OHAL kapsamında yayınlanan üç yeni kanun hükmünde kararnameyle (KHK), kamuda geniş çaplı tasfiyelerin yanı sıra çok sayıda yeni düzenleme yürürlüğe girdi. Bu düzenlemelerden en dikkat çekeni ise akademik camiada yaşanan gelişmeler oldu. Bütün ÖYP araştırma görevlileri 50/d’ye geçti.
Akademisyenlerin hayatına darbe yaptılar
Doktora bitince akademisyenlerin ilişkisinin üniversiteyle kesilmesi anlamına gelen 50/d statüsü bir çok genç akademisyenin hayatını bir gece de kararttı. Olaya sosyal medyadan tepki gösteren akademisyenler, “15 Temmuz’da başaramadıkları darbe girişimini 2 Eylül’de başardılar. Bugün itibariyle genç akademisyenlerin hayatlarına darbe yapılıp, kariyerleri yerle bir edilmiştir. Ayıp. Tek kelimeyle ayıp. Bu kadar insanın vebalini kim ödeyebilir?” dediler.
KHK’dan kime hayır geldi
Doktora bittiğinde üniversiteyle ilişkileri kesilecek olan ÖYP’li araştırma görevlileri de neler olup bittiğini anlamaya çalışıyor. Bir çok internet sitesinde ve sosyal medyada konuyu tartışan ve tepkilerini dile getiren akademisyenler, “bugüne kadar KHK ile kazanılmış bir bir hak olmadı. Yıllarca emek harcadık ter döktük. Siyasilerin beceriksizlikleri yüzünden bir gecede geleceğimiz karardı” dedi.
Ülkede olanlar uykumuzu kaçırıyor
Yaşanan gelişmeler neticesinde bilim üretemediklerini ve uykusuz geceler geçirdiklerini belirten akademisyenler, “50/d kadrosunun mantığı lisansüstü eğitim alınan yerde, eğitim süresince araştırma görevlisi olarak çalışmaktır. Lisansüstü eğitim bittiği anda kadro ile ilişik kesilir. Karar çok tutarsız, uykularımız gitti. Ülkede yaşanan her şey uykumuzu kaçırıyor. Bilim yok dert var” dedi.
Bu karar mesleğimizi bitirir
Yaşananlara tepki gösteren bir başka genç akademisyenden de Z. Ö oldu. Yeni Asya Gazetesine değerlendirmelerde bulunan Z. Ö, “bir gecede hayatımız karardı” dedi. Herkesin şaşkın olduğunu belirten Z. Ö, “Gece aniden alınan bir karar ile 15.000 ÖYP’li 50/d kadrosuna geçirildi. Yani Doktoramızı bitirdikten sonra devlet görevimize son verecek. Peki doktorasını yapmış insanlar işsiz kalırsa üniversitelerde kim ders verecek? Akademisyenliği böyle geleceği olmayan bir meslek haline getirmekten üniversiteler nasıl bir fayda elde edebilir? Şunu belirtmeliyim ki onlarca yıldır bu ülkede araştırma görevlisi alımları mülâkat usûlüyle yapılıyordu. Yani bazı derin yapılanmalar için kendi adamlarını almak çok kolaylaşıyordu. 2010 yılında gelen ÖYP sisteminde ise mülâkat kaldırıldı, sadece ALES, Yabancı Dil ve Lisans ortalaması bazı alınarak araştırma görevlisi alınmaya başlandı. Yani kimse kimseye torpil yapamaz hale geldi. Adaletli bir ortam oluştu ve merkezi sınav puanları yüksek olanlar, torpili olmasa bile araştırma görevlisi olabilir hale geldi. Şimdi de 15.000 ÖYP’linin tamamı sanki soruları çalıp kadroyu kazandı gibi bir intiba bırakılıyor. Buradan hükümetimize sesleniyor, bu karardan dönülmesini istiyoruz” dedi.
N. Nur Ener / İstanbul