Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye’deki basın hürriyeti tartışılırken, özellikle 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrasında, basın özgürlüğünün ve gazetecilerin durumunun daha da kötüleştiğine vurgu yapıldı. Avrupa Parlamentosu temsilcileri, Türkiye’nin bu durumdan bir an önce normalleşme ve daha çok demokratikleşmeyle kurtulabileceğini dile getirdi.
Dünyanın ileri gelen düşünce kuruluşları, Avrupa Parlamentosu ve İnsan Hakları savunucuları Türkiye’yi basın özgürlüğü konusunda uyarıyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler ( REPORTERSANS FRONTİERES) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye’nin “dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi”ne dönüştüğünü söyledi. Kapatılan yayın organlarının sayısında ciddi artış olduğunu belirten Önderoğlu, “120’den fazla gazeteci hapiste. Kapatılan yayın organı sayısı ise internet siteleri hariç 150’yi aştı” dedi.
Avrupa Parlamentosu: Endişeliyiz
Türkiye’de medya özgürlüğü bir kez daha Avrupa Parlamentosu (AP) gündeminde. Strasbourg’da AP Genel Kurulunda düzenlenen oturumda, Türkiye’de gazetecilerin durumunun 15 Temmuz darbe girişimi sonrası daha da “kötüleştiği” mesajı verildi. Avrupa Komisyonu’nun bölgesel politikalardan sorumlu gazeteci kimlikli üyesi Corina Cretu, oturumda yaptığı konuşmada, ifade özgürlüğü ve özgür, çeşitli ve bağımsız medyanın AB’nin temel değerlerinden olduğunu hatırlattı. Türkiye’deki mevcut durumu ‘kaygı verici ve kabul edilemez’ olarak tanımlayan Cretu, medya özgürlüğü önündeki engelleri kaldırması için Türk hükümetine çağrıda bulundu. Cretu Avrupa Komisyonu’nun “Türkiye ile diyalog ve Türkiye’de ilerleme sağlanması için üyelik müzakerelerini en iyi yol olarak gördüğünü” vurguladı. AP’nin sayıca en önemli grubu olan Hristiyan Demokratlar adına konuşan Alman parlamenter Renate Sommer, Türkiye’de “ifade ve basın özgürlüğü kalmadığını ve cadı avı başlatıldığını” savundu.
Zorluklar demokrasiyle aşılır
AP sosyal demokratları adına söz alan Türkiye raportörü Kati Piri ise, AP’deki tüm siyasi grupların Türkiye’de hapiste olan gazetecilerin serbest bırakılması çağrısında bulunduğunu söyledi. Gazetecilerin “işledikleri suçlar için değil, görüşleri için hapiste olduklarını” dile getiren Piri, Türkiye’nin yüzleştiği zorlukların üstesinden “ancak demokrasiyi kuvvetlendirerek ve normale dönerek gelebileceğini” kaydetti.
Özgürlük yoksa demokrasi de yok
Muhafazakar Grup adına konuşan Belçikalı parlamenter Marc Demesmaeker de, “medya özgürlük ve bağımsızlığı olmaksızın demokrasiden söz edilemeyeceğini” söyledi. Demesmaeker, Türkiye’nin “bu haliyle AB adayı statüsüne layık olmadığını” savundu.
Cadı avı yürütülüyor
Gazeteci Can Dündar da , AP Liberal Grup üyesi Alman parlamenter Alexander Graf Lambsdorff himayesinde basın toplantısı düzenledi. Türkiye’de basının baskı altında olduğu mesajı veren Dündar, muhaliflere karşı “cadı avı” yürütüldüğünü savundu. Dündar Avrupalı gazetecileri Türk basını ile dayanışmaya çağırarak, Türkiye’de ifade ve medya özgürlüğü için destek istedi.