"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AİHM’den döner

21 Nisan 2017, Cuma 00:08
“AYM’den sonuç alınamazsa, 6 ay içinde AİHM’e başvurulabilir” diyen Türkiye’nin eski AİHM yargıcı Rıza Türmen, “(AİHM’in) Sözleşme’nin 13. Maddesi dÂVÂya konu olan şikâyetlerin ileri sürülebileceği bir ulusal makam bulunmasını öngörür. YSK kararlarına karşı yargı yolu kapalı. Bu nedenle 13 maddenin ihlali söz konusu” dedi.

Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıcı Rıza Türmen, referandumla ilgili tartışmaları değerlendirirken, itirazların bu mahkemeye taşınması durumunda ortaya çıkacak tabloyu yazdı.

Referandum sürecindeki hak ihlâli iddialarına ilişkin “AGİT gözlemci heyetinin raporu ve Venedik Komisyonu raporunun AİHM tarafından da dikkate alınması beklenir” diyen Türmen, Hürriyet’te yer alan yazısında şu bilgileri verdi: 16 Nisan halk oylaması ne ölçüde halkın özgür iradesinin sandığa yansıması sonucunu doğurdu. Bu konuda ciddî kuşkular var. CHP ve özel kişiler konuyu seçimlerin yenilenmesi istemiyle Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) taşıdılar. YSK’dan olumsuz cevap alınması durumunda Anayasa Mahkemesi’ne şahsî başvuru yapılması gerekiyor. Bundan bir sonuç alınamazsa, 6 ay içinde AİHM’e başvurulabilir. 

AİHM, referandumlara kapıyı tamamen kapatmadı

Referandum sözleşme kapsamına girer mi?: Seçme ve seçilme hakkını düzenleyen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne Ek 1 nolu Protokol’ün 3. Maddesi “yasama organı seçiminde halkın kanaatini özgürce açıklaması”ndan söz etmekte. AİHM, şimdiye dek verdiği kararlarda maddeyi dar yorumlayarak yasama organını ilgilendirmeyen seçimleri maddenin kapsamı dışında bıraktı. Bu gerekçeyle referandumlar da maddenin kapsamı dışında kaldı. Ancak cezaevlerindekilerin oy hakkına ilişkin MC Lean/İngiltere Kararında (2003) AİHM, önceki kararlara gönderme yaptıktan sonra, “Bu olaydaki referandumun doğasında Mahkeme’nin farklı bir sonuca varmasını gerektirecek hiçbir şey yok” diyerek başvuruyu kabul edilemez buldu. Bu ifadeyi, referandum nitelik bakımından farklı olsa ve yasama organını ilgilendirse, AİHM’in farklı bir sonuç ulaşacağı biçiminde anlamak olanağı var. Başka bir deyişle, AİHM referandumlara kapıyı tamamen kapatmadı.

Bununla ilgili birçok AİHM kararı var 

Bu aralık kapıdan girerek, 16 Nisan referandumunun yasama organını yakından ilgilendirdiği, anayasa değişiklikleriyle Cumhurbaşkanı’nda yeni bir yasama organı oluşturulduğu, Cumhurbaşkanı’nın kararnamelerle yasama yetkisini kullanabileceği, ayrıca parti başkanı olarak yasama organını kontrol etme imkânına sahip olduğu, TBMM’de kabul edilen yasalarla ilgili veto yetkisi bulunduğu ileri sürülebilir. Burada önemli olan, referandumla Cumhurbaşkanı’nın yasamanın bir parçası haline geldiğini gösterebilmek. Seçme ve seçilme hakkına ilişkin madde, serbest bir seçim için “halkın kanaatini özgürce açıklayabilmesi” koşulunu getiriyor. Bu bakımdan, ifade özgürlüğü ile seçme ve seçilme hakkı yakından bağlantılı. Bununla ilgili birçok AİHM kararı var. (Browman/İngiltere, Jannie Demokratie/Latvia). Rusya Komünist Partisi/Rusya kararında, AİHM “devletin, medyadaki haberlerin (coverage) nesnel ve özgür bir seçimin ruhuna uygun olmasını sağlamak konusunda pozitif bir yükümlülüğü” olduğunu belirtir.

OHAL’de referandum, adil ve eşit şartlarda değildi

OHAL şartlarında yapılan 16 Nisan referandumunun adil ve eşit şartlarda geçtiğini, düşüncelerin özgürce ifade edildiğini, halkın bilgi alma hakkına saygı gösterildiğini kimse ileri süremez. Bu konuda AGİT gözlemci heyetinin raporunda yer alan hususlar durumu yeterince açıklamakta. Bu raporun ve Venedik Komisyonu raporunun AİHM tarafından da dikkate alınması beklenir. Ayrıca, OHAL kararnamesiyle, eşitlik ilkesine göre yayın yapmayan özel radyo ve televizyonlara YSK tarafından verilen yayın durdurma cezasının kaldırılmasını da bu bağlamda ele almak gerekir. Bütün bu nedenlerle, 1 Nolu Ek Protokol’ün 3. Maddesinin ihlâli söz konusu.

YSK kararlarına karşı yargı yolu kapalı 

YSK’nın oy süreci başladıktan sonra, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Yasası’nın 98 ve 101 maddelerini açıkça çiğneyerek aldığı, mühürsüz oy pusulaları ve zarfların geçerli sayılacağı yolundaki kararı aynı maddenin yani seçme ve seçilme başka bir açık ihlâl sebebi. Bu kararla YSK halkın serbest iradesinin sandığa yansımasını sağlayacak çok önemli bir güvenceyi ortadan kaldırdı. Bunu yaparken de ulusal yasayı ihlâl etti. Sözleşme’nin 13. Maddesi davaya konu olan şikâyetlerin ileri sürülebileceği bir ulusal makam bulunmasını öngörür. YSK kararlarına karşı yargı yolu kapalı. Bu sebeple 13 maddenin ihlâli söz konusu.

Etiketler: rıza türmen, ysk
Okunma Sayısı: 4447
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı