"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman reçeteyi yazmıştır

01 Nisan 2015, Çarşamba
Yazarımız Halil Uslu, “Medresettüzzehra ve Bağdat Paktı gibi projelerle, gayret ve niyetlerinin dışında takriben 100 yıl önce İslâm âlemine yönelik reçeteleri kitap halinde sunuyor” dedi.

Gazetemiz yazarı Halil Uslu, Bediüzzaman’ın Türkiye ve İslâm dünyasına 100 yıl önce reçeteler sunduğunu belirterek, “Medresettüzzehra ve Bağdat Paktı gibi projelerle, gayret ve niyetlerinin dışında takriben 100 yıl önce kitap halinda reçeteler sunuyor. 57 İslâm ülkesinin bilhassa huzursuz ve kavgalı ülkelerindeki siyasiler ve müderisler onun eserleri çeşitli lisanlarla bastırıp karadan havadan atmaları lâzım ve elzemdir” dedi. 

Gazetemiz yazarı Halil Uslu, Bursa Mustafakemalpaşa’da “İttihad-ı İslâm ve Hz. Bediüzzaman” konulu bir konferans verdi. Bediüzzaman’ın ittihad-ı İslâm ve geleceğe dair verdiği müjdelere değinirken şunları kaydetti: 

“2015 itibarıyla Dünya sağlık örgütünün tesbitlerine göre dünyada günde 400 bin çocuk doğuyor, yılda 56 milyon kişi ölüyor. Dünya nüfus teşkilâtı, 50 yıl sonra dünya nüfusu ortalama % 1.6 civarında artışla 10 milyar, Türkiye 100 milyon civarında olacağını belirtmektedir. Âlem-i İslâmın ve Türkiyenin % 35 civarı genç. Eğer maddî veya manevî bir kıyamet kopmaz ise 15 yıl sonra bu gençler dünyanın her cihetle idarecileri olcaklardır. Bu tibarla ittihad-ı İslâm çok önemlidir. 2015 itibarıyla 57 ülkeyi içine alan âlem-i İslâm için bilhassa son günlerde, yazılı ve görsel basında fikir yürütmeyen ve karar vermeyen kimse kalmadı. Geçmişteki merhum Adnan Menderes’in kurdurduğu ve Hz. Bediüzzaman’ın duâ ettiği Bağdat Paktı’nın düşmanları ve mazideki Osmanlı devlet-i âlisini tarumar etmeye çalışan zihniyet meydanlardan çekilmiyor. Şimdi çırpınıyorlar veya bağırıyoruz. Gazze, Filistin, Suriye, Irak, Iran, Mısır, Yemen, Lübnan, Tunus ve emsali İslâm devletleri... Fakat neden doğrular için bağırmıyoruz? Âlimlerin ve siyasetçilerin kapılarını çalmıyoruz. Suyun başındakiler ellerinde kalem ve kılıç olanlardır. Masum halk ne yapsın? Derler ya, ‘Mühür kimde ise Süleyman odur.’ Biz o Süleymanları arıyoruz. Ey Süleymanlar, ey Selimler nerdesiniz? 

ÜSTAD ŞAM’DA

Uslu, Hz. Bediüzzaman’ın 1911 yıllarında Şam’a geldiğini, bütün ulemayı ve çoğu Müslümanı dinlediğini, buradan âlem-i İslâmın dert ve hastalıklarını 6 maddede toplayarak ve o tarihlerde 100 ehl-i ilmin bulunduğu Şam Emeviye Camii’nde bir Cuma Hutbesinde Arapça olarak irad buyurduğu hutbesinin içinde zikrettiğini ve çıkış yollarını gösterdiğini, bu hutbeyi “Hutbe-i Şamiye” adı altında neşrettiğini dile getirerek şunları söyledi:

“İşte tecdid harekâtı ve işte o 6 hastalık: ‘Birincisi: Ye’sin, ümitsizliğin içimizde hayat bulup diirilmesi. İkincisi: sıdkın hayat-ı içtimaiye-i siyasiyede ölmesi. Üçüncüsü: adâvete muhabbet. Dördüncüsü: ehl-i imanı birbirine bağlayan nuranî rabıtaları bilmemek. Beşincisi: çeşit çeşit sarî hastalıklar gibi intişar eden istibdat. Altıncısı: Menfaat-i şahsiyesine himmeti hasretmek.’ Hz. Bediüzzaman yine o tarihlerde bütün İslâm dünyasına dönerek ve şark yaylalarında bir kara çadır altında bir çıkış yolunu gösterir. ‘Size kısa bir söz söyleyeceğim; ezber edebilirsiniz: İşte, eski hal muhal; ya yeni hal veya izmihlâl. Acaba sizin şu çadırınız parça parça yandırılırsa, külü havaya savrulursa, o külden yeniden çadır edip içinde oturmak kabil midir?’ Şimdi 57 İslâm ülkesi bu tesbitin ve ikazın neresinde kaç İslâm ülkesi serbest, doğru şartlarda ve eşit olarak sandığa gitmektedir? Hz. Üstad kaynağından bulup çareleri ortaya koyuyor. Hz. Bediüzzaman yine ‘Milliyetimiz bir vücuddur. Ruhu İslâmiyet, aklı iman ve Kur’ândır’ diyor. Bu vücudun yaşaması için bunun mutlaka hayata geçmesi lâzım. 2015 itibarıyla 57 İslâm ülkesi bir aile olarak bunun neresinde? Eğer bu hakikat gerçek manada yaşasa hayata geçseydi, içtimaî hayatın her kademesinde mesafe kat etseydi, bugün Gazze ve Filistin, Suriye, Mısır ve Irak ve emsali yerlerde, sesimiz gök gürültüsü ve şimşek gibi olacaktı ve bu olaylar da olmayacaktı. Ne hazin değil mi? Peygamberler şehrinde dünyanın hayretle baktığı savaşlar ve kan dökmeler…

MEDRESETÜZZEHRA VE BAĞDAT PAKTI

Uslu, Hutbe-i Şamiye’nin bugüne dair yansımalarından da bahsederken şöyle devam etti: 

“Hz. Bediüzzaman 100 yıl önce Şam Emeviyye Camii’nde tarihî hutbesindeki çeşitli ve cihanşümul beyan ve tesbitlerinin birisinde bugüne dönerek der ki; ‘Kimin himmeti yalnız nefsi ise, o insan değil. Çünkü insanın fıtratı medenidir’ ve gerçek manada da der ki ‘...Bir adamın kıymeti himmeti nisbetindedir. Kimin himmeti milleti ise, o kimse tek başına küçük bir millettir.’ Eğer bu manada şahsî çıkar, istikbal ve menfaatler olmasa idi, bugünkü kargaşa olmazdı. Misal olarak; Tunus Devlet başkanı ülkeyi kaçarak terk ediyor. Kaçarken ‘Bir buçuk ton altın ile kaçtı’ deniliyor. Hangi Arap ülkesinin belli başlı liderine dokunsan külçe altınlar dökülüyor. Şimdi soruyoruz; siz fakir fukarayı ve halkı düşünen devlet başkanı mısınız, yoksa altın tüccarı mısınız? Hulefa-i Raşidin böyle miydi? Geçenlerde Hz. Peygamberin (asm) odasını ve mefruşatını gösterdiler, utancımdan ağlamaya başladım. 

Hz. Bediüzzaman Medresettüzzehra ve Bağdat Paktı projeleri, gayret ve niyetlerinin dışında takriben 100 yıl önce kitap halinda reçeteler sunuyor. Onların başında Münâzarât, Hutbe-i Şamiye, 20. Lem’a, Uhuvvet Risalesi, Lemeat Risalesi, Hakikat Çekirdekleri, Sünûhat, Muhakemat, Tarihçe-i Hayat ve Lâhikalar gelmektedir. 57 İslâm ülkesinin bilhassa huzursuz ve kavgalı ülkelerindeki siyasiler ve müderrisler bu eserleri çeşitli lisanlarla bastırıp karadan havadan atmaları lâzım ve elzemdir.”

Bursa / Yeni Asya

Haber Merkezi

Okunma Sayısı: 1331
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • özkan

    1.4.2015 13:29:38

    Muhterem halil uslu abimiz risalei nurları risalei nurlarla izah eden bir abimizdir.Mevlam ebeden razı olsun..Bediüzzaman reçeteyi yazmıştır diyor ..acizane bende diyorumki bu reçeteyi kulanmadan önce hastalıkları da teşhis etmek gerekiyor.Üstadımız hastalıkları teşhis ettiğinden reçete yazmış..yıllardır hastalıklar aynı reçete hazır amma kullanma cesareti yok..Mevlam başımızdakilere bu reçeteyi hastalığımıza göre kullanmalarını tavsiye ediyoruz..selametle..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı