"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adalet temennisi

06 Eylül 2017, Çarşamba 00:09
2017-2018 Adli açılış yılında adalet, yargı bağımsızlığı, OHAL ve KHK’lar konuşulurken adalet temennileri gündeme damga vurdu.

GÖREVİMİZ DUYGUYLA DAVRANMAK DEĞİL

Said Nursî’nin, “Adalet namına hissiyatını karıştıranlar pekçok zulmetmişler. Cenâb-ı Hak, hâkimleri adalet-i hakikiyeye muvaffak etsin” sözlerini hatıra getiren Adlî Yıl törenlerinde, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, hukuk vurgusu yaparak, “Görevimiz, duyguyla, coşkuyla, önyargı ile davranmak değil, Türk hukuk sisteminin insan haklarına ilişkin standartlarından taviz vermeden objektif delillere göre karar vermektir” dedi.

OHAL+KHK’LAR FİİLî BİR REJİME DÖNÜŞTÜ

İstanbul Barosu’nun yaptığı açıklamada ise, OHAL’in, amacını gölgede bırakarak, hukuk devleti iddiasını köreltecek boyuta vardırıldığı, terörle mücadele için ilân edilen OHAL ile çıkarılan KHK’ların muhalif unsurların sindirilmesi amacıyla kullanıldığına dikkat çekildi. İzmir Baro Başkanı Aydın Özcan da OHAL-KHK süreçlerinin demokrasinin yerini alan bir özel rejime dönüşüyor olmasından kaygılandıklarını söyledi.

***

Hukuk devleti köreltildi

İstanbul Barosu yeni adli yılın başlaması ile ile ilgili yazılı bir basın açıklaması yayınladı. Yeni adlî yıla avukatların kaygı ile başladığı belirtilerek OHAL ‘in fiili bir rejime dönüştüğü vurgulandı. Baro tarafından  yapılan açıklama şöyle; “Bugün yeni bir “Adlî Yıl” başlıyor. Avukatlar, adlî yıla kaygıyla başlıyor. Alçakça sortilerle başlatılan darbe girişiminin önlenmesinden sonra ilan edilen OHAL, amacını gölgede bırakarak, Hukuk Devleti iddiasını köreltecek boyuta vardırıldı. KHK’lar eliyle TBMM işlevsiz kılınıyor. Terörle mücadele için ilan edilen OHAL+KHK Rejimi ile elde edilen “sorumsuzluk”, muhalif unsurların sindirilmesi amacıyla kullanılıyor.” 

***

Yapısal sorunlar var

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, “Devam eden bazı yapısal sorunlara, 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan hain darbe girişiminden kaynaklanan zorluklara rağmen daha iyi işleyen bir adalet sistemine doğru güvenle umutla ve emin adımlarla ilerlediğimizi belirtmek isterim” dedi

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, 2017-2018 Adli Yılı Açılış Töreni’nde konuştu. Yargıtay konferans salonunda düzenlenen törene Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan ve Danıştay Başkanı Zerrin Güngör katıldı. Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit,  “Görevimiz, duyguyla, coşkuyla, önyargı ile davranmak değil, Türk hukuk sisteminin son yıllarda büyük bir başarıyla yükselttiği insan haklarına ilişkin standartlardan taviz vermeden objektif delillere göre karar vermektir” dedi.

Hakimler  kanuna, hukuka ve vicdanlarına göre hüküm verirler 

Hakimler için vicdan kavramının son derece önemli olduğunu belirten Yargıtay Başkanı Cirit, “Devam eden bazı yapısal sorunlara, 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan hain darbe girişiminden kaynaklanan zorluklara rağmen daha iyi işleyen bir adalet sistemine doğru güvenle umutla ve emin adımlarla ilerlediğimizi belirtmek isterim. Halkın yargıya duyduğu güvenin ve memnuniyetin artması için kişisel ve kurumsal olarak her türlü fedakarlığa hazır olduğumuzu beyan ederim. Hakimler bakımından vicdan, hüküm verirken dikkate alınması gereken son derece önemli bir kavramdır. Anayasa’mıza göre, hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar. Anayasa’ya, kanuna, hukuka ve vicdanlarına göre hüküm verirler. Bu nedenle hakimin anayasayı, kanunu ne derece iyi bilmesi gerekiyorsa vicdani süreçleri de o ölçüde iyi bilmesi ve en önemlisi de vicdan sahibi olması gerekir. Bir yargı mensubunu üstün kılan, onu kendi istek ve hırslarından kurtararak, sadece hukuku uygulamasını emreden vicdanıdır” dedi.

Bizim görevimiz, duyguyla, coşkuyla, önyargı ile davranmak değil

Cirit şöyle devam etti; “Emanete ihanet ederek, kamu görevini ve özellikle yargı yetkisini belli bir örgütün amaçları doğrultusunda kullananlara ise adaletten başka bir borcumuz bulunmamaktadır. Bu kişilerin adil bir şekilde yargılanması, hukukumuzda öngörülen cezalara çarptırılması ve sarsılan kamu düzeninin yeniden tesisi kuşkusuz sağlanacaktır. İşleyen yargı sürecinin titizlikle yürütülmesi, mahkumiyetlerin objektif delillere dayandırılması, adil yargılama hakkına saygı gösterilmesi hem mağduriyetleri önleyecek hem de bir kısım suçların suçluların cezasız kalmasına engel olacaktır. Bizim görevimiz, duyguyla, coşkuyla, önyargı ile davranmak değil, Türk hukuk sisteminin son yıllarda büyük bir başarıyla yükselttiği insan haklarına ilişkin standartlardan taviz vermeden objektif delillere göre karar vermektir.”

***

OHAL ve KHK’lar özel bir rejime dönüştü

İzmir’de 2017- 2018 yılı adli yıl açılışı, düzenlenen törenle yapıldı. Açılışta konuşan İzmir Baro Başkanı Aydın Özcan, “Darbe girişiminin ardından OHAL-KHK süreçlerinin giderek demokrasinin alternatifi olacak bir özel rejime dönüşmüş olması son derece kaygı ile değerlendirilen bir noktaya gelmiştir” dedi. Törende ilk konuşmayı İzmir Barosu Başkanı Özcan yaptı. Darbe girişiminin ardından yaşanan OHAL sürecine değinen Özcan, şunları söyledi: “Hukuk devleti ilkesi, demokratik yöntemlerle yönetimi elde eden yöneticilerin de yönetilenler gibi kendilerini hukukla bağlı olmasını öngörür. Ancak darbe girişiminin ardından OHAL-KHK süreçlerinin giderek demokrasinin alternatifi olacak bir özel rejime dönüşmüş olması son derece kaygı ile değerlendirilen bir noktaya gelmiştir. Yargı mensuplarının güvenden yoksun kılınması, baskılardan sonuç alınmasını sağlayan kararların verilmesine neden olmaktadır. Bu durum halkın adalet arayışını ve kurumlara güvenini ciddî olarak etkilemektedir.”

***

Fidan: Hâkim ve savcılarımız hiç olmadığı kadar bağımsız

Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’nda yeni adlî yılın açılış töreni düzenlendi. Adliyenin fuaye alanında düzenlenen törene İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, İstanbul İl Jandarma Komutanı Nuh Köroğlu, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, Başsavcıvekilleri, Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın babası Hakkı Kiraz, hâkim ve savcılar ile çok sayıda adliye personeli katıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan kürsüye çıkarak bir konuşma yaptı. Başsavcı İrfan Fidan, “Şunu hassaten ifade etmek isterim ki; hâkim ve savcılarımız hiç olmadığı kadar bağımsızdır, hiç olmadığı kadar tarafsızdır onur ve haysiyetine düşkündür. Tamamen vicdani kanaatlerine göre hüküm vermektedir. Bu gerçeği Türkiye Cumhuriyeti düşmanlarıyla ve terör örgütleriyle iş birliği açığa çıkan, kendisini sözde barış gönüllüsü, sözde sivil toplum kuruluşu yetkilisi olarak tanıtan etki ajanlarının hezeyanları gölgeleyemeyecektir” dedi.

 

Etiketler: ohal, khk
Okunma Sayısı: 3623
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Naci

    6.9.2017 14:26:02

    5-Yani Adalet, Hukuk,Yargı Güvencesi falan yok,ümidi de yok.Coktan karar verilip infaz aşamasına gecilmis,ama bu zamanda gaz odaları yapamayacaklari için de,yerine cezaevi yaptırdiklari açık. Adalet yok,ne iktidar ve ne de iktidara bağlı yargı kurumlarinin adalet temennisi de yok,olanlar varsa da dile getirecek cesareti yok. Adalet,sadece mağdurların ve az sayıda kalmış vicdanlı,dürüst,cesur insanların temennisi.

  • Naci

    6.9.2017 14:22:24

    4-Esasında, Adalet Bak.Mustesarinin yaptigi şu son açıklama bile yeterlidir,ne Adalet ne Hukuk gibi bir meselenin,Yargının gundeminde olmadigina.Bu aciklama başlı başına bir suç itirafidir.Devlet , kuvvetler ayrımının da ortadan kalktığı böyle bir ortamda,bir topluluğu ya da belli bir grubu hedef alıp cezaevi yapıyor ve bunu ilan etmekten de cekinmiyorsa,bu, cezalandırmadan da öte,tipik bir toplu infaz amacı oldugunu gösterir.Bunun adına, Adalet,Hukuk,Adil Yargılama degil, insanliga karşı suç,nefret suçu denir ve soykirima kadar giden yolu vardir.Uluslararasi hukukta da,hatta bizim hukukumuzda da-hala- buna böyle derler.Hitlerin yaptığının da mantık ve yaklaşım olarak bu yapilandan hiçbir farkı yoktu.

  • Naci

    6.9.2017 14:21:21

    3-Peki ya,Adli yıl açılış resepsiyonunda Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek’in soyledigi; “50’den fazla cezaevi yapılıyor FETÖcüler için. Her biri bin kişilik. Sincan yerleşkesine 5 yeni duruşma salonu yapılıyor. Çok amaçlı salon olacak. Davalar için kullanılacak.”(odatv) lafına ne denir. Ne Yargi bağımsızdır ne de hukukun gereği yapiliyor.Hukuk gündemde bile değil.İnfaz aşamasına gecilmis,duruşmalarla falan kırtasiye işleri hallediliyor.Adalet bir temenni olarak bile dile getirilmiyor bu kişilerce,diğer yargı mensupları da çok farklı değil.Herkes kendi konumuna göre esip gürlüyor.Adaleti biz temenni ediyoruz sadece.

  • Naci

    6.9.2017 14:20:22

    2-Danıştay başkanı çok mu farklı,daha yeni okuduk, “CHP, Adalet Kurultayı’ndan sonra yayınladığı bildirgeyle ne yapmaya çalışıyor? Aslında ben biliyorum. Tek başlarına güçlü siyaset yapamadıkları için eskiden onların imdadına yargı yetişiyordu. Şimdi artık yargı bunu yapmıyor. O nedenle rahatsızlar”(Güneş Gazetesi) dediğini ve yalanlanmadi. Ya Aym Başkanı,Hazırol vaziyetinde verdiği selama hepimiz şahit olduk. Bunların hiçbiri bize Adalet ve Hukukun Üstünlüğünun,aslını geçtim, ümidini bile vermiyor.

  • Naci

    6.9.2017 14:19:36

    1- Yargı mensuplarının konuşmalarının tamamını incelerseniz esasında Adalet,hak,hukuk,adil yargilanma gibi hususlari ele almaktan cok konjonkture uygun şekilde siyaset yaptiklarini gorursunuz. Adli Yıl açılışında resmen siyaset yapan,hem de Arakandan girip,Avrupa ülkelerine posta koymaya varana kadar siyaset yapan, henüz yargılanan ,şüpheli konumundaki eski hakim savcıları açıkça terörist ilan eden yani yargısız infaz yapan (kendi sözleri; “Terör örgütüne üye olan hakim ve savcıların meslekten uzaklaştırılmaları son derece önemli bir başarı olmasına karşın tamamen bir güven mesleği olan hakimlik ve savcılık mesleğini icra edenlerin yaklaşık üçte birinin terörist faaliyetlerinin odağında yer alması, halkın gözünde yargıya olan güveni elbette sarsacak bir durumdur.”)Yargıtay başkanının konuşmasından Adalet ve Hukukun üstünlüğü cikarmak bir yana umidine kapılmak bile mümkün değildir.

  • HÜSEYİN İLHAN

    6.9.2017 14:13:52

    OHAL adı altında HAKSIZLIK-HUKUKSUZLUK VE KEYFİLİKLER YAPILIYOR. YARGI BUNA ALET OLMAMALIDIR.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı