"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ahmet Altan savunmasını yaptı

22 Haziran 2017, Perşembe 14:26
​17 sanık hakkında açılan davada savunma yapan Ahmet Altan, "Mehmet Altan’la benim 10 yıllık telefon kayıtlarımızı incelemişler. Biz 'sık sık görüştüğümüz' söylenen Alaeddin Kaya ile 10 yılda kaç kere görüşmüşüz, biliyor musunuz? Mehmet Altan 10 yılda sadece bir kere görüşmüş Kaya ile. O da 2008 yılında. Ben de sadece iki kez 2010 ve 2012 yılında konuşmuşum." dedi.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dördüncü duruşmasında Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla davaya katılan tutuklu sanık Altan, birkaç yazısı ve telefon görüşmesinin suç sayıldığı iddianamede temel dayanak olarak gösterilen suçun "darbeyi yönlendirdiği" iddia edilen adamları tanıdığı iddia edilen adamları tanımaları olduğunu söyledi.

"Yazsaydım Gezi'yi desteklerdim"

İddianamede tanık olarak yer alan Ahmet Keleş'in ifadelerine değinen Altan, "Ahmet Keleş, Gezi olaylarının bir komplo olduğunu ve 'Taraf gazetesi yazarı Ahmet Altan’ın yazıları okunduğunda' bunun daha net anlaşılacağını söylüyor. Gezi olayları sırasında ben Taraf gazetesinden çoktan ayrılmıştım. Eve kapanmış roman yazıyordum. Eğer Gezi olaylarının gelişimini benim yazılarımdan anlamaya kalkarsanız biraz zorlanırsınız. Çünkü Gezi öncesinde ben yazı yazmıyordum. Ben o dönemde Taraf’ta yazmıyordum ama yazsaydım kesinlikle Gezi’yi desteklerdim. " ifadelerini kullandı.

İddianameye, “terör örgütü yöneticilerinden” Said Sefa’ya ait bir haber sitesinde haftada bir yazı yazdığı söylenerek başlandığını kaydeden Altan, Said Sefa hakkında henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadığını, savcının söze kesin bir hüküm varmış gibi girdiğini, buna hukuk değil, algı operasyonu denileceğini söyledi.

Alaeddin Kaya ile görüşme iddiaları

Kapatılan Zaman gazetesinin eski imtiyaz sahibi olan ve çatı davasında da yargılanan Alaeddin Kaya ile sık görüşme iddialarına değinen Ahmet Altan, şunları kaydetti:

"Mehmet Altan’la benim 10 yıllık telefon kayıtlarımızı incelemişler ve Alaeddin Kaya’yla görüşmelerimizin yekûnunu da çıkarıp iddianameye koymuşlar. Biz 'sık sık görüştüğümüz' söylenen Alaeddin Kaya ile 10 yılda kaç kere görüşmüşüz, biliyor musunuz? Mehmet Altan 10 yılda sadece bir kere görüşmüş Kaya ile. O da 2008 yılında. Ben de sadece iki kez 2010 ve 2012 yılında konuşmuşum. Daha sık görüştüğümüz bir adam da olabilirdi, bu herhangi bir suçun kanıtı olmazdı."

'Apo idam edilsin' dediği için işine son verdim"

İddianamede Önder Aytaç ile görüşmesinin de suç olarak sayıldığını kaydeden Ahmet Altan, "Ben Önder Aytaç’la karşılaştığımda AK Parti hükümetinin danışmanı ve Polis Akademisi’nin öğretim görevlisiydi. Bana Taraf gazetesinde yazmak istediğini söyledi. Ben de mümkün olduğunca geniş yelpazeli bir yazı kadrosu istediğimden 'olur' dedim. Savcının, beni darbeyle ilişkilendirmek için adını iddianameye yazdığı Önder Aytaç, benim işine son verdiğim sanırım tek yazar. 'Apo idam edilsin” dediği için yazılarına son verdim. Taraf gazetesinde her görüşe yer vardı ama insanların ölümünü, öldürülmesini, devletin cinayet işlemesini isteyenlere yer yoktu." dedi.

Kendisinin  Alaeddin Kaya ve Önder Aytaç’la bir ahbaplığı olmadığını söyleyen Altan, Ekrem Dumanlı’yla ahbaplığının olduğunu söyledi.

Dumanlı'nın edebiyattan, sinemadan, bokstan, futboldan anlayan ve hoşlanan bir gazeteci olduğunu, onunla sohbet etmekten her zaman hoşlandığını söyleyen Altan, bir iki kere buluşup yemek yediklerini, bir kere de beraber Beşiktaş maçına gittiklerini anlattı. 

Duruşmaya bir süre ara verildi.

"Ergenekon" devletin içine yerleşmiş suç çeteleri

Ergenekon'un varlığına kesin olarak inandığını dile getiren Altan, "Ergenekon dediğimiz devletin içine yerleşmiş suç çeteleri. Susurluk çetesi gibi, 17 bin insanı faili meçhul cinayetlerle kurban edenler gibi, Hrant Dink cinayeti gibi… Daha böyle epey suç sayabilirim. Ben bu çetelerin ortaya çıkarılmasını kesinlikle destekliyordum. Bugün de destekliyorum. Ne yazık ki bizim iddianameyi yazan savcının 15 Temmuz soruşturmasını sulandırıp ana mecrasından saptırması gibi birileri de Ergenekon soruşturmasını sulandırıp çarpıttı. Suç örgütlerini devletin içinden temizleme imkanı yok edildi. Yazık oldu." ifadelerini kullandı.

Savcının iddianamede konuşmasındaki tüm sözlere yer vermediğini ifade eden Altan, “Öyle bir anlatıyorlar ki Erdoğan sanki hayatı boyunca burada kalacak. Erdoğan iki sene sonra gidecek. Seçim geliyor, iki sene sonra seçimde ne olacağını kimse bilemez.” sözünü savcının atladığını belirtti.

Mahkemeden herhangi bir talebi olmadığını ifade eden Altan, "İnsanları nedensiz yere tutuklayan, yalan dolu iddianamelerle insanları yargılayan bugünkü adalet sistemine güvenim yok. Vereceğiniz kararın benimle bir ilgisi olmayacak. John Fowles, bir romanında 'dünyadaki bütün yargıçlar verdikleri kararlarla yargılanır' der." diye konuştu.

AA

Okunma Sayısı: 3308
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı