"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ankara’da uhuvvet rüzgârı

26 Nisan 2018, Perşembe
Ankara, 7 Nisan Cumartesi günü, Yeni Asya Hanım okuyucuları tarafından düzenlenen programla nurlandı.

Sunuculuğunu Zişan Gül’ün yaptığı Nurlu program Kur’ân tilâvetiyle başladı. Ardından Nurbanu Şen’in iki oturum halinde gerçekleşen “İnsanın Yaratılış Gayesi ve Bu Gayeye Uygun Hareket Etme Yolları” semineriyle insanı keşif yolculuğuna çıktık. Yol haritamızdaki ilk sorumuz: “İnsan bu âleme neden gelmiştir?” 

“Şu garip ve acip mahlûklar kimlerdir? Nereden geliyorlar? Nereye gidiyorlar?” diye ahvallerini anlamak üzere hilkat hükümeti, fenn-i hikmeti karşılarına çıkardı ve aralarında şöyle bir muhavere başladı: 

Hikmet: “Nereden geliyorsunuz? Nereye gidiyorsunuz? Bu dünyada işiniz nedir? Reisiniz kimdir?

Bu suale, ben-i Adem namına, emsali olan büyük peygamberler gibi, Muhammed-i Arabi (asm) nev-i beşere vekâleten cevap verdi. İnsanın bu âleme bir maksad ve hikmetle gönderildiğini tefekkür ettikten sonra, “Peki, insanın vazife-i fıtriyesi nedir?” sorusuna cevap çok gecikmedi: Ahsen-i takvîm suretini bulmak ve ilim ve duâ vasıtasıyla tekemmül etmek... Zihinleri darlaştıran gaflet, masiyet, maddiyata dalma gibi unsurlara karşı Peygamber Efendimizin (asm) “Ben ümmetimin tekrar putperest olmasından korkmuyorum, dünyaperest olmasından korkuyorum.” hadisiyle dünyaya dalmaya meyilli nefislerimize bir ihtar geldi.

Yolculuğumuz hayat-ı beşeriyeyi sorgulamayla devam etti. Tam da burada karşımıza çıkan şu hakikat bizleri uyandırdı:

“Hayat-ı beşeriye bir yolculuktur. Şu zamanda, Kur’ân’ın nuruyla gördüm ki, o yol bir bataklığa girdi. Mülevves ve ufûnetli bir çamur içinde, kafile-i beşer düşe kalka gidiyor. Bir kısmı selâmetli bir yolda gider. (...) Yüzde sekseni ise, bataklığı anlar, ufûnetli, pis olduğunu hisseder; fakat mütehayyirdirler, selâmetli yolu göremiyorlar. İşte bunlara karşı iki çare var: 

Birisi, topuzla o sarhoş yirmisini ayıltmaktır. İkincisi, bir nur göstermekle mütehayyirlere selâmet yolunu irâe etmektir. Ben bakıyorum ki, yirmiye karşı seksen adam, elinde topuz tutuyor. Halbuki, o biçare ve mütehayyir olan seksene karşı hakkıyla nur gösterilmiyor. Gösterilse de, bir elinde hem sopa, hem nur olduğu için, emniyetsiz oluyor. Mütehayyir adam, “Acaba nurla beni celb edip topuzla dövmek mi istiyor?” diye telâş eder. Hem de Bazen arızalarla topuz kırıldığı vakit, nur dahi uçar veya söner. 

FAALİYETLERDEN BAHİS

İkinci oturumun hemen öncesinde talebeler yaptıkları faaliyetlerin ve öğrenci komisyonları sunumu yaptılar. İlk olarak Yasemin Korkmaz  “Eğitim Komisyonu”, Zeynep Top “Neşriyat Komisyonu”, Emine Bakırlıoğlu “Sosyal Komisyon”, Sümeyye Ateş “Risale Okulu” ve son olarak da Berfin Betül Karakoyun “Gülümse Çocuk Kulübü” faaliyetlerinden bahsettiler.

Seminerin ikinci oturumunda ise Nurbanu Şen asrın özelliklerinden bahsetti.

“Bu asrın bir hassası şudur ki, hayat-ı dünyeviyeyi hayat-ı bakiyeye bilerek tercih ettiriyor. Yani, kırılacak bir cam parçasını baki elmaslara bildiği halde tercih etmek bir düstur hükmüne geçmiş.(...)

Unutturulmaya çalışılan vazife-i hakikiyemizi hatırladıktan sonra ara verilen program, akşam yemeği ve ardından Cebeci Kültür Merkezi’nde genç kızlara Nurbanu Şen’in “Dünyayı Bilerek Ahirete Tercih Etmenin Zararları” ve “Gençliğe Kurulan Tuzaklar ve Risale-i Nurdan Çözümler” isimli semineriyle devam etti.

Gençlikte his ve heveslerin ön planda olduğu ve his ve heveslerin de kör olmasından dolayı akıbeti görmediği hakikatini bir kere hatırladık. Kalben, ruhen, aklen, bedenen hasta bir zamanda olduğumuzu bir kez daha hatırlayarak  Nurlu günün sonuna geldik.

ZEYNEP TOP - ANKARA

Etiketler: ankara, yeni asya
Okunma Sayısı: 1894
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı