Renksiz Rüya (HEWNO BÊRENG), yönetmenliğini ve senaristliğini Mehmet Ali Konar’ın gerçekleştirdiği ilk uzun metrajlı film, 90’lı yılların Diyarbakır’ında, politik bütün olayların ortasında kalan 12 yaşındaki Mirza’nın yaşadıklarını konu ediniyor.
90’ların siyasî olaylarının mağduru olmaktan kendisini kurtaramayan Mirza, karmaşık bir durumun içerisindedir. Korkularını ve içine düştüğü ruh dünyasını anlatan film, Mirza’nın annesinin ölümünün ardından iyice içine kapanıp gördüğü kötü rüyalarla savaşmaya çalışmasıyla başlar. Mirza’nın hayatında hiçbir şey yolunda gitmemektedir. Üstelik annesinin ölümünden sonra her şey daha da kötüleşir. Kabuğuna çekilip iyice bunalıma giren Mirza, gördüğü kötü rüyalarla boğuşmaya başlar. Mirza’nın buhran içerisindeki hayatı, Mir Ahmed’in evlerine bir süreliğine misafir olarak gelmesiyle bambaşka bir hal alır. Renksiz Rüya, kuşatılmış bir zaman aralığında çocukluk, matem ve hayallerin hikâyesini, bir çocuğun hayat ritmi ve farkındalığı üzerinden anlatıyor. Bir çocuğun gözünden Kürtlerin yaşadığı karmaşayı, kaosu, samimî ve naif bir şekilde karşımıza çıkartıyor. Özellikle yöresel ezgilerden destek alan film, gerçekçililik anlamında ise tutarlı kalabilmeyi başarıyor. Renksiz Rüya, meseleye insancıl bir yerden yaklaşıyor. Film bizleri Mirza’nın dünyasında gezdiriyor. Annesinin ölümünden sonra içine kapanmış, sürekli aynı kâbusları gören, umudu tükenmiş bir çocuğu.. Mir Ahmed, misafirliği boyunca çocuğa bir şekilde ulaşmak, onu kabuğundan çıkarmak için çok uğraşıyor. Belli ki siyasî bir yanı da olan Mir Ahmed’le Mirza’nın yavaş yavaş oluşan dostluğuna şahit oluyoruz. Bir çocuğun korkularını aşmayı öğrenmesine yardımcı oluyor Mir Ahmed. Mirza yeniden sevmeyi öğrenir elbet, ama ya sevdiklerini bir kez daha kaybederse?
22 Haziran 2018’de Vizyona giren ve orijinal dili Kürtçe olan Renksiz Rüya filmi, 1990’ların Diyarbakır’ında yaşananları, bir çocuğun gözünden sahneye taşıyor.
29. Ankara Uluslararası Film Festivali’nden 6 ödülle dönen Renksiz Rüya filmi, dikkatleri üzerine çekmeyi başarmış; En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu, Onat Kutlar En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Özgün Müzik ve aynı zamanda 37. İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Yarışma dalında Mansiyon ödülünü kazandı.
FİLM YORUM: NETİCE KÜBRA GÖRENTAŞ