlaştığı, Kur’ân hakikatlerinin sesinin kısılmaya çalışıldığı böyle zamanlarda bütün âlemin ümidi olan bir gazeteye sahibiz… Yeni Asya’ya!

Bugün yaşananlar karşısında Yeni Asya neyi ifade etmektedir. Savruluşların, kaçışların, görmezden gelişlerin dünyasında; feryad u figanların arşı alayı titrettiği bir zamanda Yeni Asya’nın karşılığı nedir?

Yeni Asya tek bir cümledir; vicdanın sesidir. Bu ses; vicdanların sustuğu, susturulduğu zamanların haykırışı; sessizlerin ve kimsesizlerin feryadıdır. Yeni Asya, zaman değişti zannedenlerin, hakikat başkalaştı diyerek savrulanların karşısında doğrunun adresi, hakkın sesidir.

Yeni Asya, doğruluğun yokluğa mahkûm edilmek istendiği anlarda “Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek” diyenlerden olabilmek ve kıyamete kadar hakkı savunacak, Peygamber Efendimizin (asm) müjdesine mazhar olacak o küçücük topluluğun içinde kalabilmektir. Yeni Asya derin krizlerin, bunalımların eşiğinde, hatır bilmezlerin, hak tanımazların ortasında hak kalabilmek ve sıddık olabilmektir.

Yeni Asya olmak insanî, vicdanî ve ahlâkî değerlerin ayaklar altına alındığı kirli ve puslu havalarda Risale-i Nur’un hak, hukuk, adalet, hürriyet, şefkat ve vicdana dayanan prensiplerini pusula yapmaktır.

“Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şûrâdır” prensibiyle çıkılan yolda meşveretsizliklere, hukuksuzluklara, dayatmalara, zorbalıklara, tek adamlılığa, tek sözlülüğe karşı hak ses olabilmek; adalet, meşveret ve hukukun üstünlüğünü her halükârda savunabilmek; faziletin timsali kalarak “illaki taraf olacaksın” diyenlere haktan taraf olduğunu haykırabilmektir Yeni Asya olmak.

Kazanmak için her yolun mübah sayıldığı, masumların hukukunun zayi edildiği zamanlarda Yeni Asya kalabilmek Ayneyn okçularının mukaddes vazifesini üstlenmek gibidir.  

Yeni Asya olmak; menfaat üzerine kurulmuş bir düzende, mukaddesatın hiçlere feda edildiği bir dönemde, dinin, dinsizliğin, vicdan ve adaletin siyasetin oyuncağı haline dönüştürüldüğü anlarda umumun mukaddes malına sahip çıkmak, dini ve dindar algısını kirletenlerle aynı kareye girmemektir.

Hakikati dünya menfaatlerine satmak, köşe kapmaca oyunlarının aktörü olmak, zalimlerin satranç oyunlarının zavallı bir piyonu olmak, güce ve kudrete eklemlenmek Yeni Asya’nın asla üzerine yapıştırmayacağı ilkesizlik ve ahlâksızlık etiketidir.

Yeni Asya hakkın yanında haklı bir duruşun resmidir. Pusulası Risale-i Nur’un adalet-i mahzayı ifade eden “hak haktır, büyüğüne küçüğüne bakılmaz, bir mâsumun hakkı, bütün halk için dahi iptal edilmez. Bir fert dahi, umumun selâmeti için feda edilmez.” prensibidir.

Hakkın yanında olmak, hakkı teslim etmek, hakka taraftar olmak, vicdana yaslanarak hakkı aramak, hiçbir güce tabi olmadan, hiçbir ideolojiye eklemlemeden, hakkı öteleyecek hiçbir sese kulak vermeden hakkın yanında yer almak, Yeni Asya kalabilmektir. 

Yeni Asya; alevleri göklere yükselen yangınlar evlâdımızı içine almışken, hazcılığın esir aldığı insanımızın ebedî hayatı tehlikeye girmişken, kokuşmuş bir eğitim anlayışının cenderesinde yavrularımız boğulurken ve İslâm âlemi kan ağlarken girişilen zalimane kavgaların gayretullaha dokunacağını hatırlatmaktır.

Yeni Asya, kirli savaşların içinde kendine taraf bulma ve günahlarına ortak etme  yarışında “durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak” diye seslenebilmek, iktidar çatışmalarının, hukuk, akıl ve vicdan dışı hareketlerin dışında kalarak milletin selâmetinin ümidi ve duâsı olarak kalabilmektir. Nihayetinde Yeni Asya olabilmek, beşerin kemalatını karıştıran, sıdk ve kizbi aynı noktada buluşturan gaddar siyaset ve zâlim propagandalar karşısından Risale-i Nur’un tavrına ve duruşuna sahip çıkabilmektir.

Suçumuz demokrasiyi savunmak

Programa katılan konuklardan, OHAL mağduru olarak aylarca cezaevinde kalan ve geçen hafta tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr Vedat Demir, 7 aydır ilk defa kürsüye çıktığını belirterek, 7 ay önce üniversitesinden uzaklaştırıldığını anlattı. Demir, “Hukuksuz, insan haklarına, temel anayasal haklara ve vicdana aykırı olarak, daha önce hazırlanmış birtakım fişlemelerle, sadece demokrasiyi ve basın özgürlüğünü savunduğumuz için üniversiteden ihraç edildik” dedi.

28 Şubat’ta böyle bir muameleye maruz kalmadık

Demir, Köprü dergisi ve Yeni Asya’yla seneler önce tanıştığını, gazeteciliğe Kâzım Güleçyüz vasıtasıyla merak sardığını ve İletişim okumasında onun etkisi olduğunu anlattı. Basın Konseyi’nde de genel sekreterlik yaptığını söyleyen Demir, “28 Şubat’ın en kötü, en sert dönemlerinde basın özgürlüğünü savunduk. Ama böyle bir muameleye hiç maruz kalmadık. Son dönemde sadece basın özgürlüğü ve demokrasiyi savunduğumuz için bu muamelelere maruz kaldık, ama İnşallah hak ve adalet yerini bulacaktır diye düşünüyorum. Bu süreçte özellikle gözaltına alındığım andan itibaren Yeni Asya’daki arkadaşlar manevî destekte bulundular. Daha sonra mahkeme sürecini takip ettiler. Benim için Yeni Asya moral ve destek oldu” dedi.

Lâhika sayfamız cezaevlerinde mazlûmlara moral oluyor

Cezaevlerinde çok mazlûm, masum ve Risale-i Nur’un kıymetini oralarda daha iyi anlayan insanların olduğunu belirten Demir, Risale-i Nurlar’ın o insanlara çok büyük bir moral ve destek olduğunun altını çizdi. Keyfi uygulamaların olduğunu söyleyen Demir, “Kitaplar elden getirtilmiyor, dışarıdan da kitap almamıza izin veriliyor, ama meselâ Risale-i Nurlar için bazı yerlerde engellemeler var. Arkadaşlar Yeni Asya’ya abone oldular. Her gün gazetenin Lâhika sayfasından Risale okuyorlardı” şeklinde anlattı.

Bizim Aile Dergisi suç unsuru sayıldı

Demir, karşılaştığı hukukun içler acısı durumunu anlatan ilginç bir olayı dile getirdi. Demir, cezaevi aracında karşılaştığı bir psikiyatri profesörünün başına gelen olayı şöyle anlattı: “Evinde suç aleti olarak bulunan yayınlardan biri Bizim Aile Dergisi. Bu profesör de bilmiyormuş Bizim Aile’nin hangi yayınevine ait olduğunu ve o da kabullenmiş suç olduğunu. Ben diğer yayınların da yasaklanmasına ve suç unsuru olduklarına inanmıyorum, ama bu Yeni Asya’ya ait bir dergidir dedim. Hakikaten ertesi gün avukatı da bunu söyledi ve o mahkemede tahliye oldu. Yani Bizim Aile Dergisi’ne verdiği bir mülâkat dolayısıyla dergiyi evinde bulundurduğu için suç aleti olarak alınmış.”  “İnşallah bu ülkeye demokrasi, özgürlükler ve hukuk bir gün geri gelecek, buna inanıyoruz” diyen Demir, “Burada Yeni Asya’nın çok önemli bir misyon ifade ettiğini görüyoruz. Bu anlamda Yeni Asya’ya teşekkür ediyoruz, ama sadece teşekkür etmek yetmez. Yeni Asya’ya sahip çıkmak lâzım” ifadelerini kullandı.

O elmas kılınca benzeyen lisân-ı matbuata itidal ile saykal vurun

Risale-i Nur Enstitüsü Sekreteri Ahmet Dursun ‘Risale-i Nur ve Gazeteler’ konulu bir ders yaparak Bediüzzaman’ın neşriyat hizmetine verdiği değeri anlattı.

Dursun, Bediüzzaman’ın, “Ey gazeteciler! Hedef-i maksadımız olan ittihadı, sizin cerbeze ile yaptığınız mugalâtalar ile inhilâl-i anâsırı (millî birliğin bozulmasını) netice vermekte olduğundan, bizim delil-i hayatımız olan mukaddemat-ı ittihadı akim bırakıyorsunuz. Hasıl-ı kelâm: Evvel ‘Haydar Ağa’lık vardı. Şimdi siz de ‘Haydo’ yaptınız. Halbuki bize lâzım ‘Haydar’dır. O elmas kılınca benzeyen lisân-ı matbuata itidal ile saykal vurun, tâ ki ifrat ve tefrit ile pas tutmasın” sözlerini aktararak günümüz gazeteciliğinin geldiği noktada bu prensiplerin göz önünde bulundurulmasının gerekliliği üzerinde surdu.

Okumak için tıklayınız:

Dostlarımız coşkumuzu paylaştı

HABER: ÜLKER YILMAZ CABA

FOTOĞRAFLAR: MURAT SAYAN / MUSTAFA IŞILDAK / ERHAN AKKAYA

 

Etiketler: yeni asya
Okunma Sayısı: 4469
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • demokrat

    27.2.2017 10:27:06

    harika...bu sütunlarda yazı yazmak en büyük ödül ve şeref;bundan zerrece şüphem yok.Yeni Asya bırakın ülkeyi,dünyada eşi benzeri olmayan bir gazete...Bu da tamam...Ancak her yıl devriyesinde hep aynı yorumu yapıyorum:biraz daha olumlu içe dönük eleştiri ve mutlaka profesyonel gazetecilik.En ufak aykırı bir yorum yazıyoruz maalesef sansür yiyor.Bu olmaz.Demokrasi ailede başlar;biz bir aileyiz.Yapıcı her eleştiri,yol gösteren bir deniz feneri hükmü taşır.Nice 48 yıllara...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı