"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur ışığında menfî ve müsbet sosyal medya

16 Mart 2019, Cumartesi
Ankara’da geçen haftasonu öğrencilerin organize ettiği “Sosyal Medya” konulu panelde Risale-i nur ışığında menfÎ ve müsBet sosyal medya konuşuldu.

Ankara’da geçtiğimiz haftasonu öğrencilerin organize ettiği “Sosyal Medya” konulu panel yapıldı. Eskişehir. Afyon, Konya, Çankırı ve Kütahya’nın katılımıyla gerçekleştirilen panel sosyal medya konusunda farkındalık oluşturdu.

Moderatörlüğünü Mine Aslan’ın yaptığı panelde Sümeyye Tuğçe Engiz “Sosyal Medya Ve İslâmda Zaman Tanzimi”, Ayşe Aktaş” Sosyal Medya Ve Suretperestlik”, Nurefşan Ak “Sosyal Medyanın Psikoloji Üzerindeki Etkisi” ve Kübra Şahin “Sosyal Medyanın Ahlâk Üzerindeki Etkisi” konularını ele aldı.

SOSYAL MEDYA PSİKOLOJİMİZİ NASIL ETKİLİYOR?

Panelin ilk konuşmacısı olan Nurefşan Ak “Sosyal Medyanın Psikoloji Üzerindeki Etkisi” başlığıyla şu ifadeleri aktardı: “80 milyon nüfusa sahip ülkemizde 48 milyon aktif sosyal medya kullanılıyor. Bizde sosyal medyayı Risale-i Nur ışığında müsbet sosyal medya ve menfi sosyal medya olarak ayırdık. Gazetemizde yer alan bir haberde de bilinçli kullanılan sosyal medyanın yaşlıların psikolojilerini ve sağlıklarını olumlu yönde etkilediği fark edilmiş. Sosyal medyanın bir başka artısı da Üstadımızın kendi çabaları ile 52 ülkeye gönderebildiği nurlar şu an dünyanın bir tık uzağında. Ayrıca sosyal medya neşriyatımız için de önemli bir konumda bulunuyor. Gazetemizin 50.yılı için twitterda #YeniAsya50Yasında başlığı Türkiye gündeminde 1. sıraya, Dünya gündeminde ise 6. Sıraya yerleşti. Daha önce Yeni Asya’nın adını bile duymamış olan insanlara her zaman hakkı ve doğruyu anlatan gazetemizi tanıtmış oldu. Çağımızda unutkanlık hastalığı artmış durumda. Bunun neden olduğunu sorguladığımızda Üstadımızın hafız bir kardeşe verdiği şu cevap aklımıza geliyor: ‘mümkün olduğunca namahreme nazar etme. Çünkü rivayet var: İmamı Şafii (ra) dediği gibi haram nazar nisyan verir.’ Menfi sosyal medya namahreme nazar etmemize sebep oluyor belki de unutkanlık hastalığı bizlerde de bu yüzden artıyor.”

Güzel ahlak, güçlü toplumun simgesidir 

Sosyal medyanın ahlâk üzerine etkisini ele alan Kübra Şahin konuyla ilgili şunları söyledi: “Ahlâk dini bir olgunluğun göstergesidir. Peygamber Efendimizin (asm) ahlâk-ı âlisi en yüce ahlâktır. Güzel ahlâk için Peygamberimizin (asm) Sünnet-i Seniyyelerine ittiba etmeliyiz. Güzel ahlâk güçlü bir toplumun simgesidir ve toplumu aile oluşturur. Aile hayatı Müslüman’ın tahassungâhı, bir nevi Cenneti, küçük dünyasıdır. Sosyal medyanın da yardımıyla oluşturulan modern algı ailenin tahassungâh olma özelliğini kırmıştır. Sağlıklı bir nesil yetiştirmek ve dayatılan hayat tarzına karşı aileyi koruyacak bir yaşama alanı oluşturmalıyız.”

İnsanın her dakikası bir hayat kıymetinde

“Sosyal Medya Ve İslâm’da Zaman Tanzimi” konusunu ele alan Sümeyye Tuğçe Engiz, malayani ve lüzumsuz şeylerle meşgul olmanın insanı geri bıraktığını ve sosyal medyanın da bu hususta önemli rol oynadığını vurgulayarak; “İnsanın hem şahsı hem âlemi her vakit yenilenme halindedir. Vazife-i asliyesi hakikî bir hayat-ı daime için say etmek olan insanın her aşire-i dakikası bir hayat kıymetindedir. Asrımızda ise sosyal medya vaktimizin değersizleşmesi hususunda büyük bir rol oynuyor. Sosyal medyanın lüzumsuz kullanılması kıymetli ömür dakikalarımızı boş yere harcamaya sebep olurken aynı zamanda hakikî maksadımızdan da bizleri geri bırakıyor. Ve Bediüzzaman bizi ikaz ediyor; ‘Acaba sırf dünya için mi yaratıldın ki bütün vaktini ona sarf ediyorsun’” dedi. 

Suretperestliği terk etmek, ancak tam ve doğru tesettürle olur

25. Sözdeki Kur’ân hakikatlerini teker teker ele alan Ayşe Aktaş, sanemperestlik kavramının bir nevi taklidi olan suretperestlik kavramını akıldışı, ahlâkı tahrip eden, insandaki ulvî duyguları sarsan bir ifade olduğunu söyledi. Peygamber Efendimizin (asm) hanımlarından ve Kur’ân-ı Kerîm’den örnekler verip konunun daha iyi anlaşılmasını sağladı. “Anladık ki suretperestliği terk etmek ancak tam ve doğru tesettür ile olur” diyerek tesettürün suretperetlik üzerindeki etkisinden bahsetti.  Sosyal medyanın asıl tesettürü nasıl hilelerle değiştirdiğini anlattı.

Nurlar, bütün dertlere deva oluyor

Panele farklı illerden katılan dinleyiciler memnuniyetlerini şu şekilde dile getirdiler:

Afyon: Risale-i Nur “Bütün dertlerimize devadır” hakikatiyle hareket edildiğinde sosyal medya ile ilgili problemlerin de çözülebileceğini müşahade ettik. Ankara’ya misafirperverliklerinden dolayı teşekkür ederiz.

Saadet Sezer/ Eskişehir: Benim panele katılış amacım aklımdaki şu soruydu; Günümüzün hastalığı olan sosyal medyayı nasıl yıllar öncesinde yazılan eserlerde taranabilirdi. Ama bir kez daha Risale-i Nurlar’ın her derde, kedere bir şifası olduğunu öğrendim. Bizi ağırlayan Ankara’ya ve diğer şehirlerden katılanlara şükranlarımı sunuyorum.

Serpil Lale/ Eskişehir: Eskişehir’den Ankara’ya kardeşlik dostluk uhuvvet duyguları ile geldik. Beklentilerimizin üzerinde bir hoşamedi ile karşılandık. Seçilen konu bugün üç yaşından altmış yaşına kadar herkesi ilgilendiren sosyal medya konusuydu. Ben kendi adıma çok istifade ettim. Rabbim bizleri bu istikametten ayırmasın.

Şeyma Nur Kula/Ankara: Başka şehirlerden gelen kardeşlerimizi ağırlamak bizi çok mesut etti. Program çok feyizli geçti. Allah emeği geçen herkesten razı olsun. 

HABER: ZEYNEP TOPRAK

Okunma Sayısı: 2381
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı