Çıkarılan son KHK ile artarak devam eden hukuksuzluğa dayalı OHAL uygulamalarına tepki gösteren STK’lar, bu uygulamaların zulüm olduğunu ve yapılan adaletsizliklerin kapatılamayacak kadar büyük olduğunu vurguladılar.
Olağanüstü Hal yetkisini kullanarak KHK (Kanun Hükmünde Kararname) marifetiyle binlerce insanın listelenip açığa alınması, işten çıkarılması uygulaması bu gerilimli, endişeli atmosferi besleyen politikaların başında gelmekte diyen Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, “Ortaya hiçbir somut bilgi, belge koymaksızın sadece duyum üzerine, şüphe saikiyle insanların geleceği karartılmakta, maddî-manevî hayatları altüst edilmekte. Hükümet ise her KHK listesiyle aileleriyle birlikte büyük bir açmaza, sıkıntıya sürüklenenlerin sayısının kartopu misali büyüdüğü gerçeğine gözünü yummakta. 15 Temmuz’da karşılaşılan şeyin ve ardından gelişen birtakım olayların devleti zecri tedbirler almaya mecbur bıraktığı söylemi ise bu acı gerçeği değiştirememekte” dedi.
Düşüncenin özgürlüğünden söz edilemez
Birtakım mazeretler, gerekçeler ileri sürülerek savunulmaya çalışılsa da haksızlık, adaletsizlik örtülemeyecek kadar açık ve büyük diyen Rıdvan Kaya, “Ne ile suçlandığını dahi bilmeyen, haklarında hiçbir somut delil, belge ortaya konulmadan, hatta bilgi verilme ihtiyacı dahi hissedilmeden binlerce insanın bir gecede kamu görevinden ihraç edilmesi hukuk devleti olma iddiasıyla bağdaştırılamaz! Hiç kuşkusuz sadece siyasi görüşleri yüzünden, hatta sadece siyasi birtakım kararlara, uygulamalara itiraz ettiklerinden ötürü yüzlerce akademisyenin bir gecede üniversiteden uzaklaştırılabildiği bir ülkede düşüncenin özgürlüğünden ve üniversitenin saygınlığından söz edilemez” şeklinde konuştu.
Mazlumların ah’ını almaktan sakının!
Kaya, hükümete hatırlatmak istiyoruz, “Özgürlük alanlarını genişletme vaadiniz ve bu yöndeki çabalarınız neticesinde destek aldığınız geniş kesimler nezdinde giderek daha fazla tartışılmaya başlanan bu gibi icraatları gözden geçirmenin vaktidir! İktidar imkânlarıyla palazlanmış ve medyada sözcülüğünüze soyunmuş goygoycu takımının sahte iyimserlik mesajları sizi aldatmasın! Bugün hoşunuza gitsin diye size düpedüz yalan söyleyen bu zevatın, yarınlarda şartlar değişip kendilerine bugün bolca sunduğunuz imkânlar azaldığında veya tümden ellerinden gittiğinde sizi süratle terk edeceklerinden şüpheniz olmasın! Hukukun yerini keyfiliğin, adalet ve vicdan ilkelerinin yerini ise intikam ve tahakküm duygularının almasına izin vermeyin ve mazlumların ah’ını almaktan sakının!
Yapılanlar zulüm
Yapılan hukuksuz ihraçlara tepki göstermek amacıyla Eğitim İlke- Sen Yönetim Kurulu bir açıklama yayınladı. Açıklamada, “Bu uygulamalar açık bir yargısız infazdır. İnsanların yıllara yayılan emekleri kurumlardaki komisyonların yaptığı haksız değerlendirme, asılsız ihbar, fişleme, siyasi kanaatleri cezalandırma, internet erişim araçları ve telefonlar üzerinden gerçekleşebilecek teknolojik açıklar gibi nedenlerle yok edilmektedir. Suçlamalar, ihraç edilen kişilere açık bir şekilde tebliğ edilmemiştir. Bu yapılmadığı için kişiler kendilerini tahminlerden yola çıkarak savunmaya çalışmıştır. Bu hukuk garabeti ancak bir KHK düzeninde vücut bulabilecek bir zulümdür” ifadeleri yer aldı.
Bu hâl, çıkar yol değil
“Hangi çevre ve düşünceden, hangi siyasi eğilimden olursa olsun kamu çalışanlarının darbe girişimi fırsatçılığıyla delilsiz-ispatsız tasfiyesi kabul edilemez; intikam duygusuyla hareket etmek meşru görülemez” şeklindeki açıklamada ayrıca, “Bugün ülkemizde adaletin tümüyle rafa kaldırıldığı bir atmosferin boğuculuğu derinleşmekte, geleceğe dönük korkunç bir endişe ve karamsarlık hâli egemen olmaktadır. Bu hâl, çıkar yol değildir. Akl-ı selîm bu durumdan bir an evvel çıkmayı emrederken adalet ve vicdana sığmayan uygulamalar maalesef son sürat devam etmektedir. Kulak verenler için Rabbimizin adaleti ve âdil olmayı buyuran beyanları Kur’an aracılığıyla açık bir şekilde insanlığa seslenmektedir. Adaletin iptali kaçınılmaz olarak fitne ve fesadın yaygınlaşmasına sebebiyet verecektir” denildi.