Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin vefatının 58. yıl dönümü vesilesiyle İstanbul Yeni Asya Hanım okuyucuları gazetemiz Güneşli tesislerinde ‘Üstadı Anma Programı’ gerçekleştirdi. Türkiye’nin birçok yerinden ve İstanbul’dan yoğun bir katılımın olduğu programda ‘Risale-i Nur’da Şahsı Manevî’ konulu bir panel yapıldı.

Rukiye Şahin

Rukiye Şahin’in sunuculuğunu yaptığı program Saniye Ergün tarafından okunan Kur’ân-ı Kerîm tilâvetiyle başladı. Programın açılış konuşmasını ise Bizim Aile Dergisi Yayın Koordinatörü ve yazarımız Yasemin Güleçyüz yaptı.

Bizim Aile Dergisi Yayın Koordinatörü ve yazarımız Yasemin Güleçyüz

Moderatörlüğünü Nesibe Ersoylu’nun yaptığı panele ise Yasemin Yaşar, Nurbanu Şen, Gülden Beşiroğlu, Meryem İlhan konuşmacı olarak katıldı. ‘Şahs-ı Manevî’nin önemine ve hassasiyetine dikkat çeken konuşmalar katılımcılar tarafından dikkatle dinlendi. Programa Kübra Örnek tarafından hazırlanan sinevizyon renk kattı. 

Moderatörlüğünü Nesibe Ersoylu’nun yaptığı panele ise Yasemin Yaşar, Nurbanu Şen, Gülden Beşiroğlu, Meryem İlhan konuşmacı olarak katıldı. 

Şûrâ kuvvet bulsun

Meşveretin tanımını yapan Nurbanu Şen, “Bediüzzaman Said Nursî, Hutbe-i Şamiye’de Müslüman ve İslâm dünyasının sosyal ve siyasî sahada geri kalmalarının sebeplerinden en önemlisinin meşveret ve şûrâya gereken önemin verilememesi olduğunu açıkça ifade eder ve şûrâyı emreder. Hürriyet, fertlerin hür olması ve meşveretin de sağlıklı olması için şarttır. Meşverette farklı görüşler ortaya çıkarmak ve ortak bir görüş üzerinde fikir birliği sağlamak ve herkesin o fikrin uygulanması için desteklerini almak içindir.” dedi. Son olarak Bediüzzaman’ın sözlerine yer verdi, “Yaşasın sıdk! Ölsün yeis! Muhabbet devam etsin! Şûrâ kuvvet bulsun! Bütün levm ve itab ve nefret, heva hevese tabi olanlara olsun. Selâm ve selâmet hüdaya tabi olanlar üstüne olsun. Amin”

Hayat uhuvvet ile kaimdir

Uhuvvetin önemine değinen Gülden Beşiroğlu, konuşmasına şöyle başladı, “Bediüzzaman, uhuvveti geniş anlamda ele almış, muhitten merkeze doğru iç içe daireler şeklinde sıralamıştır. Mü’min olan kimse için iman ve tevhid iktizasıyla, bütün kâinat bir uhuvvet beşiği, yani bir kardeşlik yeridir.” İmanın, bütün eşya arasında hakikî bir uhuvveti tesis ettiğini hatırlatan Beşiroğlu, “En dış dairede bütün mahlûkatın kardeşliği onun içerisinde bütün insanların kardeşliği, onun içerisinde bütün Müslümanların kardeşliği vardır. En merkezde ise Kur’ân hizmetkârlarının uhuvvet ve kardeşliği vardır. Hayatın devamı ve huzuru ancak muhabbet ve uhuvvet ile kaimdir. Bu kardeşlik ebediyen devam edecektir” dedi.

Risale-i Nur’un en kuvvetli rabıtası tesanüttür

Tesanüd konusunu ele alan Meryem İlhan, bilhassa Nur Talebelerinin tesanütlerini bozmaya çalıştıklarını ve buna fırsat verilmemesi gerektiğini Risale-i Nur’dan örneklerle vurgulayarak şunları söyledi: “Cenâb-ı Hakk’a hadsiz şükür olsun ki, inayet-i İlâhiye ve himayet-i Rabbaniye devam ediyor. Fakat, yalnız ehemmiyetli bir plânla, ayrı bir cephede, mütemerrid münafıklar tarafından bir hücum var. Çok ihtiyat ve dikkat ve sebat ve tesanüt lâzımdır ki, ta onların bu plânı da akim kalsın. Plân da budur: “Risale-i Nur Talebeleri içinde tesanüdü bozmak. On sekiz seneden beri hakkımızda programları, has talebeleri bizden kaçırmak, soğutmak idi. Bu plânları akim kaldı. Şimdi tesanüdü bozmak ve bazı menfaatperest, fakat ehl-i ilim ve ehl-i dinden, Risale-i Nur’un cereyanına karşı rakip çıkarmak suretiyle intişarına zarar vermeye çalışıyorlar. Nefis ve şeytan, sizi, kardeşinize karşı itiraza ve haklı olarak tenkide sevk ettiği vakit, deyiniz ki: “Biz, değil böyle cüz’î hukukumuzu, belki hayatımızı ve haysiyetimizi ve dünyevî saadetimizi Risale-i Nur’un en kuvvetli rabıtası olan tesanüde feda etmeye mükellefiz. O bize kazandırdığı netice itibarıyla dünyaya, enaniyete ait herşeyi feda etmek vazifemizdir” deyip nefsinizi susturunuz.

İhlâsın 4 kriteri

İhlâsın tanımını yapan Yasemin Yaşar, Bediüzzaman’ın ihlâs kriterlerini yaşamak için şu 4 esasın lâzım olduğunu hatırlattı, “Uyanık bir akıl, salih bir kalp, güçlü bir irade ve sağlam bir kişilik.” Bediüzzaman’ın ihlâs anlayışından bahseden Yaşar, şöyle devam etti, “Neden ittihat edemiyoruz sorusunun cevabı olarak, ehli hamiyeti ağlatacak müthiş hadise diye başlayan 20. Lema’da Üstad Bediüzzaman hastalığı rekabet olarak tesbit ettikten sonra rekabetin de sebebi 7 hastalıktan bahseder. Bunlar; hubbucah arzusu, hırsı sevap, kemiyetpereslik, faziletfuruşluk, inhisarcılık, eksik tevekkül ve liderlik hırsıdır. Tedavi olarak da 27 madde ile ihlâsı anlatır. Son olarak ittifakta kuvvet vardır, İttihatta hayat vardır, uhuvvette saadet vardır, ihlâsta halas vardır, meşverette istikamet vardır diyerek bütün masaları bir nevi özetledik.”

Çocuklar için faaliyetler yapıldı

Minik konuklarımız için ayrılan salonda görevli arkadaşlarımız çeşitli faaliyetler düzenleyerek miniklerle eğlenceli dakikalar geçirdiler. Boyama çalışmaları, çizgi film ve çeşitli oyunlarla vakit geçiren çocuklar güzel arkadaşlıklar edindi ve dolu dolu bir gün geçirdi.

Kermese ilgi yoğundu

Program sonrasında gazetemizin yemekhanesinde düzenlenen gıda kermesine ise ilgi yoğundu.

Birbirinden güzel yemeklerin gelen katılımcılara sunulduğu kermeste, hanım okuyucularımız hem yardımlaşmanın hem de uhuvvet ve kardeşliğin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Yazarlarımız kitaplarını imzaladı

Programın ardından yazarlarımız Yasemin Yaşar, Zeynep Çakır, Yasemin Güleçyüz kitaplarını imzaladı ve okurlarıyla sohbet etme imkânı buldu. Yeni Asya Neşriyat’a ait birçok eserde programın yapıldığı alanda sergilenerek okuyuculara tanıtıldı.

Haber: Kübra Ünüvar - Ülker Yılmaz Caba - Kübra Örnek

Fotoğraf: Kübra Ünüvar

ulkery.caba@ye­ni­as­ya.com.tr

[email protected]